İSLAM DİNİNİN EĞİTİM ve ÖĞRETİME VERDİĞİ ÖNEM ve HAKLAR NEDİR ?
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI NEDİR ?
EĞİTİM ve ÖĞRENİMİN ÖNEMİ NEDİR ?
EĞİTİM ve ÖĞRENİMDE ŞEKİL NEDİR ?
İSTİKLAL HARBİMİZDE, MİLLETİMİZİN, ARDINDA SIRA DAĞLAR GİBİ DURDUĞU,
YENİ DEVLETİMİZİN KURUCUSU OLAN, BAŞKOMUTAN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ün,
Kendi eliyle yazdığı Mektuplarında,
CUMHURİYET İLKELERİNDEN, LAİKLİĞİ, LAİK EĞİTİM ve ÖĞRETİM İLKESİNİ TANIMLAMASI,
CUMHURİYET İLKELERİNDEN, KADINLARIN KILIK KIYAFETİ TANIMLAMASI,
“ BENİ GÖRMEK, BENİ ANLAMAK DEĞİLDİR, BEHEMAHAL BENİM FİKİRLERİMİ ANLAMAKTIR,” dediği
GENÇLİĞE HİTABESİ,
ATATÜRK İLKELERİNDEN olan INKILAP KANUNUMUZ olan ve Anayasamıza göre Korunması gereken
TEVHİDİ TEDRİSAT KANUNU,
ATATÜRK İLKELERİNDEN olan, INKILAP KANUNUMUZ olan ve Anayasamıza göre Korunması gereken
BAZI KİSVELERİN GİYİLEMEYECEĞİNE DAİR, KILIK KIYAFET KANUNU,
ATATÜRK İLKELERİNDEN olan, INKILAP KANUNUMUZ olan ve Anayasamıza göre Korunması gereken
BAZI KİSVELERİN GİYİLEMEYECEĞİNE DAİR, KILIK KIYAFET KANUNU,
TATBİK SURETİNİ GÖSTERİR NİZAMNAME KANUNUNU,
ANAYASAMIZDA EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI NEDİR ?
İslam Dini, Devletin Rejimine, Yönetim şekline karışmaz,
İslam Dini Devletin Yönetim şeklinde, Sosyal Hukuk Adaletli, Doğru ve Dürüst olmayı emreder,
Devletlerinin Yönetim Şeklini O Devletin Milleti Halkı belirler,
Devlet Rejimi, Rejimin kendisi ile değil, O Rejimde Devleti yönetenlerle ilişkilidir,
En kötü dediğiniz Devlet Rejiminde, Devleti idare edenler iyi Doğru Dürüst ve Adaletli kişilerse,
O Devlet ve Halkı iyi yönetiliyor demektir,
En iyi Devlet Rejimi dediğiniz Rejimde, Devleti yönetenler, Doğru, Dürüst ve Adaletli değillerse,
O Devlet ve Halkı kötü yönetiliyor demektir,
İslam Dininin Devlet Yönetime karışmadığı gibi, Devleti Yönetenlerinde, Siyasilerinde, Gazetecilerinde,
Halkın, Milletin Manevi değerlerine karışma, Hakaret etme özgürlüğü olamaz,
Laiklik taraflılığı adına, İrticai faaliyet ve Laiklik ve Laik Eğitim ve Öğretim, Kavramları adı altında,
İslam Dinine, Kuranı Kerim ve Ayetlerine, İslam Dininin Peygamberi Hz.Muhammedin Hadislerine,
İslam Dininin İbadetlerine, Ezan, Namaz, Oruç, Haç ve Türban İbadetlerine ve Mukaddesata,
1400 yıl önceki karanlık, Kara kitap, Bu adamları belliycez, Yarasalar, Yobazlar, Kökten Dinciler, Aşırı Dinciler,
Çağdışı adamlar, Karanlık Kafalılar, İrticacılar, Takiyyeciler, Beyin yıkayıcılar, Bir Metrelik bezin peşine düşenler,
Tarikatcılar, Laiklik ve Rejim düşmanları diye, Çirkef bir Siyasetle,
Milletin Manevi değerlerine hakaretlerle saldıranlara, Sen İftira ve Hakaret ediyorsun denilemiyor,
İnancının gereğini Öğrenmeyen, Öğrenmek istemeyen, yaşamayan,
yaşadığının doğru inanç olduğunu zanneden, Şimdiki Laik Zümreler,
Laikliği : İnançsızlıklarına inanmak olarak gördüklerinden,
Laikliği : Dinin Sosyal yaşantısını Toplumdan soyutlamak ve İbadetlerin reddedilmesi olarak gördüklerinden,
Laikliği : Şahsı, Dininin Sosyal yaşantısından, kısıtlanarak uzaklaştırılması olarak gördüklerinden,
Laikliği : Din Eğitimi ve Öğretimini, kısıtlamak ve çarpıtmak olarak gördüklerinden,
İslam Dinin Sosyal yaşam biçimi ve İbadetlerini, İrticai faaliyet ve Laiklik karşıtı eylem olarak nitelendiriyor,
İslam Dininin İbadetlerini ve Sosyal yaşam biçimini, Devlet adına Suç olarak icat ediyor ve nitelendiriyor,
Kişiyi ve Toplumu bunlardan dolayı, Yargılıyor, cezalandırıyor, Toplumdan tecrit ediyor.
Akılsız, Mantıksız saçma sapan yasaklamalar ve kısıtlamalar getiriyorlar. Laikliği, Dinsizlikmiş gibi uyguluyorlar,
Bu vakıa, Sosyal Hukuk ve Adalet İlkelerine bağlı Devlet anlayışı ile taban tabana zıt değilmi ?
Bu vakıa, Türk Milletinin, Ülkesi ile bölünmez bütünlüğünün parçalanması demek olan Sosyal Terör değimlidir, ?
Devletin Eğitim ve Öğretim kurumlarında Din eğitimi sadece Masal ve Hikaye olarak geçiyor,
İmam hatip liselerinde ise, yetersiz ve yersiz bir Müfredatla sınırlanıyor,
İmam Hatip Liseleri Müfredatında dahi, yukarıdaki konu bazlı
Ayet ve Hadis incelemesi Eğitimi ve Öğretimi verilmezken, Diğer vatandaşlar, Dinini nereden ve nasıl
öğrenecek, Din vicdanlara hapsedilecek bir olgumudur ? DİN Eğitimi ve Öğretimi İrticamıdır, Gereksizmidir ?
Din Eğitim ve Öğretimini Devletin Eğitim ve Öğretim kurumlarından dışlarsanız,
dışardan alınan Din eğitimi ve öğretimi ne kadar doğru olur ?
İslam Dininin Sahibi, Allah Zül Celal ve Allah Rasulu Muhammed Aleyhisselamdır,
İslam Dininin Olmazsa Olmazları, Asli Hükmiyetleri, Allah Zül Celalin Ayetleri ve Allah Rasulunun Hadisleridir,
İslam Dininin, Olmazsa Olmazlarını, Ondan Bundan değil,
İslam Dinini Sahibinden, Allah Zül Celal ve Allah Rasulunden Öğrenin,
İslam Dininin İnancını, İman Etmiş olma şartlarını İbadetlerini ve gereklerini,
Tam ve Doğru olarak öğrenmezseniz, Öğrenmek istemezseniz, Öğrenmeden Yaşarsanız,
Bence diyerek, Yaşadığınızın, Doğru İnanç, İman ve İbadet olduğuna inanır ve yaşarsınız,
Buda bizi, Sapıklaşmaktan ve Sapıklıktan başka bir yere götürmez, götüremez,
Laiklik, Kavramını Birde Allah Zül Celal, Kuranı Kerim ve Allah Rasulunden dinleyin,
Söyledikleri gibi olmayan, Soysuz Demokratlardan değil,
Elzem, Olmazsa Olmaz Konuları, Anlam ve Hükmiyet sıralaması ile arka arkaya gelen Ayet ve Hadislerdeki
Hükmiyetlerin, Nasıl ve Ne şekilde Tecelli ettiğini Gerçekleştiğini Kendi yaşamınızdan göreceksiniz,
Kendi yaşamınızdan anlayacaksınız,
İSLAM DİNİNİ ANLAYIP YAŞAMAK ALİ İMRAN SURESİ AYET 19
“ Mutlakki, Allah Katında Kabul edilecek olan Din, İslam Dinidir,” der,
İSLAN DİNİNİ ANLAYIP YAŞAMAK HUCCURAT SURESİ AYET 7
“ Çok İyi ve Mutlak Biliniz ki, Allah Zül Celal Ayetleri ile,
Rasulu Muhammet aleyhisselam Sözleri ile İçinizdedir, Sizinle beraberdir,” der,
İSLAM DİNİNİ ANLAYIP YAŞAMAK HAŞR SURESİ AYET 7
“ Ben Allah Zül Celal, Rasulum Muhammed Aleyhisselam, Ne yapacağınız, Ne yapmayacağınız konusunda,
Size Helaller, Haramlar ve Amelleriniz, İbadetleriniz olarak Size Neyi verdikse onu alın,
Rasulum Ne Söylediyse Dinleyin, söylediklerini ve yaptıklarını yapın, yapmadıklarını değil,
Size Neyi yasaklandı ise, Neyi Haram Kılındı ise Ondan Sakının Kaçının, Onu yapmayın,
Zira bunlar Allah Zül Celal olan Benim ve Rasulunun Hudutları Sınırlarıdır,” der,
İSLAN DİNİNİ ANLAYIP YAŞAMAK ZÜMER SURESİ AYET 3
“ Mutlak bilinizki, İslam Dini, Halis Din, Ancak ve Mutlak, Allah Zül Celalin ve Rasulunun Dinidir,
( Veliler, Evliyalar, Tarikatlar diyerek, Dinde İhtilaflar, çekişmeler, ayrışmalar çıkarma Dini değildir,)
Biz Onlarla, bu Velilerle, Evliyalarla, Tarikatlarla, bizi Allah'a daha çok yaklaştırsın diye tabi oluyoruz derler Ya,
( Veliler, Evliyalar, Tarikat diyerek,) İslam Dininde İhtilaf, çekişme, ayrışmalar çıkaranlara, Dinine ihtilâf Sokanlara,
Nifak Sokanlara, Allah Zül Celal hükmünü verdiği zaman onlarda, sizde göreceksiniz,” der,
( Allah Zül Celal, Dininizde Fırkalaşmayın, Tarikatlere, Cemaetlere ayrışmayın,
Tezatlığa, Zıtlaşmaya, Cepheleşmeye düşmeyin, Ruhbanlık yapan, Din adamı kisvesindeki, Meczuplara uymayın,
uzak durun, Zira bunlar, aranızda Düşmanlıklar çıkarır, Dininizi Allahın ve Rasulunun Dini olmaktan çıkarır,
Dininiz, Allahın ve Rasulunun dini değil, Ruhbanların uydurduğu, Kendinize uydurduğunuz, Din olur,
Yahudiler, Hrişstiyanlar gibi Ruhbanlaşmayın, Ruhban olan Din Adamlarına Tabi olmayın,
Şirk koşmuş olup, Şirkiniz ilede, İslam Dinini Kaybetmiş olursunuz, ) ” der,
İSLAN DİNİNİ ANLAYIP YAŞAMAK ENFAL SURESİ AYET 39
“ Dininiz Tamamıyla, Allah ve Rasulunun Dini oluncaya kadar,
Dininize Fitne Sokanlarla ve Fitne sokanların Fitneleri Yok oluncaya kadar, Mücadele edin, Savaşın,” der,
İSLAM DİNİNİ ANLAYIP YAŞAMAK CAMİUL AHLAKIR HADİS No C1 H196
Sahabeden İbni Şirin (ra) anlatıyor, Allah Rasûlu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Sözlerim, Hadislerim konusunda Allah Zül Celalden Korkun,
Allah Zül Celalin Ayetlerindeki, Benim Sözlerimi, Hadislerimi, Kimden aldığınıza Azami Dikkat ediniz,
Ayetlerdeki, Sözlerimdeki Anlamların, Hükümlerin açıklamalarını Kimden aldığınıza Azami Dikkat ediniz,
Ayetlerdeki, Sözlerimdeki Anlamları, Hükümleri, Anlamları Daraltmadıklarına, Azami Dikkat ediniz,
Zira Ayetler ve Sözlerim, SİZİN DİNİNİZ dir,” dedi der,
Yani, İslam Dinini, Şeyhlik, Müritlik Dini değil, Ruhbanlık Cemaati Dini yaparak değil,
İslam Dinini, Dedeler, Babalar, Bacılar, Pirler Dini değil, Sema veya Semah Fokloru Dini değil,
İslam Dinini, İlahi, Gazel, Kaside, Mevlid, Naat, Şiir, Değiş, Türkü okuma Dini değil,
İslam Dinini, Masal, Hikaye, Kıssa, Menkıbe anlatımıyla İroni Dini değil, Afyon gibi anlatımla Uyuşturma Dini değil,
İslam Dinini, Hanefilere göre şöyle, Şafilere göre şöyle diyerek, İslam Dinini, Mezheplere uydurulmuş,
Mezheplere yapıştırılmış, Birbirinin Tam Zıddı olan Fetvalarla, Mezhep Fetvaları Dini değil,
İslam Dinini, Peygamberimizin Mezhebi hangisiydi dedirten Mezhepçilikle, Mezhep Dini değil,
İslam Dinini, Peygamberimizin Tarikatı hangisiydi dedirten Tarikatçılıkla, Tarikat Dini değil,
İslam Dinini, Onun Bunun Söylediklerine göre, Onun Bunun Fetva verdiklerine göre, Fetva Dini değil,
Dinayet, Din İşleri Yüksek Kurulu, Yüksek Atma Dini değil, Güzel Kuran Okuma diyerek, TEGANNİ Dini değil,
Bence Diyerek, Kendi Fikrini, Allah Zül Celale ve Rasulune, Şirk koşmuş olmakla, Şirk Dini Değil,
Entel Dantel Sosyete İlahiyat Profları Dini değil, İslamcı Yazar Dini değil,
Yahudiler ve Hristiyanlar gibi Sadece ve Sadece İlahi söylemek, Dua yapmak ile, İlahi ile Dua Dini değil,
Müslümanın Yahudisi, Hristiyanı Dini değil, Müslümanın Ateistliği Dini değil, Kendi Fikri Dini değil,
Çağdaşlık, İlericilik, Kemalistlik, Dinine, Modernlik, Şıklık, Cinsel Özgürlük, Cinsel Teşhircilik, Dekoltelik Dini değil,
Pornfösör Adnan Oktar ve Hayasız Kediciklerinden, Hayasızlık ve İffetsizlikle, İffetsizlik ve Hayasızlık Dini değil,
İslam Dininden Nefret ettirmek için kurulmuş olan teşkilatlar, Işıd, Hizbul Vahşi, Hizbul Tahrir, Elkaide Dini değil,
Dini özgürlük, İfade özgürlüğü diyerek yutturdukları, Laiklik Dini değil,
İslam Dinini, Allah Zül Celale Miraç ile, Tamamen Allah Zül Celalin Kitabı Kuranı Kerim Ayetlerinde Emrettiği,
Allah Rasulunun Hadislerinde Bildirdiği ve Sünnetlerinde gösterdiği Din, Allah ve Rasulunun Dini oluncaya kadar,
İslam Dininin Doğrusunu, Allah Zül Celalin Kitabı Kuranı Kerim Ayetlerinden, Allah Rasulunun Sözlerinden,
Hadislerinden, Sünnetinden Öğrenip, Nefislerinizle yapmakla, Doğru olanı Helal olanı yapmakla,
Yanlış olandan, Haram olandan sakınıp kaçınmakla, yapmamakla, Evladlarınıza ve Başkalarına anlatıp Öğretmekle,
Dillerinizle, Doğrusunu söyleyip Yanlışı terk ettirmeye çalışmakla,
Allah Zül Celale, Allahın ve Rasulunun bildirdiği gibi Canla Başla, Gayretle Cehd ederek, ibadet ediniz der,
DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK İNSAN SURESİ AYET 2
“ İnsanı İmtihan etmek için, Gören ve İşiten Düşünen olarak Yarattım, “ der,
DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK HUUD SURESİ AYET 7
“ Allah Sizi Yarattım ki, Hanginizin Daha Güzel işler yapacağı hakkında denenmektesiniz, “ der,
DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK ZÜMER SURESİ AYET 7
“ Şüphesiz, Allah Zül Celal, Sizin Namazınıza, İbadetinize Muhtaç değildir “ der,
DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK FATIR SURESİ AYET 15
“ Ey İnsanlar, Siz Allah Zül Celale Muhtaçsınız,” der,
DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK RAAD SURESİ AYET 19
“ Rabbinden, Sana İndirilenin, Hak olduğunu bilen ve kabul eden kimse ile,
Hak olduğunu, İnkar eden kabul etmeyen kimse bir olurmu ?
Bunu, Ancak Akılı Selim Sahipleri Düşünür ve Anlar “ der,
DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK HUUD SURESİ AYET 24 ve 30
“ Gören, İşiten, Duyan, Gördüğü, İşittiği, Duyduğunun üzerinde Düşünenlerle,
Fasık Kör Olanlar, Baktığı halde görmeyenler, Görmek istemeyenler,
Fasık Sağır olanlar, İşittiği halde Duymayanlar, Duymak istemeyenler Bir ve Eşit olumu, ?
Haala Düşünmeyecekmisiniz ? Siz Hiç Düşünmeyecekmisiniz ? ” diye soruyor,
DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK CAMİUSSAGIR HADİS No 39
Sahabeden Ebu Hureyre (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Ey İnsan oğlu, Rabbine İtaat etki, Düşünceli ve Akıllı olasın,
Rabbine İsyan edersen, İnkarcılardan olursun, “ dedi der,
DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK RAMUZELHADİS HADİS No C/5 S/482 H 3
Sahabeden Haris (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Cahil Olmaktan, Cehaletten şiddetli Fakirlik yoktur,
Akıldan daha faydalı Zenginlik, Tefekkür ( Düşünmek ) gibi de İbadet yoktur,
Tefekkür etmeden, Düşünmeden İbadet yapmakta yoktur,
( Yani Düşünmeden yapılan bir şey, İbadet dahi olsa size bir faydası yoktur,) ” dedi der,
DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK NİSA SURESİ AYET 82
“ Kuranı Kerimi, İslam Dinini, Haala, Gereği gibi Hiç Düşünmeyecekmisiniz, ?
Güya İslam Dinini Anlatıyorlar,
Sadece ve sadece İslamın Tarihi ve Muhterem Zaatlar Menkıbeleri, Kerametleri anlatılıyor,
İslam Dini diyerek, Sadece ve sadece etrafında, Tarihinde, Sahabe ve Muhterem Zaatlar Menkıbelerinde,
Kıssalarında dolaşmayın, İslam Dininin içine, Olmazsa olmaz Amellerine giriniz,
Zira, YEVMİ MAHŞER HESABIN da, İslamın etrafında dolaşmaktan değil, Muhterem Zaatlar Kerametlerinden,
Kıssalardan, Hikayelerden, Masallardan sorulacak değil, İslamın Tarihinden sorulacak değil,
İslam Dininin, İman Etmiş olma Şartlarından, SORGULANACAKSINIZ,
İslam Dininin, Olmazsa Olmaz Amellerini yapıp yapmadığınızdan, SORGULANACAKSINIZ,
İslam Dininin, Olmaması Gerekenlerinden, SORGULANACAKSINIZ,
Yani, Mahşerde, İlk Önce, İmanınızın Olup Olmadığından Sorgulanacaksınız,
sonra, İmanınızın Olmazsa Olmaz Şartlarını, Yerine getirip getirmediğinizden Sorgulanacaksınız,
sonra, İbadetlerinizi yapıp yapmadığınızdan ve Eksikliklerinden Sorgulanacaksınız,
İslam Dinine İman Etmiş olmanızı, Yapmanız Şart olan Olmasa Olmaz Amellerini, Yapmamanız Şart olan Olmazları,
İslam Dininin Sahibine, Allah Zül Celale ve Rasulune İspat etmek Zorundasınız, !!!
Hiç, İmanınızı ve Amellerinizi, Sahibine İspat etmeyi Düşündünüzmü ? !!!
Şimdi, Sizin Dininiz, Kimin Dini oluyor ? Şimdiden düşünerek okuyunuz,
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI NAHL SURESİ AYET 90
“ Mutlak ve Muhakkakki Allah Zül Celal, Ayetleri ( ve Rasulunun Sözleri ) ile Size, Adaletli olmayı,
İyiliklerde bulunmayı, Yakınlarınıza Bakmayı emretti, Toplumu kalkındırmak için çalışmayı emretti,
Öncelikle Akrabalarınıza, Yakınlarınıza, iyilik yapmayı, Yakınlarınızı, koruyup gözetmeyi Emretti,
Yapmakla Yükümlü olduğunuz İbadetlerinizi yerine getirmenizi, Emretti,
Haksızlık yapmanızı, Adaletsizlik yapmanızı, Her Türlü Fenalığı, Kötülüğü, Çirkeflikleri, Azgınlıkları, Sapıklıkları,
Sapkınlıkları, Her türlü Edepsizliği, Hayasızlığı, Fuhşiyatı, Mutlak olarak Men etti, Yasakladı, Haram Kıldı,
( Allah Zül Celalin ve Rasulunun Yasaklarına, Haramlarına yaklaşmamanızı, Yasaklardan, Haramlardan,
Başınıza gelecek olarak gördüğünüz Felaketlerden Musıbetlerden kaçar gibi kaçınmanızı emretti,)
Hayasızlıklardan, Görsel ve Fiziksel Fuhşiyattan, Fenalıklardan, Azgınlıklardan korunabilmeniz için,
Düşünmeniz ve anlamanız için, Sistemler, İlkeler verendir, “ der.
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI ŞUARA SURESİ AYET 183
“ Toplumda, İnsanların Temel Hak ve Hürriyetlerini kısıtlamak ve yasaklamak, yasaktır,
Temel Hak ve Hürriyetleri kısıtlayarak ve yasaklayarak yeryüzünde karışıklık ve bozgunculuk çıkarmak yasaktır,
Toplumda Terör meydana getirecek fiiller yasaktır, Haramdır
( İnsanların, Temel Hak ve Hürriyetlerini,
İbadet, Eğitim ve Öğrenim, Ticaret, Adalet ve Milletin İradesine göre Yönetim Hakkı gibi Hak ve Hürriyetlerini,
Kısıtlamayın, Yasaklamayın, Bunları kısıtlayarak, Yasaklayarak, Yeryüzünde bozgunculuk yapmayın,
karışıklık çıkarmayın, Toplumda Terör ve Gerginlik meydana getirecek fiillerde bulunmayın,
Temel Hak ve Hürriyetleri kısıtlayarak ve yasaklayarak yeryüzünde karışıklık ve bozgunculuk çıkarmak
yasaktır, Toplumda Terör meydana getirecek fiiller yasaktır, Haramdır,) ” der.
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI EBU DAVUT HADİS No 2783
Sahabeden Ebu Said El Hudri (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Şahısların, İnsanların Hak ve Hürriyetlerini Gasp edip almaktan sakının “ dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI BUHARİ HADİS No 1100 ve 1654
Sahabeden İbni Abdullah ve Ebu Bekir Nufey Bin Haris (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Kişinin, Temel Hak Hürriyetleri Cebren ve Hile şekli ilede olursa olsun, Gasp edilmesi yasaklanmıştır,
“ İyi bilinizki, Birbirinizin Kanını dökmek, Birbirinizi öldürmek, ( Hak ve Hürriyetleri Gasp etmek )
Namuslara Selbetmek, ( Cinselliği Teşhir eden kıyafetler giyinmek, giydirmek, giyilmesini istemek ve Zorlamak )
Kesin olarak Yasaktır ve Haramdır, Kişinin, Hak ve Hürriyetlerinin, Cebren ve Hile ve Zorla Gasp edilmesi
yasaklanmıştır, Birbirinizin Boynunu vuracak suretle,( Birbirinizi Öldürmekle, Malları Gasp etmekle,
Temel Hak ve Hürriyetleri Gasp etmekle ) Dalalete, Fitneye, Nifağa, Çirkefe, Toplumda Terör çıkmasına sebep
olabilecek Vahşete düşerek, İslam Dini öncesi, CEHALET ÇİRKEFİ ÇAĞINA dönmeyiniz “ dedi der.
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI RAMUZ EL HADİS HADİS No C2 S123 H 1
Sahabeden Ebu Said (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Rabbiniz de Tektir, Babanız Tektir, Dininiz ve Peygamberiniz de Tektir,
Kızıl Irkın, Zenci Irk üzerine, Zenci Irkın Kızıl Irk üzerine üstünlüğü yoktur,
Acem Irkının, Acem olmayan Irklara üstünlüğü yoktur, Arap Irkının, Arap olmayan Irklara Üstünlüğü yoktur,
Arap Irkı olmayanların Arap olanlara, Hiçbir Üstünlüğü yoktur, Hiç bir milletin diğerine üstünlüğü yoktur,
Allah İndinde Üstünlük, Ancak Edep ve Haya ile, Takva ile yaşayanlardadır, Üstünlük, En yüksek değerlerle
sadece ve sadece Allaha İbadet ve En yüksek değerlerle İnsanlığa Hizmet ile olur “ dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI CAMİUSSAGIR HADİS No 3322 ve 3327
Sahabeden Ukbe Bin Amir ve Cübeyr Bin Mutim (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Allah Zül Celal İndinde, Dindarlığı ve Salih Ameli dışında hiç kimsenin hiç kimseye üstünlüğü yoktur,
Kişinin kötü hareketli, dili bozuk, cimri ve korkak olması kötülük olarak ona yeter,
Irkçılığa çağıran bizden değildir, ırkçılık için savaşan bizden değildir,
ırkçılık üzere ölen bizden değildir, “ dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI RAMUZ EL HADİS HADİS No C 4 S 366 H 5
Sahabeden İbni Ömer (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Alim veya Mütealimden başkası, ( Amelini Araştırıp doğrusunu öğrenip yapmayan,
Amelini Araştırıp doğrusunu Örenip, Öğretmeyen ) Benden değildir,”dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI NESAİ HADİS No 4045
Sahabeden Ebu Hureyre (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
" Her Kim, Allah Zül Celale İtaatten Uzak durursa, Her Kim, İslam Ümmetine karşı Sözünde durmazsa,
Her Kim, Benim Ümmetim, İslam Ümmetine karşı ayaklanırsa, İslam Cemaatinden ayrılırsa,
Her Kim, İslam Ümmeti dışında bir guruplaşma yaparak, Irkcılık yaparak,
Guruplaşma ve Irkcılık için ayaklanırsa, Her Kim, Müslümanlara Silah Çekerse,
Benden değildir, Benle değildir, İslam Ümmetinden değildir, " dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI METEALİBUL ALİYE HADİS No 2753 ve 2756
Sahabeden ve 2 ci Halife Hz Ömer ve 6 cı Halife Muavye (ra) anlatıyor,
Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem, " Vahiy Meleği Cebrail Aleyhisselama,
lnsanlara, Efendilik ve Egemenlik neyindir ? diye sordum, Cebrail Aleyhisselam, “ Akıldır,” diye cevap verdi,
En Akılı olanlarınız, Aklı ile Allah Zül Celale Takvaca En Üstün olanlarınızdır, Takvaca en üstün olanları ise
En Akıllılarıdır, Ashabımın en üstün ve en hayırlı olanı, takvaca en üstün olanlarıdır, “ dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI RAMUZ EL HADİS HADİS No C 4 S 336 H 2
Sahabeden İbni Ömer (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Kendinde Hikmetten birşey olmayan kalb, harap bir ev gibidir, Öğrenin ve Öğretin,
Fıkıh tahsil edin ve Cahil olarak ölmeyin, Zira Allah Cahillik için mazeret kabul etmez,”dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI ZUMER SURESİ AYET 9
“ Bilenlerle Bilmeyenler, hiç bir olurmu ? Alimlerle Cahiller bir olurmu ?
Ancak ! Aklı selim sahipleri, Okuyanlar ve öğrenenler, Doğru olarak Eğitim ve Öğrenim alır ve verir “ der.
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI RAHMAN SURESİ AYET 1,2,3,4
“ Çok Merhametli ve Lutufkar olan Allah Azze ve Celle, İnsanı yarattı.
Hak ve Adaletli, Sosyal ve Bilimsel olmayı, Kuranı Kerimi öğretti,
İnsana, Konuşarak, yazarak, inceleme ve tartışma yaparak, doğru bilgileri, fikirleri,
düşüncelerini ve hipotezleri beyan etmeyi, açıklamayı öğretti “ der.
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI İBNİ MACE HADİS No 224 de
Sahabeden Enes Bin Malik (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ İlim aramak, araştırmak, geliştirmek, Her Müslümanın üzerine Zorunlu Farz olan bir İbadettir, “ dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI İ. AZAM MÜSNED HADİS NO 30 / 1
Sahabeden Abdullah İbni Mesud (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ İlim talebi, Eğitim ve Öğretim almak ve vermek, Kadın, Erkek ve Çocuk Müslümanlara Zorunlu Farz olan,
Vazgeçilemez, Devredilemez, Dokunulamaz bir İbadettir “ dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI DARİMİ HADİS No 332
Sahabeden Ebu Sufyan (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ İnsanlar, Dünyaları konusunda, Yemeye İçmeye Gıda almaya Muhtaç oldukları gibi,
Dinleri konusunda da, İlim ve Bilim Öğrenimine Muhtaçtır “ der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI DARİMİ HADİS No 338
Allah Rasulunun Torunu ve Ehli Beyti Hz Hasan (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Her Kimin Kaygısı, Kederi, Tasası, Düşüncesi, Arzusu, Çalışması, İlimi ve Bilimi ile sadece Dünyalıklar olursa,
Milletin içinde, Vurgunculuk, Yolsuzluk, Dolandırıcılık, Haksızlık ve Adaletsizlik olursa, Ahireti kazanmak olmazsa,
Allah Onu Aç gözlü ve Doymaz kılar, Allah, Onun Kalbine ve İki Kaşının, Gözünün ortasına,
Geçim korkuları koyar, Ona Geçim sıkıntıları verir, İşlerine, Kazançlarına, Huzursuzluğu, Fakirliği, İstikrarsızlığı
ve Bereketsizliği koyar, Bereketsizlikle Ona gelen Kazanç ve Rızık yok olup gider, Fayda vermez,
Alış verişlerini, Ticaretlerini, İşlerini perme perişan eder,
Dünyalıklardan kendisine, sadece takdir edilmiş olan sayı gelir,
Sadece Dünyalık Kazançlara düşkün olan Kimse, Sadece Mal Mülk Aşkında olan Kimse,
Dünyalık Kazançlardan Doymaz, Malı Mülkü Ne kadar Çok olsada,
Artık O Kendisini Hep Fakir ve Zayıf olarak görür, O Zavallı Fakir olarak akşamlar, Fakir arak sabahlar,
Her Kimin Kaygısı, Kederi, Tasası, Düşüncesi, Arzusu, Çalışması, İlimi ve Bilimi,
Hak ve Adaletten şaşmayan Doğruluk ve Dürüstlükle, Milletin içinde Sosyal olarak yaşamaya çalışmak olursa,
Ahiretini kazanmak olursa, Allah Onun kalbine ve İşlerine gönül Zenginliğinden koyar,
Kalbine İlim, Bilim, Kanat Zenginliği koyar, Gözlerinin önünden Fakirliği kaldırır, Siler, İşlerini derli toplu yapar,
İşlerini Rast getirir Kolaylaştırır, Bereketlendirir artırır, çoğaltır, Bereketiyle Zenginliğinden verir,
Hatta İstemesede, Beklemediği yerlerden kazanç kapıları açılır, Dünyalıklar, Kazançlar boyun eğerek ona gelir,
İlime, Bilime, Eğitim ve Öğretime düşkün olan Kimse,
İlimden, Bilimden, Eğitim ve Öğretimden doymaz,“ dedi der.
EĞİTİM ve ÖĞRENİMİN ÖNEMİ FATIR SURESİ AYET 32
“ Biz O Kitabı, Kuranı Kerimi, Kullarımızdan Süzüp Seçtiklerimize, Miras Kıldık,
O Kullarımızdan, Orta Yolu Tutanlarda var, Allahın İzniyle Hayır yapmada İleri geçenlerde var,
O İlimle Kendi Kendilerine ve Millete Zulmedenlerde var,” dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİMİN ÖNEMİ DARİMİ HADİS No 306
“ Biri Alim olur, İlimle konuşur ama, İsyan ve İtaatsizlik yapar, Konuştuğu İlime göre yaşamaz, hareket etmez,
Böylece Halkın kafasının karışmasına ve Toplum içinde karışıklığa sebep olur,
bu yaptıkları konuşmalar ile Kendilerini dinleyen Halkı da sapıtırlar, kendilerinide sapıtırlar “ der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİMİN ÖNEMİ BUHARİ HADİS No 2174
Sahabeden Abdullah Bin Amir Bin As (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallalahu Aleyhi ve Sellem,
“ Allah, İlimi ve Bilimi okuyana ve İlim ve Bilim için çalışana verir,
Allah Size, Hak ve Adaleti, İlimi, Bilimi, Araştırmayı, Geliştirmeyi, İlerlemeyi ihsan ettikten verdikten sonra,
Allah Azze ve Celle, Size İlim, Bilim İhsan ettikten sonra, İlimi, Bilimi, Sizden Zorla çekip almaz,
Lakin İnsanlar, Alimler, Bilginler yerine, İlimi, Bilimi, Kendisine dahi fayda vermeyen,
Kara Cahil, Ahmak İnsanları, Kara Cahil Ahmak Din Adamlarını kendilerine, Alim, Bilgin ve Hoca edinip,
Lider edinip, Önder edinip, Onlara, gerek Dini bilgileri gereksede Beşeri bilgileri, İhtiyaçlarını sorduklarında,
O Cahil Zümreler, İslam Dinini, Hak ve Adaleti, Doğruluğu ve Dürüstlüğü, Şahsi arzularına, çıkarlarına,
kendi İdeolojilerine uydurarak cevap verecekler. İnsanları, kendilerinin sapıklığına ve dalaletine düşürücekler,
Süsleyerek hoş ve güzel göstererek Ahmakca, Bilgisizce Fetva ile cevap verecekler, Kendilerinide,
Cevap verdiği İnsanlarıda, Toplumuda, Milletide, Hak ve Doğruluktan saptıracaklar, Sapıklaştıracaklar,
İslam Dinini, kendi çıkarınıza uydurduğunuzda,
Allah Oradaki Gerçek Alimlerin Ölümü ile, Allah O Toplumun içinden,
İlim ve Bilim adamlarını bilgileri ile beraber olarak alır, Allah Azze ve Celle, Oradan İlimi, Bilimi kaldırmış olur,
Çekip almış olur, Artık orada, İlimi, Bilimi, Dünyada ve Ahirette kendisine fayda vermeyen,
Asliyeti görmeyen ve göstermeyen ( kendini Aydın, Modern, Çağdaş ve Din adamı zanneden, kendilerinden
başkalarını dinlemeyen, İlimi ve bilimi saptıran ve sapıtan, ) Kara Cahil bir Zümre kalır ve
O Milletin Felaketi olmaya devam ederler, “ dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI BAKARA SURESİ AYET 121
“ Kendilerine verdiğimiz Kitabı, Kuranı Kerim Ayetlerini, gereğince okuyanlar ve İlmi öğrenenler varya
İşte Onlar, Hak ve Adaleti, Bilimi, Araştırmayı, Geliştirmeyi ve İlerlemeyi gerçek manada öğrenirler “ der.
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI ALİ İMRAN SURESİ AYET 71
“ Niçin, Hak olanı, Doğru olanı, Adaletli olanı, Haksız olanla, Yalan olanla, Adaletsiz olanla karıştırıyor,
değiştiriyor, bile bile gerçeği gizliyorsunuz ? “ der.
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI ŞUARA SURESİ AYET 183
“ Yeryüzünde karışıklık ve bozgunculuk çıkarmayın,
( İbadet, Eğitim ve Öğrenim, Ticaret, Hak ve Adalet, Savunma, Milletin İradesine göre Yönetim gibi,
İnsanların Temel Hak ve Hürriyetlerini kısıtlamayın ve yasaklamayın, Temel Hak ve Hürriyetleri kısıtlayarak,
yasaklayarak, Toplumda Terör meydana getirecek fiillerde bulunmayın ) “ der.
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI TİRMİZİ HADİS No 2200
Sahabeden Ebu Musa (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Allah Rasulu, Önünüze öyle günler gelecekki, O Günlerde, İlim ortadan kalkacak, Eğitim ve Öğrenim bozulacak,
( İdeolojik yönlendirmeler, Kavram kargaşaları ile Toplumsal cepheleşmeler oluşacak ) Herç çoğalacaktır dedi,
Yanındaki Sahabeler Herç Nedir ? Diye sordu, Anarşi, Terör, İnsanları Öldürme, ( Kundaklamadır ) “ dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI BUHARİ HADİS No 1654
Sahabeden Ebu Bekir Nufey Bin Haris (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ İyi bilinizki, Birbirinizin Kanını dökmek, Birbirinizi öldürmek, ( Hak ve Hürriyetleri Gasp etmek )
Namuslara Selbetmek, ( Cinselliği Teşhir eden kıyafetler giyinmek, giydirmek, giyilmesini istemek, Zorlamak )
Kesin olarak Yasaktır ve Haramdır, Kişinin, Hak ve Hürriyetlerinin, Cebren ve Hile ve Zorla Gasp edilmesi
yasaklanmıştır, Birbirinizin Boynunu vuracak suretle, ( Birbirinizi Öldürmekle, Malları Gasp etmekle,
Temel Hak ve Hürriyetleri Gasp etmekle ) Dalalete, Fitneye, Nifağa, Toplumda Terör çıkmasına sebep
olabilecek Vahşete düşerek, İslam Dini öncesi, CEHALET ÇAĞINA dönmeyiniz “ der.
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI İBNİ MACE HADİS No 3354
Sahabeden Ebu Hureyre (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Allahım, Açlıktan ( Bilgisizlikten, Eğitimsizlikten,) Hainlikten, Hıyanetten, Adaletsizlikten Sana sığınırım,
Açlık, ( Bilgisizlik, Eğitimsizlik ) Hainlik, Hıyanet ne kötü şeydir, ne Acıdır, diye dua ederdi,” der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİMDE ŞEKİL SEÇDE SURESİ AYET 24
“ Onların, Öğreticilerin içinden, Doğruluğa, Dürüstlüğe, İlime, Bilime ileten, Rehberler,
Öğretmenler Tayin ettik “der,
EĞİTİM ve ÖĞRETİMDE ŞEKİL İBNİ MACE HADİS No 243
Sahabeden Ebu Hureyre (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Müslümanların en faziletlisi, Allaha en yakını, Bir İlim öğrenip,
O İlimi bir başka Müslümana öğretendir “ dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİMDE ŞEKİL DARİMİ HADİS No 256, 253,329, 254
Sahabeden Hz Ömer (ra), Ebu Derda (ra), Halid Bin Maad (ra), Abdullah Bin Mesud (ra) anlatıyor,
Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Eğitimci olarak, Devlet Başkanı, İdareci olarak bir göreve gelmeden önce, İlimi iyice Öğrenin,
Öğretenle, Öğrenen Birdir, Öğrenilende ve Öğretilende Birliktedir,
Alim ve Talebe, Öğretmen ve Öğrenci, Öğrenmede, araştırmada, geliştirmede, İlimde Bilimde ortaktırlar,
İnsanlar Ya, Araştıran, İnceleyen, Niteliğini ve Niceliğini anlamaya çalışan, Öğrenen Öğrencidir,
Yada, Öğrendiğini, geliştirdiğini öğreten, anlatan çoğaltan Alimdir, Bilim Adamıdır,
Bu İkisi arasındakiler ise, Kendisine ve Hiçbir kimseye, hiçbir faydası olmayan Ahmaklardır,
Öğrenmeyen ve Öğretici olmayan İnsanlarda, Doğruluk, Dürüstlük, İyilik, Güzellik ve Hayır yoktur,
Ya Öğrenici ol, Ya Alim ol, Yada Dinleyici ol, Bunlardan sonraki Dördüncü olma,
Çünkü Dördüncüsü Cahiller, Ahmaklardır,
( Bilgisiz, Eğitimsiz, Öğrenimsiz veya Bilgili, Eğitimli, Öğrenimli Cahiller, Eçheller ve Sapıklar olma,
Bence diyerek herşeyi kendine uyduranlardan olma ) yoksa Helak olursunuz, “ dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİMDE ŞEKİL CAMİUSSAGIR HADİS No 561
Sahabeden İbni Abbas (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Yazarak, Hafızanıza unutmaması için yardım ediniz, “ dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİMDE ŞEKİL RAMUZEL HADİS HADİS No C/3 S/205 H/7
Allah Rasulunun Hanımlarından ve Müminlerin Annesi Ümmü Seleme (ra) anlatıyor,
Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Güzel yazı Güzel İlim, Hakkı ve Hakikatı daha ziyade açıklar,“dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİMDE ŞEKİL DARİMİ HADİS No 649
Sahabeden Selam El Eyyup (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Öğretilenin hatalı olup olmadığını, Öğrenilenin hatalı olup olmadığını,
Öğretmeninin hatalı öğretip öğretmediğini, öğrenmek istediğinde,
O bilgiyi bilen başkaları ile müzakere yapınız, karşılaştırıp Teyitleyiniz, “ dedi der
EĞİTİM ve ÖĞRENİMDE ŞEKİL MAİDE SURESİ AYET 101
“ Ey İman Edenler, Milletin önünde, Soru sorulanı Küçük düşürmek için tezgahlanmış Sorular Sormayın,
Milletin önünde, Soru sorulana, Tuzak Sorular Sormayın,
Açıklandığında, açıklaması ve sonucu hoşunuza gitmeyecek, Kinayeli Sorular sormayın,
Bu Sorular sorulduğunda Küçük düşmeye, Tuzağa düşmeye, Kinayeye düşmeye dikkat ederek,
Ya Hiç Cevap vermeyin, Yada, Tuzaklarını, Küçük düşürmelerini, Kinayelerini kendilerine çevirin, ” der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİMDE ŞEKİL DARİMİ HADİS No 555
Sahabeden Yunus İbni Şihab (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ İlim, Hazinelerdir. İlim Hazinelerinin kapısını, O İlimi öğrenmek için anlamlı Soru Sormak açar “ dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİMDE ŞEKİL RAMUZEL HADİS HADİS No C/2 S/190 H/5
Sahabeden İbni Ömer (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
Soru Sormasını bilmek, Aklın ve İlimin, Bilimin yarısıdır, “ dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİMDE ŞEKİL CAMİUSSAGIR HADİS No 1912
Sahabeden Ebu Cuheyfe (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,“ Tecrübe sahibi Yaşlılarla,
İnsanlarla oturup kalkınız, Hikmet Sahipleri ile Haşir Neşir olunuz, Alimlere Soru Sorunuz, “ dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİMDE ŞEKİL RAMUZEL HADİS HADİS No C/1 S/58 H/5
Allah Rasulunun Damadı ve Ehli Beyti Hz Ali (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Sizden Biri, Bir Müslüman Kardeşine Bir Soru Sorduğunda, Öğrenip anlamak için sorsun,
Onu Tahmit altına sokmasın, İmtihan eder gibi sormasın, Ona zorluk verecek şekilde sormasın, “ dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİMDE ŞEKİL DARİMİ HADİS NO 654
Sahabeden Zeyd Bin Amni (ra) anlatıyor, Rasullulah Sallalhu Aleyhi ve Sellem,
“ Ey ilim sahibi, Kendin dahi tam olarak anlamadıkca, öğrenmedikce, Benim bir Sözümü, Bir Hadisimi nakletme,
Hiç kimsenin sorusunada, sana sorulanı bilmedikçe cevap verme,” dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİMDE ŞEKİL DARİMİ HADİS No 2754
Sahabeden El Mugıre (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Anlamsız ve gereksiz yere veya Cevabını bilipte işinize gelmediği için maksatlı olarak soru sormayın,
Gıybet, Dedikodu ve Laf getirip götürme yapmayın, Çocuklarınızı Eğitimsiz ve Öğretimsiz bırakmayın,
Kızlarınızı diri diri toprağa gömmeyin, Anaya ve Babaya Asi olmayın, İtaatsizlik etmeyin,
Malınızı İsraf ederek, Gereksiz yere harcayarak İsraf etmeyin zayi etmeyin,
Vermeniz gereken Şeyleri yerine veriniz, Hak etmediğiniz, Hakkınız olmayan şeyide istemeyiniz, “ dedi der
EĞİTİM ve ÖĞRENİMDE ŞEKİL CAMİUSSAGIR HADİS No 2355
Sahabeden İbni Ömer (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ İlmi, İzzet ve Şeref sahibi Kimselerden Sorup Öğreniniz, Onların Bildiklerini, İzah ettikleri, söylediklerini yazınız,
Zira Onlar Yalan ve Boş şeyler söylemezler,”dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİMDE ŞEKİL MÜNZİRİ HADİS No C/1 S/ 126 H 7 ve 8
Sahabeden Ebu Derda ve Muaz Bin Cebel (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Alimin, Bilim adamının, İlim Öğrenip İlim Öğretenin, Diğer İnsanlara Üstünlüğü, Gece görünen Ay ışığının,
diğer Yıldızlara üstünlüğü gibidir, Alimler, İlim Öğrenip İlim Öğretenler, Peygamberlerin Varisleridir,
İlim Öğrenin, Öğretin, Zira Allah için İlim öğrenmek, Allahı Tanımaktır,
İlim talebi, İlim Öğrenmek, İlim Öğretmek, İlim Müzakeresi, Tahsili Cihattır, Zorunlu İbadettir,
İlim, Bilim, Yalnızlığınızda Sizin Dostunuzdur, Tenhada Arkadaşınızdır, Gurbette Yoldaşınızdır,
Bollukta ve Darlıkta, Size Yol göstericidir, Düşmanlarınız karşısında Silahınız, Kuvvetinizdir,
Dostlarınız yanında, Dayanışmanız Kaynaşmanızdır, Ancak ve Ancak İlimle, Bilimle İştigal eden Toplumlar
gelişir, Yükselir, İlim Toplumları Cehaletten kurtarır, Onlara Güzel bir Yaşam Hayat verir,
İlim, Bilim öğrenirken, İlim, Bilim, Çalışmanıza, İştigallerinize, Amellerinize, İbadetlerinize, Önderlik yapar,
İlim Öğrenmek, Öğretmek Kişileri Mutlu kılar, İlim öğrenmeyen Öğretmeyen Kişiler, Mutluluktan Mahrum kalır
İlim Öğrenirken, Öğretirken Düşünmek, Oruç İbadetine eşittir, “ dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİMDE ŞEKİL MUVATTA İLİM HADİS No 1
Sahabeden Yahya Bin Kesir (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Lokman Hekim oğluna şöyle vasiyet etti, Yavrum, Alimlerle, Bilge kişilerle otur,
Sana İyi şeyler Öğretenlerle otur, Onların dizinin dibinden ayrılma,
( devamlı Onlardan bir şeyler öğrenmeye bak )
Allah, Yeri, Göğün yağmuru ile dirilttiği gibi, Kalpleride İlim ve Hikmet Nuru ile diriltir “dedi der,
İmamı Azamdan Öğretmenlik hakkında bir anekdot,
“ Talabelerinle, Sanki onlar Senin Çocuklarınmış gibi ilgili ve alakalı olki, onlarla arkadaş olki,
onların ilme olan arzuları artsın,”der,
İmamı Azamdan bir Anekdot,
“ Sorulan Sorulara cevap verirken, Sorunun cevabından başka şeylerle konuyu dağıtma,” der,
Kendini bilgiç gören, Ukalanın biri İmamı Azama, “ Köpek yavrusu, Ne zaman Akıl Baliğ olur ” diye sormuş,
İmamı Azam, “ Köpek Yavrusu çişini, şayet olduğu yere yapıyorsa daha yavrudur, Akıl baliğ değildir,
Şayet bir kenara çekilip, üzerine çiş sıçraması için bir ayağını kaldırıp çişini yapıyorsa akıl baliğ olmuştur, diye
Cevap verip sonrada ona “ Peki Sen Akıl baliğ oldunmu,” diye sormuş,
EĞİTİM ve ÖĞRENİMDE ŞEKİL TİRMİZİ HADİS No 2656
Sahabeden Eban Bin Osman (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Nice İlim ve Bilim yüklenen, İlim ve Bilim Öğrenen kişiler vardırki,
Öğrendiği İlimi, Başkalarına öğrettiğinde, O İlmi Kendisinden daha anlayışlı birisine aktarmış olabilir,
O başkaları kendisinden daha anlayışlı ve geliştirici olabilir,
Çoğu zaman, İlim yüklenen, İlim öğrenen Kimse Dirayetli bir Kimse değildir, ” dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİMDE ŞEKİL RIYAZUHUSSALİHİN HADİS No 479
Sahabeden Ebu Hureyre (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Uyanık olunuz, Ancak Allah Azze ve Cellenin Zikredilmesi ve Allaha yaklaştıran şeylerle
Öğretici ve Öğrenici olunuz, Şüphesiz Allah Azze ve Celle Nezdinde, Dünya çok Değersiz bir şeydir,
Dünyada olan Mal Mülk kıymetsizdir, “ dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİMDE ŞEKİL DARİMİ HADİS No 337
Sahabeden Sufyan Bin Uyeyne (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ İlim ve Bilim Öğrenme ve Öğretme için, İlmi Dinleme, Muhafaza etme, Uygulama Tatbik etme, İlimi Yayma,
faaliyetleri kastedilir ve yapılır, İnsanların En Alimi, En Bilgini, Öğrenen ve Öğreten,
Bildiği, Öğrendiği ve Öğrettiği ile, Bilimi ile Amel eden, İnsanlık için Çalışandır,
İnsanların En Üstünü ise, Allahın huzurunda kendini en Sorumlu kişi olarak görendir,
İnsanların En Cahili, İlim ve Bilimle Amel etmeyen, bildiğini uygulamayan Tatbik etmeyendir,” dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİMDE ŞEKİL DARİMİ HADİS No 227
Sahabeden Abdullah İbni Mesud (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ İlmi, Bilimi öğreniniz ve onu insanlara da öğretiniz, Kur'an'ı Kerimi öğreniniz, onu insanlara da öğretiniz.
Sözlerimi, Hadislerimi Öğreniniz, İnsanlarada Öğretiniz, Ferâ'izi ( Miras Hukukunu ) öğreniniz,
Feraizi ( Miras Hukukunu ) insanlara da öğretiniz,
Çünkü ben ölümlü bir kimseyim, İlim, Bilim yakında alınıp yok edilecek ve fitneler ortaya çıkacak,
Nihayet iki kişi Allah'ın, Feraiz ( Miras ) ile ilgili bir emri (bir farizası) konusunda ihtilâfa düştüğünde,
aralarını hükme bağlayacak hiç kimse bulamayacaklar, “ dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI CAMİUSSAGIR HADİS No 3060
Sahabeden Ebu Derda (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Kıyamet Günü sana “ Âlim miydin, cahil miydin? " diye sorulduğunda haliniz ne olacak ?
Şayet “ Âlimdim" dersen sana bildiğinle ne amel yaptın?" diye sorulacak,
Şayet “ Cahildim” dersen " Cahil kalmanda mazeretin neydi ? Neden ilim öğrenmedin?" diye sorulacak, dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİMDE ŞEKİL FETHUL BARİ HADİS No 4344
Sahabeden Ebu Musa (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Bir Birinizle Uyumlu olun, Kolaylaştırın, Kolaylık yolunu gösterin, Zorlaştırmayın, Zorluk yoluna girmeyin,
Müjdeleyin, Nefret ettirmeyin, Tebşir edin ( İmrendirin) Tenfir etmeyin (Tiksindirmeyin)”dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİMDE ŞEKİL DARİMİ HADİS No 248
Sahabeden Selmanı Farisi (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ İlim, Sonraki Nesil öğreninceye kadar, Önceki Nesil hayatta kalmaya devam edecektir, Sonraki Neslin,
öğretilmesinden ve öğrenmesinden önce, önceki Nesil Helak olursa, Bütün İnsanlarda Helak olur “ dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİMDE ŞEKİL DARİMİ HADİS No 299
Sahabeden Ebu Derda (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Öğrenici olmadıkça, Alim olmazsın, Sahip olduğun İlminle Amel etmedikçe ilimden dolayı Alim olmazsın,
İlminle Hep Münâkaşaci olman, Günahkâr olman için sana yeter,
İlminle Hep Çekişmeci olman, Günahkâr olman için sana yeter,
İlminle Allah'ın Rızası dışında konuşman, Yalancı olman için sana yeter, “ dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİMDE ŞEKİL MİŞKATÜL MEŞABİH HADİS No 257
Sahabeden Abdullah Bin Amr (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ İlimle meşgul olan En Efdal kişilerdir, İlimle meşgul olan kişiler, İlmi Talim edip öğrenirler
ve dahi Cahil olanada öğretirler, Zira Ben Size, Ancak ve ancak Muallim, Öğretici ve
İlimle meşgul olucu olarak gönderildim,” dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI CAMİUSSAGIR HADİS No 669
Sahabeden ve İkinci Halife Hz Ömer (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Bana Kuranı Kerimle birlikte, Cevaimul Kelim verildi,
Cevamiul Kelim, Az Sözle Çok Mana, Çok Anlam ve Hükmiyet ifade etme Kabiliyetidir,” dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI İBNİ MACE HADİS No 54
Sahabeden Abdullah Bin Amr (ra) anlatıyor, Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ Dini İlimlerin, Dini Bilgilerin, Dini Eğitimin, Asli Kaynağı Üç tür,
Birincisi, Amel edilmesi Olmazsa Olmaz Şart olan Ayetler,
İkincisi, Amel edilmesi Olmazsa olmaz Şart olan Sözlerim, Hadislerim, Sünnetlerim,
Bunlar ve bunları bilebilmek ve Bilinmesi için gerekli İlimler,
Amel edilmesi olmazsa olmaz olan Farizalardır,
Üçüncüsü, Bunlardan, Ayet ve Hadislerin Bildirdiklerinden çıkarılan İlimlerdir,
Bu İlimlerin dışında kalan, ( yani Amel edilmesi, İbadet edilmesi olmayan ) Bilgilerin Bilinmesi,
Öğrenilmesi ( Yani Kıssalar, Hikayeler,) fazlada Zaruri değildir,
Önemli ve Olmazsa Olmaz değildir,” dedi der,
EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI TUHEFUL UKUL HADİS No 51, 54 ve 57
Allah Rasulunun Damadı ve Ehli Beyti Hz Ali (ra), anlatıyor, Allah Rasûlu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,
“ İlim Üç türlüdür, Birincisi, Beden Sağlığı ve Yaşamını sürdürmek için olan İlim, Tıp İlimi, Teknoloji İlmi gibi,
İkincisi, Dinini Öğrenmek için Allah Zül Celalin Ayetlerinden, Benim Sözlerim Hadislerimden Fıkıh İlmi,
Üçüncüsü, Dilini, Lisanını, Konuşmalarını, Yanlışlardan, Hatalardan korumak için Nahiv İlimidir,”
İlim, Size Öncülük yapandır, İnsanlığı Doğruya, Doğruluğa çekendir, İlimle Amel etmek, Çalışmak
Destekleyici, Kuvvet getirici Güçtür, Nefsiniz ise, İlme Karşı, İnatcı bir Eşek gibidir,”
Ey İnsanlar, İyi Bilinizki, İnsanlar, Becerdikleri şeylerle tanınırlar, İnsanların değeri, Becerdiği İş miktarıncadır,
Kendi Kendini övdüğü veya övüldüğü ile değildir, Haksız bir Sözle Rencide olan veya
Kendisinin Övülmesinden hoşlanan biri, Akıl ve İlim Sahibi değildir,
İnsanlar nezdinde değerli olmak ve değerinizi korumak için, İlim ile konuşun, İlim ile Susun,”dedi der,
Kuranı Kerim ve Hadis Tercümelerine ulaşılabilmesi Çok zor, yada İmkansız bir şey değildir,
Kuranı Kerim Ayetlerinden ve Allah Rasulunun Sözlerinden, Hadislerinden,
Kendilerini Nasıl anlattıkları, Nasıl tanımladıkları Ayet ve Hadisleri Okuyun Öğrenin Alın Verinki,
Üzerinde Düşünmeyi, Felsefe yapmayı, Tartışmayı, birazda kendiniz yapın, Yani,
Aynı Ayet ve Hadislerdeki yönlerden, Adreslerden, Ticaretle ilgili olanları, Ticaret adamları görür,
Mevzuatla ilgili olanları, Mevzuat adamları görür, Tıp la ilgili olanları Tıp adamları görür,
Teknoloji ile ilgili olanları, Teknoloji adamları görür, Tarihle ilgili olanları, Tarih adamları görür,
Sosyoloji ile ilgili olanları, Sosyoloji adamları görür, Askerlikle ilgili olanları, Asker olanlar görür,
Bunun gibi diğer alanlarıda sıralayın,
Allah Zül Celalin, Kuranı Kerim Ayetlerindeki, Kuranı Kerimde Yazılı olmayan Lakin Gözünüzün gördüğü
Kulağınızın duyduğu Bütün Kainatta, benim diğer Yarattıklarımda Benim bir Ayetlerimdir dediği,
Allah Rasulunun, Sözlerindeki, Hadislerindeki, Sünnetlerindeki, Yaşamındaki, Mana, Anlam, Adres,
Hükmiyet Tek değildir, Aynı Ayetin veya Hadisin içinde, Çok farklı Anlam, Çok farklı Hükmiyet,
Çok farklı Adres, Çok farklı Yönler açılımı vardır,
Ancak ve Ancak, Allah Zül Celalin Kitabı Kuranı Kerim ve Allah Rasulu Hz Muhammed
Sallallahu Aleyhi ve Sellemin ifadeleri, Sözleri, Hadisleri, Sünnetleri, sayamayacağınız kadar anlam ve
Adres taşır, Konuları Takip ettiğinizde Ne demek istediğini gayet açık ve Net olarak anlayacaksınız,
Başka İnsanların Sözlerinde Bu şekil Çok anlam, Çok Mana, Çok Hükmiyet, Çok Adres ve Çok Yön varmıdır ?
İSTİKLAL HARBİMİZDE, MİLLETİMİZİN, ARDINDA SIRA DAĞLAR GİBİ DURDUĞU,
YENİ DEVLETİMİZİN KURUCUSU OLAN, BAŞKOMUTAN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ün,
Kendi eliyle yazdığı Mektuplarında,
CUMHURİYET İLKELERİNDEN, LAİKLİĞİ, LAİK EĞİTİM ve ÖĞRETİM İLKESİNİ TANIMLAMASI,
CUMHURİYET İLKELERİNDEN, KADINLARIN KILIK KIYAFETİ TANIMLAMASI,
“ BENİ GÖRMEK, BENİ ANLAMAK DEĞİLDİR, BEHEMAHAL BENİM FİKİRLERİMİ ANLAMAKTIR,” dediği
GENÇLİĞE HİTABESİ,
“ LAİKLİK, Genel anlamda, Din İşlerinin, Millet ve Devlet işlerinin birbirinden ayrılması demektir,
LAİKLİK, Din, İbadet ve Vicdan Özgürlüğü, Sınırsız ve Sataşılamaz Doğal Hakların tanımıdır,
Türkiye Cumhuriyeti Yurttaşlarının, Din, Dini İbadet ve Vicdan Hürriyeti demektir,
Bütün Yurttaşların, Din, İbadet ve Vicdan özgürlüğü yaşamı demektir,
Yurttaşların içinde, Çeşitli Dinlerin Mensubları hakkında, Din ve Vicdan Hürriyetine uyulması ile,
Eşit Adalet uygulamakla vazifeli olan Hükümet ve Mahkemeler,
Adil, tarafsız ve Eşit Adalet uygulaması mecburluktur,
LAİKLİK, Devlet Rejimi Biçimi demektir, Devletin İdaresindeki Yetkileri ile, Şahıs Rejimi Keyfiyeti biçimi değildir,
LAİKLİK, Dinsizlik olmadığı gibi, Din İşlerinin, Millet ve Devlet İşleri ile karıştırılmaması ile,
Kasde ve Kasdi fiile dayanan Taasupkar hareketlerden sakınmaktır,
LAİKLİK, Din ve Devlet işlerinin ayrılığı demeksede, Behamahal, Dini Kendinden ayırmak demek değildir,
Herkesin Mutlak, bir İnancı ve Dini vardır, Hiçbir İnsanın, İnancını Kendinden ayırması mümkün değildir,
Hiçbir İnsan, İnancını kendinden Ayırmaz, ayıramazda, Zira, Ona göre hareket ve iştigal eder,
Her fert, İstediğini düşünmek veya İstediğine inanmak, Seçtiği Dinin İcaplarını yapmak veya yapmamak,
Kendine mahsus Siyasi bir fikre malik olmak, Hak ve Hürriyetine sahiptir,
Hiç Kimsenin, Fikrine ve Vicdanına Hakim olunamaz,
Dinler Vardır ve Lazımdır, Bizimde, Temeli Çok Sağlam bir Dinimiz vardır,
İslam Dini, Şuura muhalif, ilerlemeye engel hiçbir şey ihtiva etmez,
Müspet Bilimlerin Temeline, Akla, Fenne, İlme dayalı, Fikir Terbiyesinde, Hakiki olan Mantığa dayalı,
En Tabii, En Makul, En uygun olan Din, Bizim Dinimiz İslam Dinidir, ondan dolayıdırki, En son Din olmuştur,
İslam Dininde ve Türkiye Cumhuriyeti Ulusumuzda, Herkes Eşittir, Hepimiz Eşitiz,
Hiç Kimsenin İnancı, diğerine bir Üstünlük değildir, Kimsenin Kimseye Üstünlüğü yoktur,
Devletimiz içinde, Hiç Kimse, Dininden dolayı ayrıcalıklı olamaz, bu Geçmiş Tarihimizde de böyle ola gelmiştir,
Bizim, Milletimiz, İslam Dini ve Kendi Lisanı ile kuvvetli iki fazilete maliktir,
Hiçbir kuvvet Bu faziletleri milletimizin, Kalp ve Vicdanından çekip alamayacaktır ve alamaz, alamayacaktır,
Hakikate bizzat nasıl inanıyorsam, Dînimize de öyle inanıyorum,
Kasdi Fiillere dayanan, Taassupkar hareketlerden, hakaretlerden Sakınmakla, Her Dinede Saygı gösteririm,
İslam Dininde Zorlama yoktur, Dinin ve Devletin işleri ayrıdır, Şahsi İbadetlerimiz ayrıdır, Devlet işlerimiz ayrıdır,
Dinimizin Şahsi İbadetleri Devlet işi değildir, Lakin, Hak ve Adalet ölçüsünde olan tüm Devlet İşleri dahi İbadetimizdir,
Geçmişini, Tarihini, Kimliğini, Milliyetini, Medeniyetini, Dinini, doğru öğrenmeyen Milletlerin,
Ayakta kalması mümkün değildir,
Her Kişi, İlmi, Fenni, Vicdani düşünen Fikrini, Dinini, Din İşlerini, İmanını, Milliyetini, Kişiliğini,
Geçmişini, Tarihini öğrenmek için bir yere Muhtaçtır,
Herkes, Kendi Geçmişinin, Tarihinin, Kimliğinin, Medeniyetinin,
Kendi Dininin, Doğrusunu, Asliyette Doğru yerden Öğrenmek Hak ve Hürriyetine sahiptir ve dahi Mecburiyetindedir,
Tarihimizi, Kimliğimizi, Medeniyetimizi, Dinimizin Hükümlerini, Eşit olarak öğrenmeye, Mecburuz,
Hiç Kimse, Hiç Kimsenin, Dinini Öğrenmesine ve yaşamasına engel bir müdahil olamaz, Müdahil olunamaz,
Sahte Dindarlarla, Gerçek Dindarları, Dini Simsarlık yapanlar, Din Simsarlığı yapanlar, ancak,
Gerçek Din Eğitimi ve Öğretimi ile ayırt edilebilir, ORASIDA OKULDUR,
İyi biliniz ve Dikkat edinizki, Milletin hâkimiyetini bir şahısta yâhut mahdut eşhâsın elinde bulundurmakta
menfaat bekleyen Câhil, Gâfil insanlar vardır, Nihâyet milletin kulağı bunların terennümâtı ile dolar,
o telkînâtı îcâb-i din, yada benim icabatım hakîkatını mahz telakkî etmişlerdir,
Kendilerini, Mevhum kuvvetin mümessili olarak tanırlar, bundan zevk alırlar,
Bu gibiler, Maneviyatlı İnsanlara mürtecî, Hareketlerine de irticâ derler,
Nitekim, Onların etrâfındaki menfaatperestler, Benim kisveme yahut Dinin kisvesine büründürerek
bütün milleti iğfâle, idlâle çalışırlar ve çalışmışlardır, çalışmaktadırlar,
Katîyetle ve bilâpervâ söylerim ki, Hâkimiyeti Milliyemizin bir zerresini şu veya bu sûretle takyit etmek isteyenler
en koyu mürtecîdir, Öylelere karşı milletin yapacağı şey, onların fikirleri söylemini parçalamak, kabul etmemektir,
Türk Milleti dahada Dindar olmalıdır, Yani bütün sadeliğiyle Dindar olmalıdır diyorum,
( Geçmişine, Tarihine, Kimliğine, Milliyetine, Medeniyetine, Milleti Maneviyatına, Dinine Kindar değil,)
Türklere istiklâlini veren, Bizim Dinimizde, İslam Dininde Ruhbanlık yoktur,
İslam Dininde Ruhbanlık olmadığı halde, Meczup, Bâtıl, Sunî îtikatlardan ibaret Tarikatlar, Cemaatlar dini vardır,
İslam Dininin En Hakiki Tarikatı, Cemaati, İslam Dini Medeniyetinin Kendisidir,
Hiç Kimse, bir Tarikata, Cemaata bağımlı olmak zorunda değildir,
Devletimizde Bir Meczup bir Tarikata yada Cemaata Bağlı değildir, Bağlı olamaz,
Eğitim ve Öğrenim yerleri Ruhbanlar ve Ruhban Kurumları değildir,
Ruhban Din Adamları, Devletin İdare İşlerine, Devlet yönetimi ve İdarecilerde Dinin İbadet İşlerine karışamaz,
Türkiye Cumhuriyeti, Gerçekte İslam Dini ile alakası olmayan, Milleti, İslam Dininin içinde ayrıştıran,
Zıtlaştıran, Meczup Tarikatlar, Meczup Cemaatlar, Ruhban Şeyhler, Dervişler, Müritler Devleti olamaz,
Fetvâ ile veyahut, şu ve bu gibi telkînâtla milleti irticâya sevk etmek isteyenlerin yeri zindan olacaktır,
Dinimiz, Mezhepler, Tarikatlar hiçbir zaman, Kişi ( İdeolojisi ) Siyaseti aleti olarak kullanılamaz,
bunları benimsemiş olan câhiller, âcizler, işlerine geldiğince daha karışık tenevvür edebilirler,
Onlara ziyâya takarrüp etmek, kendilerini mahv ve mahkûm etmişler demektir, Onları Eğitimle kurtaracağız,
Zira Okul, Genç Beyinlere, İnsanlığa Saygıyı, Milletine, Ülkesine Sevgiyi, Bağımsızlık Onurunu, İktisadiyatı Öğretir,
Muallimler, Öğretmenler, En Hakiki Mürşit İLİMDİR, Cumhuriyet Sizden, İlmen, Fennen ve İktisadi ilimleri
Hakiki Mantıkla, Fikren Vicdani Düşünen, Bedenende kuvvetli olan, Yüksek karakterli Muhafız Nesiller ister,
İstiklal Harbimizde Ordularımızın kazandığı Zafer, Muallimlerin, Öğretmenlerin Zaferi Zeminidir,
Gerçek Zaferi, Siz Muallimler, Öğretmenler kazanacak, Fedakarlığınızla devam ettireceksiniz,
Muallimler, Öğretmenler, Fedakarlığınız ve Vefakarlığınızla Yeni Nesiller, Sizin Eseriniz olacaktır,
Zira, Türk Çocukları, Ecdadını tanıdıkca, daha büyük işler yapmak kuvvetini kendinde bulacaktır,
Efendiler, Camilerin mukaddes minberleri halkın rûhânî, ahlâkî gıdalarına en âlî, en feyyaz membâlarıdır,
Efendiler, Camiler itaat ve ibadet ile beraber din ve dünya için neler yapılmak lâzım geldiğini düşünmek danışmak
için yapılmıştır, Millet işlerinde her kişinin zihninin başlı başına çalışması lâzımdır,
İşte biz de burada Dinimiz ve Dünyamız için, geleceğimiz ve istiklalimiz için,
millî egemenliğimiz için düşünülmesi gerekeni anlatmak içindir,
Binâenaleyh Camilerin, mescitlerin minberlerinden tenvîr ve irşat edecek kıymetli hutbeler muhteviyatının
halka ittilâ imkânını temin, Şer'iye Vekâlet-i Celîlesi'nin mühim bir vazîfesidir,
Minberlerden halkın anlayabileceği lisanla ruh ve dimağu hitap olunmakla Ehli İslâm'ın vücûdu canlanır,
dimağı saflanır, îmânı kuvvetlenir, kalbi cesaret bulur, buna nazaran hutebâtı kirâmın hâiz olmaları lâzım gelen
evsâfı ilmiye, liyâkatı mahsûsa ve ahvâli âleme vukuf hâizi ehemmiyettir,
hatiplerin haiz olmaları lâzım gelen özellik, yetenek ve Dünya'nın gidişini bilmeleri çok önemlidir,
Milletimiz, Güçlü Bir Millet olma Azmindedir, bu gereklerden biride, Kadınlarımızında her konuda bilgilenmeleridir,
Kadınlarımız için, asıl Mücadele alanı, Kılıkta biçimden ziyade, Gerçek Bilgi, Kültür, Faziletiyle donanmasıdır,
Kadınlarımızda, İlim ve Fen sahibi olmalıdır, Kadınlarımız, İctimai hayatta, Erkeklerimizle birbirinin yardımcısı olmalı,
Erkekleri ile beraber, Çok Feyizli, Çok bilgili, Çok aydın olmaya Mecburdurlar,
Dînimizin emrettiği Tesettür, hem hayatta, hem fazilete uygundur,
Tesettürü Şer’î, Kadınlar için mûcibi müşkilat olmaz, Kadınların hayâti mâişette ve hayâtı içtimâîyede,
hayâtı iktisâdiyede ve hayâtı ilimde erkeklerle teşrîki faaliyet etmesine mânî bulunmayan bir şekli basirettir,
Bu şekli basiret, heyeti içtimâiyemizin ahlâk ve âdâbına mugayir değildir,
Bizim, Türkiye Cumhuriyeti hayatında, Kadının Tarzı Telebbüsünde teceddüt yapmak Mevzu Bahisi yoktur,
Milletimiz, Örfüne, Terbiyesine göre, istediği kıyafeti ihtiyar eyleyebilir,
Ancak Dinimizde, Milletimiz Örfünde, Mevcut olan, Adeti Mergübeye İntizamı cereyan etmek mevzudur,
Milletin hayatı kabiliyesi tatbikiyesi temayulatı, Örfüne ve Terbiyesine ait şekillerde kıyafetleri muvaffakiyeti,
temayulatı umumiyeye tevafuk görmek lazımdır,
Kasaba ve şehirde ecânibin nazarı dikkati en çok, Kadınların Kıyafeti şekli tesettür üzerinde tesebbüt ediyor,
Mamafih, îcâbı dîn olan tesettür, kısaca ifâde etmek lâzım gelirse, kadınların külfetini mûcip ve muhâlifi âdap olmayacak şekli basirette olmalıdır, Şekli tesettür, kadını hayatından, mevcudiyetinden tecrit edecek şekilde olmaz,
Kadınlarımız, Dîninin emri, Şeriatın emri, mûcibince tesettür etsede,
Kadınlarımız Kara Çarşafla ne O kadar kapanırlar, Nede ( Modernlik diye ) O kadar açılırlar,
Bu sadette, son söz olarak diyorum ki,
Anaların Evlatlarına vereceği terbiye, Gerçek Terbiye özelliklerini taşıyan evlatlar yetiştirmektir,
Kızlarını yetiştirecek olan Validelerdir, Kızlarını, Analarının adam etmesi lâzım,
Önceki Analar, Kızlarını Adam etmişlerdi, Lakin bugünkü seviyemiz, bugünkü îcâbât ve ihtiyâcâtı esâsiyeye
Gayrıkâfîdir, Asli kemâlde, Asli zihniyette, Analara muhtacız,
Türk milleti daha Dindar olmalıdır, Yani bütün sadeliğiyle Dindar olmalıdır diyorum,
( Geçmişine, Tarihine, Kimliğine, Milliyetine, Medeniyetine, Milleti Maneviyatına, Dinine Kindar değil,)
Bu mârûzâtımın istiklâlini, şerefini, hayat ve mevcudiyetini temin ve idame umde ittihaz eden yeni
Türkiye Devleti’nin esaslarından birini teşkil etmesi lâzımdır ve inşallah edecektir,”
Ey, TÜRK İstiklalinin Evladı,
Biz Türkler, Bütün Tarihimiz boyunca, Hürriyet ve İstiklale Timsal olmuş bir Milletiz,
İstiklal, İstikbal, Hürriyet Her şey Adaletle kaim olur,
Türk Milleti, Kesin bir İmanı, İnancı ve Milli Azmi ile, Yeni bir Devlet kurdu,
Bu Devletin dayandığı esaslar, Tam Bağımsızlıkla, Kayıtsız Şartsız, Milli Egemenlikten ibarettir,
Türkiye Devletinin yapısının Ruhu, Milli Egemenliktir, Kayıtsız Şartsız, Milletin Egemenliğidir,
Millete ( Çeşitli kavramlarla ) Efendilik yapmak yoktur, fikirlerimde olduğu gibi Hizmet etmek vardır,
Ey, TÜRK İstikbalinin Evladı,
Beni de yetiştiren, Devleti Osmanı Aalidir, Sultan Abdülhamidin kurduğu Askeri Rüştiye,
İstanbul Harp Okulu ve İstanbul Harp Akademileridir, Geçmişteki Atalarımın, Devletleri gibi, Selçuklu ve
Devleti Osmanı Aali gibi, Bağımsızlık, Benimde Karakterimdir, Manda ve Himaye Kabul olunamaz,
Ey, TÜRK İstiklalinin Evladı,
Çok iyi Bilinizki, Ne Kadar Zengin ve Müreffeh olursa olsun, Milli Benliğini Bilmeyen Milletler,
İstiklalini kaybetmiş Milletler, Düşman Milletlerinin Uşağı ve Yemleri olurlar,
Batı, Senden, Türk Milletinde Çok gerilerde idi, Manada, Fikirdede bu böyleydi, Tarihe bakarsanız görürsünüz,
Bugün, Batı Teknikte bir üstünlük gösteriyorsa, Kabahat Sizin değil, Senden öncekilerin, Medeniyet, Gelişmişlik,
Batıdadır diyen, Senden öncekileri ve senin çağındakilerin affedilmez ihmal, Gaflet, Dalalet ve Hıyanetindendir,
Ey, TÜRK İstiklalinin Evladı,
Geçici olarakta olsa, Egemenliği kullanma yetkisini vereceğin, Meclislere Gereğinden fazla inanıp, güvenmeyiniz,
zira O Meclisler dahi, Bireysel Despotlukla daha tehlikeli olabilir,
O Meclislerin, öyle kararları olurki, Ulusumuzun yaşamına, giderilmesi imkanı olamayan zararlar belalar getirebilir,
Bütün bu Şeraitten daha Elim ve Vahim olmak üzere, Memleketin dahilinde ve İktidara sahip olanlar,
( Türkiye Cumhuriyeti Devleti İktidarına sahip olanlar, Türk Devleti ve Milletine Muhalefetle Muhalefet İktidarı olanlar,)
Gaflet, Dalalet ve Hatta Hıyanet içinde olabilirler,
Hatta, bu İktidar sahipleri,
( Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Genel Kurmay Başkanı, Öğretim Kurumu Başkan ve yöneticileri,
Ekonomi Kurumları Başkan ve Yöneticileri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti İktidarına sahip olanlar,
Muhalefet partileri, Basın, Medya ve Güya Sivil Toplum Kuruluşları gibi,
Türk Devleti ve Milletine Muhalefetle Muhalefet İktidarı olanlar,
Müstevlilere Dost olmakla, Türk Devletine ve Türk Milletine Düşman olabilirler, )
Şahsi Menfaatlerini, Müstevlilerin Siyasi Emelleri ile, Tevhit edebilirler, Birleştirebilirler,
Gaflet ve Dalalet ve Hatta Hıyanet içinde bulunabilirler,
Türk Milletini, Türk Cumhuriyeti Devletini, Fakru Zaruret içinde, Harap ve Bitap düşürebilirler,
Geçmişteki Devletlerimizi, Selçuklu ve Devleti Osmanı Aaliyi yıkanlar bunlardır,
Ey, TÜRK İstiklalinin Evladı,
İstikbalde dahi, Dahili ve Harici Bedhahların olacaktır, İstiklal ve Cumhuriyete kastedecek Düşmanlar,
Bütün Dünyada Emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler,
Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir,
Cebren ve Hileler ile, Aziz Vatanımızın Bütün Kaleleri Zaptedilmiş, Bütün Tersanelerine girilmiş,
Bütün Orduları dağıtılmış, Memleketin Her Köşesi Bilfiil İşgal edilmiş olabilir,
İşte bu Ahval ve Şerait içinde dahi, birinci vazifen,
Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet Muhafaza ve Müdafaa etmektir.
Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur, Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir,
Ey, TÜRK İstikbalinin Evladı,
Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen,
vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin.
Türk İstiklal ve Cumhuriyetini, Türk Milletini, Müdafa ve Muhafaza etmek ve kurtarmak için,
“ MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET, DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR,”
“ Çanakkale ve İstiklal Harbini ve İstiklali kazandıran Güç ve Kudret, İşte bu Güç ve Kudrettir,”
Ey, TÜRK İstiklalinin Evladı,
Esas Düsturunuz, Yurtta Sulh Cihanda Sulhtur, Zira, Zaruret olmadıkca, Harp bir Cinayettir,
Cumhuriyet, Bedava kazanılmış bir şey değildir, Cumhuriyeti elde etmek için, Kanımızı döktük, Canımızı verdik,
Vatanın her tarafına, Kırmızı Kanımızı akıttık, İcabatında, Vatanımızın, Toprağımızın, Milli ve Manevi değerlerimizin,
Müesseselerimizin Müdafası için, lazım olanı yapmaya her an hazır olun,
Ey, TÜRK İstiklalinin Evladı,
Yorgunluk, İnsan olan Her İnsan için, tabii bir halettir, Her İnsanın, Yorgunluğunu yenecek Manevi Kuvveti vardır,
Benim Sizden istediğim, Yorulmamak değil, Yorulduğunuz zamanda dahi, Çalışmaya devam etmektir,
Ey Gençlik, Geçmişteki Soyun gibi, Zeki ol, Daima çalışkan ve Gayretli ol ki İstiklalin elinden gitmesin,
Ey, TÜRK İstikbalinin Evladı,
Beni görmek, Beni Anlamak değildir, Behamahal Benim Fikirlerimi anlamaktır,
benim Fikirlerimi takip etmektir, Fikirlerimi, anlamaya ve değerlendirmeye çalışmadan Beni anlamış olamazsınız,
Beni, Benimsemek isteyenler, Benim Fikirlerimi Takip etmek isteyenler,
bu temel eksen üzerinde İlmin ve İlimle olan akılın rehberliğini kabul etmelidir,
( ileride, Heykellerimin, Büstlerimin, Resimlerimin önünde, Şuursuzca Kalas gibi durmak değildir,
Bana Zurna Dinletisi ile Saygı Gösterisinde bulunmak değildir,) diye ifade etmedimi, ?
ATATÜRK İLKELERİNDEN olan INKILAP KANUNUMUZ olan ve Anayasamıza göre Korunması gereken
TEVHİDİ TEDRİSAT KANUNUN,
1 ci maddesi : Türkiye dahilindeki bütün ilmiye ve Tedrisiye müeessesatı, MAARİF VEKALETİNE merbuttur der,
2 ci maddesi : Şeriye ve Evkaf Velkaleti, veyahut Hususi Vakıfalar tarafından İdare olunan,
bilcümle Medrese ve Mektepler, Maarif Vekaletine devir ve Raptedilmiştir, der,
4 cü maddesi : Maarif Vekaleti, Yüksek Diniyat mütehassısları yetiştirilmek üzere,
Darülfununda bir İlahiyat Fakültesi tesis ve İmamet ve Hitabet gibi,
Hidematı Diniyenin ifası vazifesiyle, mükellef memurların yetişmesi için de,
aynı Mektepler küşat edecektir, der,
7 ci maddesi : İş bu Kanunun, İcrayı ahkamına, İcra Vekilleri memurdur, der,
ATATÜRK İLKELERİNDEN olan, INKILAP KANUNUMUZ olan ve Anayasamıza göre Korunması gereken
BAZI KİSVELERİN GİYİLEMEYECEĞİNE DAİR, KILIK KIYAFET KANUNUN,
1 ci maddesi, Her hangi Din ve Mezhebe Mensup olurlarsa olsunlar,
RUHANİLERİN, Mabet ve Ayinler haricinde, Ruhani Kisve Taşımaları yasaktır,
Hükümet, Her Din ve Mezhepten, Münasip göreceği yalnız bir Ruhaniye,
Mabet ve Ayin haricinde, Ruhani Kıyafeti taşıyabilmek için Muvafakat Müsaadeler verebilir,
Bu Müsaade müddetinin hitamına, onun aynı Ruhani hakkında yenilenmesi veya
bir başka Ruhaniye verilmesi Caizdir, der,
2 ci maddesi, Türkiyede, Kanuna Tevkifan teşekkül etmiş ve edecek olan, İzcilik, Sporculuk gibi topluluklar,
ve CEMİYET, ve Kulup gibi heyetler ve Mektepler, Mahsus Kıyafet, Alamet ve Levazım
taşımak istedikleri zaman, Yalnız Nizamname veya Talimatname ile,
Muayyen tiplere uygun kıyafet ve Levazım taşıyabilirler, der,
5 ci maddesi, Türkiye Devleti nezdine Memur bulunanların Kıyafetleri Beynelmilel Mer”i adetlere,
( Yani, Milletin Görenek ve Adetlerine ) tabidir, der,
6 cı maddesi, Bu Kanunun, Tatbik suretini gösterir bir nizamname yapılır, der
8 ci maddesi, Bu Kanunun İcrasına, İCRA VEKİLLERİ HEYETİ MEMURDUR “ der,
Yani Mahkeme Üyeleri ve başka kurum ve kuruluş karışamaz, İşte Gerçek Laiklik burada başlar,
ATATÜRK İLKELERİNDEN olan, INKILAP KANUNUMUZ olan ve Anayasamıza göre Korunması gereken
BAZI KİSVELERİN GİYİLEMEYECEĞİNE DAİR, KILIK KIYAFET KANUNUN,
TATBİK SURETİNİ GÖSTERİR NİZAMNAME KANUNUNUN,
5 ci maddesi, Türk Inkılabına, Rejimine ve Vahdetine Muhalif bir ciheti olmamak,
Hükümetce, kabul edilmiş Resmi kıyafetlerden ayrı olmamak, ( kaydı ile )
İzcilik ve Sporculuk gibi Topluluklar ve Cemiyet ve Kulup gibi Heyetlerce,
Bu gün kullanılmakta olan ve yukarıdaki şartlara uygun olduğu bu teşekküllerin,
altıncı maddeye göre verecekleri beyannamelerle,
Mahalli Hükümetlerince anlaşılan Kıyafet ve Levazım Tip olarak kabul edilecektir,
( yani Aynı Şartlara Haiz olmak üzere başka Tiplerde kabul edilebilir,) der,
6.cı maddesi, Kıyafet tebdili ( düzenlemesi ) halinde, İstimalden evvel, ( Yürürlüğe girmesinden öce )
Beyanname ile, ( Yönetmelik ile ) Yeniden kurulacak, İzcilik ve Sporculuk gibi topluluklar ve
Kulup gibi heyetler, Bir Kıyafet, Alamet ve Levazım taşımak istedikleri taktirde,
Nizamnameleri ile birlikte, Onları gösteren bir Beyannameyi ( Yönetmeliği )
aynı Makama tevdi eder,
8 ci maddesi, Mektep ve Başka bilgi Müesseselerine devam edenlerin, Bir Kıyafet, Alameti farika
kullanmalarına luzum görüldüğü taktirde, TİP TAYİNİ bu Mektep ve Müesseselerin,
Merbut bulundukları VEKİLLİKCE ( BAKANLIKCA ) Talimatname yapılır,
Bu gibi Mektep ve Müesseseler için kabul olunacak alametleri,
Mektep ve Müesseselerden Mezun olanlarda taşıyabilirler, der,
11 ci maddesi, 2596 numaralı kanunun, 6 cı maddesine göre tanzim olunmuş ve Şürayı Devletce görülmüş
olan, bu Nizamname Hükümlerini İcra Vekilleri ( Bakanlıklar ) Heyeti yürütür, der,
Yani ; Milletin Manevi değerlerine, Örfüne, Sosyal ve Sıhhı yaşantıyı korumaya yönelik olarak,
Görevin gerektirdiği Niteliklerle Kılık ve Kıyafet Yönetmeliği düzenlenir der,
Hiçbir İnsan veya Devlet görevlisi, İslam Dininin Sosyal yaşantısını,
İslam Dininin İbadetlerinin bir tanesini dahi yok sayamaz, değiştiremez, kendine uyduramaz,
İlk Büyük Millet Meclisi Milletvekilleri ve Atatürk,
Eğitim ve Öğretimin nasıl yapılması gerektiğini Kanunla belirlemek için, Aklı Hür, Fikri Hür,
Nesiller yetiştirilmesi için, TEVHİDİ TEDRİSAT KANUNU'nu çıkardılar,
Tevhidi Tedrisat Kanunun ismi ; Türkceleşmiş iki Arabca kelimedir,
“ TEVHİD “ Birleştirmek, “TEDRİSAT “ Dersler demektir,
Bütün itibarı ile “TEVHİDİ TEDRİSAT “ Din Eğitimi ve Öğretiminin, diğer derslerle birleştirilerek
bütünleştirilerek Eğitim ve Öğretim kurumlarında verilmesi zorunluluğu demektir.
Temel Eğitim ve Öğretimde verilecek ders sayısı ve niteliği,
Tevhidi Tedrisat Kanununa göre belirlenmek zorundadır.
Devletin Eğitim ve Öğretim Kurumları :
Şahsa veya bir Zümreye yönelik ve Tek yönlü Eğitim ve Öğretim Kurumları değildir, Olamaz.
Topluma ve Millete yönelik Eğitim ve Öğretim Kurumlarıdır.
Milletin : Bilgilendirileceği, Eğitileceği, Uzlaştırılacağı, Bütünleştirileceği Kurumlardır.
Temel Din Eğitimi, Öğretimi ve İbadetler, Onun bunun söylediğine göre değil,
Herhangi bir İdeoloji temeline göre değil, İslam Dininin Asli kaynağı, Kuranı Kerim ve İslam Dininin Peygamberi
Hz. Muhammedin Hadisleri dahilinde öğrenilmesi ve öğretilmesi, Eğitim ve Öğretiminin yapılması zorunludur.
Tevhidi Tedrisat Kanunu, Halen yürürlükte olan ve Anayasamızın 174 cü maddesine göre,
Ikılap Kanunlarının korunması kapsamında bulunan, Değiştirilmesi yada Eğitim ve Öğretim birliği adı altında,
başka şekilde yorumlanması ile diğer Devlet kurumlarının müdahale dahi edemeyeceği Temel bir Kanundur,
Eğitim ve Öğretim birliğide, Din Eğitimi ve Öğretimini diğer derslerden ayırmak kısıtlamak yasaklamak
ve kaldırmak veya Orta öğretim okullarından mezun olan öğrencilerin Üniversitede önünü kesmek değildir.
Tevhidi Tedrisat Kanunun amacı, Eğitim ve Öğretim birliği adı altında
Tek yönlü olan Eğitim ve Öğretimle ve İdeolojiler ile şartlanmış nesiller yetiştirmek değildir.
Yani : Dini Eğitim ve Öğretimde dahil olmak üzere, Türkiyedeki Bütün Eğitim ve Öğretim,
Milli Eğitim Bakanlığına bağlı Devlet Okullarında ve Üniversitelerde yapılmak zorundadır, der,
Aynı mektepler, yani okullar küşat edilirken, Aynı okullar açılırken,
aynı dereceye, statüye ve aynı eşitliğe sahip olur, dileyen dilediği Liseye gider veya sonra değiştirir,
( başka kurum ve kuruluş karışamaz, İşte Gerçek Laiklik burada başlar )
Atatürk, Kılık Kıyafet Kanunu ve Devrimini, Kızların, Kadınların Başını Kıçını açması içinmi Yaptı, ?
Yani Atatürk Kılık Kıyafet Kanununu, Dini, Ruhbanların, Ruhbanlık Kılık Kıyafetinden kurtarmak için çıkarmıştır,
Kılık Kıyafet Devrimini, Milletin Örfüne, Maneviyatına, Milliyetine, Kimliğine, Çalışırken işinin gereğine göre
Kılık kıyafetini belirleyebilmesi için yapmıştır, Kadınların Kızların, Başını Kıçını açması için değil,
Başını Kıçını açmayanlarında, Okullardan Devlet Dairelerinden Teçrit edilmesi için değil,
4 ve 5 yaşlarındaki çocuklara kendi Kültürümüzde olmayan Bale, Opera, Resim, Piyano, Keman dersleri
verilmesinin Modernlik, Çağdaşlık ve İlericilik gösterilmesine karşılık, Temel Eğitim ve Öğretimde Din Eğitimi ve
Öğretiminin kısıtlanması, Yaş Sınırlaması getirilmesi, “ Çocuk, Din Eğitim ve Öğretimini 18 yaşına gelince kendi
seçsin ve yapsın “ gibi Masumane yalanlar ve Hiziplerle kısıtlanması,
Açık ve Net olarak İslam Dini ve Milletin Maneviyatı düşmanlığı değilde nedir, ?
Mustafa Kemal Atatürk, Türk Milletine, İsmet İnönünün ve sonrakilerin, Gaflet, Dalalet, ihanet ve hatta Hıyanetini,
Sonra Yetişecek Genç Nufusa seslenerek, Gençliğe Hitabesi ile vermedimi ?
Tevhidi Tedrisat Kanununun, Laikliğin, Anayasamızın ve 24 cü Maddesinin ve dahi Atatürk İlkelerinin amacı,
Eğitim ve Öğretimi birleştirmektir, Okullarda, Kız ve Erkek Öğrencileri birleştirmek değildir.
ATATÜRK TEN sonra, bir şekilde Devleti İdare yetkisini eline geçiren,
Lafta Çağdaş, Aydın ve Laik olarak geçinen, Örümcek Beyinli Bunak ve Karanlık kafalar,
LAİKLİĞİ, Din Eğitimi ve Öğretimi Derslerini diğer derslerden dışlamak,
kısıtlamak ve yasaklamak olarak almakta,
Anayasamızın Eğitim Öğretimde Eşitlik ilkelerini ve 24 Maddesini,
kendi İdeolojilerine kullanmak olarak almakta,
TEVHİDİ TEDRİSAT KANUNUNU,
Yani Temel Derslerin ve Din Eğitimi ve Öğretiminin birleştirilmesi Kanununu,
Eğitin ve Öğretimde, Atatürk ve Atatürkcülük adına, Atatürk İlkeleri ve Çağdaşlığı,
Karma Eğitim adı altında Okullarda, Kız ve Erkek Öğrencilerin birleştirilmesi almakta,
Okullarda, Kız ve Erkek Öğrencilerin birleştirilmesi kanunu olarak uygulamakta ve uygulamıyorlarmı, ?
Çağdaşlığı, Hayasızlık ve İffetsizlik olarak uygulamıyorlarmı, ?
Lise Kız Tuvaletlerinde, Bebek Ceninleri olarak Önünüze gelmedimi ? Halende Devam etmiyormu ?
Bu Olay, Lise ve Üniversite Kız Tuvaletlerinde, Çöplüklerde Bebek Ceninleri olarak önünüze gelmedimi ?
Bu Olay, Gayri Meşru Bebekler olarak Önünüze gelmedimi ?
Bu Olay, Kadın ve Kız Pazarlayan ve Pazarlananlar, Mafyasına düşürülenler olarak önünüze gelmedimi ?
Bu Olay, Namus İntiharları, Namus Cinayetleri, Töre Cinayetleri olarak, Önünüze gelmedimi ?
Çağdaş Eğitim diyerek Liselerde ders olarak verilmek istenen Cinsellik Eğitiminin sonucu, bu olmayacakmı ?
Bu Olayı, Televizyon Dizileri, Filmleri, Magazin Basını, gayet normal bir yaşam gibi gösterip teşvik etmiyorlarmı ?
Bu Olayı : Öğrencilere Prezervatif dağıtarakmı önlemeyi düşünüyorlar, ?
3 MART 1934 Tarih, 430 sayılı TEVHİDİ TEDRİSAT KANUNU,
2 ARALIK 1934 Tarih, 2596 sayılı BAZI KİSVELERİN GİYİLEMEYECEĞİNE DAİR, KILIK KIYAFET KANUNU,
18 ŞUBAT 1935 Tarih, 2933 sayılı 2596 sayılı Kanunun tatbik suretini gösterir, NİZAMNAME KANUNU,
Inkılap Kanunlarımız, 5 Şubat 1937 de Kabul edilen Laiklik İlkesinden önce kabul edilmiştir,
Inkılap Kanunları İdeolojik Laikliğe değil, Laiklik, Inkılap Kanunlarına dayanmaktadır,
Dini : Siyasete alet ediyorsunuz, Din İstismarcılığı yapıyorsunuz, Takiyye yapıyorsunuz,
Bölücülük yapıyorsunuz diyerek, gerek Dini bilgileri, gerek Hukuki bilgileri, gerek Beşeri bilgileri,
gerek Ekonmomi bilgilerini, gerek Tarihimizi, Kaynağından ve Devletin Eğitim ve Öğretim Kurumlarında
öğrenmemizi ve değerlendirmemizi, Muhakeme edebilmemizi, Doğruyu bulmamızı : İdeolojik olarak engelleyen,
Kökten fanatik Partizan Siyasilerin ve İdarecilerin asli emellerini şimdi anlayabildinizmi ?
ATATÜRKÜN, CUMHURİYET İLKELERİNDEN, LAİKLİĞİ, EĞİTİM ve ÖĞRETİMİ TANIMLAMASI
“ En Hakiki Mürşit İlimdir İlkesi, “ Muasır Medeniyet seviyesi “ olarak gösterdiği ilericilik ve çağdaşlık,
yukarıdaki Ayet ve Hadisleri ifade etmiyormu ?
Ruhbanlık Eğitimi ve öğretimi vermeye başlayan Tekke ve Zaviyeleri kapatması,
Ruhbanlık Kurumu olmaya başlayan Halifeliği ve Hilafeti, Yeni Devletimiz kurulduğunda, Resmen kaldırması,
Tevhidi Tedrisat Kanununu Yani Dini Eğitimi ve Öğretiminin Diğer Derslerle birleştirilmesi Kanununu çıkarması,
Dinin, Ruhbanlık Kılığından kurtarılması için, Kılık ve Kıyafet Kanununu çıkarması,
Anayasamızın 26, 27, 42, 24, 12, 20, 17, 19, 15, 13, 124, 130, 131, 10, 11, 38, 14 ve 5. maddeleri ve
Din Eğitim ve Öğretiminin Birleştirilmesi Kanunu, Tevhidi Tedrisat Kanunu,
yukarıdaki Ayet ve Hadisleri ifade etmiyormu ? Bu Ayet ve Hadisler Şeriat Kanunudur,
ANAYASAMIZDA EĞİTİM ve ÖĞRENİM HAKKI NEDİR ?
Anayasamızın 1. maddesi : Türkiye Devleti, bir Cumhuriyettir der,
Anayasamızın 2. maddesi :
Türkiye Cumhuriyeti,Toplumun Huzuru, Milli dayanışma ve Adalet anlayışı içinde, İnsan Haklarına Saygılı,
Atatürk Milliyetciliğine ve Anayasanın başlangıçtaki Temel İlkelere dayanan,
Demokratik, Laik ve Sosyal bir Hukuk Devletidir der,
Anayasamızın 12. maddesi :
Herkes : Kişiliğine bağlı, DOKUNULAMAZ, DEVREDİLEMEZ ve VAZGEÇİLEMEZ
Temel Hak ve Hürriyetlere sahiptir, Temel Hak ve Hürriyetler :
Kişinin : Topluma, Ailesine ve Diğer Kişilere karşı Ödev ve Sorumluluklarınıda ihtiva eder, der,
Anayasamızın 20. maddesi :
Herkes, Özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir, der,
Anayasamızın 27. maddesi :
Herkes : Bilim ve Sanatı, serbestce öğrenme ve öğretme, açıklama,
yayma ve bu alanda her türlü araştırma yapma hakkına sahiptir, der,
Anayasamızın 26. maddesi :
Herkes düşünce ve kanaatlerini, Söz, yazı, resim veya başka yollarla,
tek başına veya toplu olarak açıklama veya yayma hakkına sahiptir der.
Anayasamızın 5. maddesi : DEVLETİN, AMAÇ ve GÖREVLERİ :
TÜRK MİLLETİNİN, Ülkesi ve Milleti ile Bütünlüğünü ve Bölünmezliğini, Bağımsızlığını, Cumhuriyeti ve
Demokrasiyi korumaya, Kişilerin ve Toplumun : Refah, Huzur ve Mutluluğunu sağlamaya çalışmaktır,
Kişinin : Temel Hak ve Hürriyetlerini, Sosyal Hukuk Devleti ve Adalet ilkeleri ile bağdaşmayacak suretle
sınırlayan, Siyasal, Sosyal ve Ekonomik engelleri kaldırmaya çalışmaktır,
İnsanın : Maddi ve Manevi Varlığının gelişmesi için, gerekli şartları hazırlamaya çalışmaktır, der,
Anayasamızın 10. maddesi :
Herkes : Dil, Irk, Cinsiyet, Siyasi düşünce, Felsefi İnanç, Din, Mezhep ve benzeri sebeplerle,
ayrım gözetilmeksizin, Kanunlar ( Anayasa Hükümleri ) önünde eşittir,
Hiçbir kişiye, Aileye, Zümreye veya Sınıfa, imtiyaz tanınamaz, Devlet Organları ve İdare Makamları,
Bütün işlerinde, Kanunlar önünde Eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek Zorundadır, der,
Anayasamızın 70. maddesi :
Her Türk : Kamu Hizmetine girme hakkına sahiptir, ( Kamu Hizmeti alma Hakkınada Sahiptir )
Kamu Hizmetine alınmada, ( Kamu Hizmeti Alırkende )
Görevin gerektirdiği niteliklerden başka hiçbir ayrım gözetilemez, der,
Anayasamızın 19. maddesi :
Herkes ; Kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir,
Şekil ve şartları kanunla gösterilen hallerin dışında, Kimse hürriyetinden yoksun bırakılamaz der.
Anayasamızın 130. maddesi :
Üniversiteler ile Öğretim Üyeleri ve yardımcıları, her türlü araştırma ve yayında bulunabilirler,
Ancak bu yetki, Devletin varlığını ve Milletin bölünmezliği aleyhinde faaliyette bulunma serbestliği vermez, der,
Anayasamızın 15. maddesi :
Kişinin ; Maddi ve manevi varlığının bütünlüğüne, yaşama hakkına DOKUNULAMAZ, Kimse ; Din, vicdan,
düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz, bunlardan dolayı suçlanamaz, Suçluluğu Mahkeme kararı ile
saptanıncaya kadar kimse suçlu sayılamaz, Suç ve cezalar geçmişe yürütülemez, der.
Anayasamızın 17. maddesi :
Herkes, Maddi ve Manevi Varlığını Koruma ve Geliştirme hakkına sahiptir,
Kimse, İnsan Haysiyeti ile bağdaşmayan bir cezaya veya muameleye tabi tutulamaz, der,
Yani : Türkiye Cumhuriyeti Devleti : Devleti eline geçiren Zümrelerin,
İdeolojisine göre kısıtlamalar, Yasaklamalar getiren Engizisyon Devleti değildir, der,
Anayasamızın 38. maddesi :
İdare : Kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir müeyyide uygulayamaz, der,
Anayasamızın 131. maddesi :
Yüksek Öğretim Kurumlarının, Öğretimi planlamak, düzenlemek, yönetmek, denetlemek,
Yükseköğretim Kurumlarındaki, Eğitim ve Öğretim ve Bilimsel faaliyetleri yönlendirmek,
Bu Kurumların, Kanunda belirtilen amaç ve İlkeler doğrultusunda kurulmasını geliştirilmesini,
Öğretim elemanlarının yetiştirilmesi için planlama yapmak maksadı ile Yüksek Öğretim Kurulu kurulur, der,
Anayasamızın 124. maddesi :
Başbakanlık, Bakanlıklar ve Kamu Tüzel kişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren,
Kanunların ve Tüzüklerin uygulanmasını sağlamak şartıyla Yönetmelikler çıkarabilirler, der,
Anayasamızın 11. maddesi :
Anayasa hükümleri, Yasama, Yürütme ve Yargı organlarını, İdare makamlarını ve diğer kurum, kuruluş ve
Kişileri bağlayan TEMEL HUKUK KURALLARIDIR, Kanunlar, ( Mahkeme kararları, Kılık Kıyafet yönetmeliği, )
ANAYASAYA AYKIRI OLAMAZ, der,
Anayasamızın 42. maddesi :
Öğrenim hakkının kapsamı kanunla tesbit edilir ve düzenlenir, Eğitim ve öğrenim, Atatürk İlkeleri ve Inkılabları
doğrultusunda çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, Devletin gözetim ve denetimi altında yapılır,
Eğitim ve Öğrenim kurumlarında, sadece eğitim, öğrenim, araştırma ve inceleme ile ilgili faaliyetler yürütülür,
Kimse Eğitim ve ve öğrenim hakkında yoksun bırakılamaz der.
Anayasamızın 14. maddesi :
Anayasanın hiçbir hükmü, Anayasada yer alan hak ve hürriyetleri yok etmeye yönelik bir faaliyette bulunma
hakkını verir şeklinde yorumlanamaz, der,
Anayasada yer alan hak ve hürriyetlerden hiçbiri, Devletin ; Ülkesi ve Milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak,
Türk Devletinin ve Cumhuriyetinin varlığını tehlikeye düşürmek, Temel Hak ve hürriyetleri yok etmek,
Devletin ; bir kişi veya Zümre tarafından yönetilmesi, Sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde
egemenliğini sağlamak, Dil, Irk, Din ve Mezhep ayrımı yaratmak, ve sair herhangi bir yoldan kavram ve
görüşlere dayanan bir devlet düzenini kurmak amacıyla kullanılamazlar der.
Anayasamızın 24. maddesi :
Herkes : Vicdan, Dini İnanç ( İbadet ) ve Kanaat Hürriyetine Sahiptir,
Kimse, İbadete, Dini Ayin ve Törenlere katılmaya, Dini İnanç ve Kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz,
Kimse, Dini İnanç ve Kanaatlerinden ( İbadetlerinden ) dolayı kınanamaz ve Suçlanamaz, der.
14, madde Hükümlerine aykırı olmamak şartıyle, İbadet, Dini Ayin ve Törenler Serbesttir, der,
Kimse : Her Ne Suretle olursa olsun, Din veya Din Duygularını,
Dince Kutsal sayılan şeyleri İstismar edemez ve kötüye kullanamaz der,
Kimse, Devletin : Sosyal, Ekonomik, Siyasi veya Hukuki düzenini, Kısmende olsa,
Din Kurallarına dayandırma veya Siyasi ve Kişisel Nufuz sağlama amacıyla kullanamaz,
Din ve Ahlak Eğitim ve Öğretimi : Devletin gözetimi ve denetimi altında yapılır,
Din ve Ahlak Eğitim ve Öğretimi : İlk ve Orta Öğretim kurumlarında okutulan Zorunlu dersler arasında yer alır,
Bunun dışındaki Din Eğitimi ve Öğretimi, ( Diğer Dinler Eğitimi ve Öğretimi ) ancak Kişilerin kendi isteğine,
Küçüklerin Kanuni Temsilcilerinin talebine bağlıdır, der,
Dini İbadetlerden hiçbiri Anayasamızın 14. maddesine muhalif veya aykırı değildir olamaz,
Dini İnanç ve Kanaatlerin açıklanmaya zorlanamayacağı,
Kanaatlerinden, İbadetlerinden dolayı kınanamayacağı, Suçlanamayacağı gibi,
Dini İnanç, Kanaatler, İbadetler açıklanmak zorunda kalındığında da,
Herhangibir Yasaklama ve Cezai Müeyyide uygulanamaz,
Anayasamızın 14 cü maddesine aykırı olmadığı halde, Bir Yasaklama ve Cezai Müeyyide uygulanırsa,
Bunun adı hangi Anayasa ve Hukuk olur ?
Anayasamızın 153. maddesi :
Anayasa Mahkemesi, ( ve YÜKSEK MAHKEMELER ) bir Kanun veya Kanun hükmünde kararnamenin
tamamını veya bir bölümünü veya bir hükmünü iptal ederken,
Kanun koyucu gibi bir haraketle, yeni bir uygulamaya yol açacak biçimde hüküm tesis edemez, der,
Anayasamızın 13. Maddesi :
Temel Hak ve Hürriyetlerle ilgili, Genel, Özel sınırlamalar,
Demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olamaz ve ön görüldükleri amaç dışında kullanılamaz,
Temel Hak ve Hürriyetler : Devletin, Ülkesi ve Milletiyle bölünmez bütünlüğünün, Milli Egemenliğin,
Cumhuriyetin, Milli güvenliğin, Kamu düzeninin, Genel asayişin, Kamu yararının,
Genel ahlakın ve genel sağlığın korunması amacı ile ve ayrıca Anayasanın ilgili maddelerinde öngörülen
özel sebeplerle, Anayasanın Sözüne ve ruhuna uygun olarak ( ANCAK VE ANCAK ) Kanunla sınırlanabilir,
( MAHKEME KARARLARI İLE DEĞİL ) der.
Anayasamız Bu Maddeleri, Acaba Şu anda Kimlere der ?
EĞİTİMDE, DİN EĞİTİMİ ve ÖĞRENİMİ, DUNDAN SONRAKİ BÖLÜMÜNDEDİR,
Kuranı Kerim Ayetleri ve İslam Dininin Peygamberi Hz. Ahmet, Mahmud, Muhammed, Mustafanın Sözleri,
Hadisleri, Sünnetleri Şeriat Kanunudur, Yazımın Başından Sonuna Kadar olan, Bu Ayet ve Hadisler
ŞERİATI TANIMLAMAKTADIR, Yukarıdaki Ayet ve Hadisler, Şeriatın Eğitim ve Öğretim Kanunudur,
Temel Hak ve Hürriyet, Sosyal Hukuk ve Sosyal Adalet içeren,
Toplum Vicdanını Rahatlatıcı olan Bütün Kanunlar : ŞERİAT YASASIDIR,
Hak, Adalet ve Sosyal Hukuk üzere olan Tüm Yasa ve Kanunlar, Şeriat Yasası ve Kanunudur,
Temel Hak ve Hürriyet, Sosyal Hukuk ve Sosyal Adalet içermeyen Yasalar zaten Yasa değildir,
Hiç bir İnsan olamazki, Şayet İslam Dininin, Şeriatın Kendisine verdiği hükümleri,
Kendi Nefsinde tatbik ederek yaşasında, Mahkemeye bir davası düşsün !!!,
Her İnsan İstesede istemesede, Anlasada, Anlamak istemesede, kabul etsede, kabul etmesede,
ancak ve ancak Şeriat Kanunları Hükmünde yaşar,
İnsanın Dünyaya gelişinden, gidişine kadar Her şey Şeriat Kanununa Tabidir,
Bağıl Nem Oranı, Allahın Yarattığı, Şer i Kanunuyla oturttuğu, Fizik Biliminin ancak 20 Yüzyılda keşfettiği,
Bağıl Nem Oranının, fazlası olan Su Buharının, Yağmur olarak Yeryüzüne yağması, Şeriat Kanunudur,
Baharda Yaprak açan ve Canlı Kalarak Sonbaharda yaprağını döken ve Sonraki Baharda yeniden
Yaprak açan Ağacın, bu çizelgesi Şeriat Kanunudur,
Siz, Keyfiyetinize göre, İstediğiniz zaman, İstediğiniz yere, İstediğiniz kadar,
Yağmur yağdırabilme Kanunu yapabilirmisiniz ? Ağaca Kışın Yaprak açtırması ve Canlı kalarak
Yazın Yaprağını dökmesi, Sonra Kışın yeniden Yaprak açması Kanununu yapabilirmisiniz ?
Akıl, Mantık, Bilim, Demokratiklik, Laiklik, Sosyal Adalet ve Hukuk Sistemine ve İlkelerine,
Çağdaşlığa, İlericiliğe aykırı bir tek Ayet yada Hadis yoktur,
Şu Ayet yada hadis Akla ve Mantığa aykırı diyorsanız, O Konuda sizin Aklınız yada Mantığınız tıkalıdır,
O konuda Aklınızı ve Mantığınızı açmanız lazım, İşine gelmeyen, İşine gelmeyen şeyi anlamak istemez,
anlamaz İşinize gelmeyen, Ayet ve Hadislere, Akla ve Mantığa Aykırı demek,
bunu Söyleyenlerin ve Tastik edenlerin Sapıklığı ve Sapıtmışlığıdır.
Kendini Akıllı ve Aydın zannedenler ! Bazı şeyleri anlamanız için Size, “ Kıral Çıplak “ diyen bir Çocukmu lazım ?
Ben Müslümanım, fakat Şeriata karşıyım, demek, Şeriata karşı olmak, Şeriatı kendi hayatından dışlamak,
Akıl, Mantık, Bilim, Demokratiklik, Laiklik, Sosyal Adalet ve Hukuk Sistemine ve İlkelerine karşıyım demektir,
Müslüman olduğunu söyleyen ve kendincede İbadetlerini yerine getirmeye çalışan O İnsan,
Yaptığı İbadetlerin Şeklini ve Zamanını belirten Kanunun, Hangi Kanun olduğunu zannediyor ?
“ Ben Müslümanım, Fakat Şeriata karşıyım “ ifadesinden, daha Ahmakca bir ifade bulabilirmisiniz ?
Her İnsanın bu andan itibaren kendi kendine sorması ve cevaplandırması gereken bir soru ?
“ Ben Ne istiyorum ? Şeriat, Bana Ne veriyor ? Benden bir Şeyler alıyor veya Mahrum bırakıyormu ?
ŞERİAT, SADECE DİNİ İBADETLER İÇİN DEĞİL,
İNSAN TOPLULUKLARI İÇİN YÖNETİM, SOSYAL HUKUK ve SOSYAL ADALET SİSTEMİDİR,
1983 İstanbul Eyüp İmam Hatip Lisesi Mezunu
1987 Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi Mezunu
İslam Mektebi Öğrencisi
S.M.Müşavir a.k
Eleştirinizi ve Müzakerenizi Site İletişim Butonundan Mail yazın,
GAZİANTEP / TURKEY