ANA GİRİŞ SAYFASI İLMİHAL KONULARI İLETİŞİM & ULAŞIM BİLĞİ VE GÖRÜŞ İÇİN E - MAİL
 
 
  İSLAMDA, DEVLET REJİMİ TARTIŞMALARI İLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER,
Eklenme : 21.06.2024
Okunma : 2372

     DEVLET ve REJİM TARTIŞMALARI NEDİR ?

 

     İslam Dininin Sahibi, Allah Zül Celal ve Allah Rasulu Muhammed Aleyhisselamdır,

İslam Dininin Olmazsa Olmazları, Asli Hükmiyetleri, Allah Zül Celalin Ayetleri ve Allah Rasulunun Hadisleridir,

İslam Dininin, Olmazsa Olmazlarını, Ondan Bundan değil,

İslam Dinini Sahibinden, Allah Zül Celal ve Allah Rasulunden Öğrenin,

 

     İslam Dininin İnancını, İman Etmiş olma şartlarını İbadetlerini ve gereklerini,

Tam ve Doğru olarak öğrenmezseniz, Öğrenmek istemezseniz, Öğrenmeden Yaşarsanız,

Bence diyerek, Yaşadığınızın, Doğru İnanç, İman ve İbadet olduğuna inanır ve yaşarsınız,

Buda bizi, Sapıklaşmaktan ve Sapıklıktan başka bir yere götürmez, götüremez,

 

     Elzem, Olmazsa Olmaz Konuları, Anlam ve Hükmiyet sıralaması ile arka arkaya gelen Ayet ve Hadislerdeki

Hükmiyetlerin, Nasıl ve Ne şekilde Tecelli ettiğini Gerçekleştiğini Kendi yaşamınızdan göreceksiniz,

Kendi yaşamınızdan anlayacaksınız,

 

 

     İSLAM DİNİNİ ANLAYIP YAŞAMAK                    ALİ İMRAN SURESİ AYET 19

“ Mutlakki, Allah Katında Kabul edilecek olan Din, İslam Dinidir,” der,

 

     İSLAN DİNİNİ ANLAYIP YAŞAMAK                    HUCCURAT SURESİ AYET 7

“ Çok İyi ve Mutlak Biliniz ki, Allah Zül Celal Ayetleri ile,

Rasulu Muhammet aleyhisselam Sözleri ile İçinizdedir, Sizinle beraberdir,” der,

 

     İSLAM DİNİNİ ANLAYIP YAŞAMAK                    HAŞR SURESİ AYET 7

“ Ben Allah Zül Celal, Rasulum Muhammed Aleyhisselam, Ne yapacağınız, Ne yapmayacağınız konusunda,

Size Helaller, Haramlar ve Amelleriniz, İbadetleriniz olarak Size Neyi verdikse onu alın,

  Rasulum Ne Söylediyse Dinleyin, söylediklerini ve yaptıklarını yapın, yapmadıklarını değil,

  Size Neyi yasaklandı ise, Neyi Haram Kılındı ise Ondan Sakının Kaçının, Onu yapmayın,

Zira bunlar Allah Zül Celal olan Benim ve Rasulunun Hudutları Sınırlarıdır,” der, 

 

     İSLAN DİNİNİ ANLAYIP YAŞAMAK                    ZÜMER SURESİ AYET 3

“ Mutlak bilinizki, İslam Dini, Halis Din, Ancak ve Mutlak,  Allah Zül Celalin ve Rasulunun Dinidir,

( Veliler, Evliyalar, Tarikatlar diyerek, Dinde İhtilaflar, çekişmeler, ayrışmalar çıkarma Dini değildir,)

  Biz Onlarla, bu Velilerle, Evliyalarla, Tarikatlarla, bizi Allah'a daha çok yaklaştırsın diye tabi oluyoruz derler Ya,

( Veliler, Evliyalar, Tarikat diyerek,) İslam Dininde İhtilaf, çekişme, ayrışmalar çıkaranlara, Dinine ihtilâf Sokanlara,

Nifak Sokanlara, Allah Zül Celal hükmünü verdiği zaman onlarda, sizde göreceksiniz,” der,

 

     ( Allah Zül Celal, Dininizde Fırkalaşmayın, Tarikatlere, Cemaetlere ayrışmayın,

Tezatlığa, Zıtlaşmaya, Cepheleşmeye düşmeyin, Ruhbanlık yapan, Din adamı kisvesindeki, Meczuplara uymayın,

uzak durun, Zira bunlar, aranızda Düşmanlıklar çıkarır, Dininizi Allahın ve Rasulunun Dini olmaktan çıkarır,

Dininiz, Allahın ve Rasulunun dini değil, Ruhbanların uydurduğu, Kendinize uydurduğunuz, Din olur,

Yahudiler, Hrişstiyanlar gibi Ruhbanlaşmayın, Ruhban olan Din Adamlarına Tabi olmayın,

Şirk koşmuş olup, Şirkiniz ilede, İslam Dinini Kaybetmiş olursunuz, ) ” der,

 

     İSLAN DİNİNİ ANLAYIP YAŞAMAK                    ENFAL SURESİ AYET 39

“ Dininiz Tamamıyla, Allah ve Rasulunun Dini oluncaya kadar,

Dininize Fitne Sokanlarla ve Fitne sokanların Fitneleri Yok oluncaya kadar, Mücadele edin, Savaşın,” der,

 

     İSLAM DİNİNİ ANLAYIP YAŞAMAK                    CAMİUL AHLAKIR HADİS No C1 H196

  Sahabeden İbni Şirin (ra) anlatıyor, Allah Rasûlu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Sözlerim, Hadislerim konusunda Allah Zül Celalden Korkun,

Allah Zül Celalin Ayetlerindeki, Benim Sözlerimi, Hadislerimi, Kimden aldığınıza Azami Dikkat ediniz,

Ayetlerdeki, Sözlerimdeki Anlamların, Hükümlerin açıklamalarını Kimden aldığınıza Azami Dikkat ediniz,

Ayetlerdeki, Sözlerimdeki Anlamları, Hükümleri, Anlamları Daraltmadıklarına, Azami Dikkat ediniz,

Zira Ayetler ve Sözlerim, SİZİN DİNİNİZ dir,” dedi der,

 

     Yani, İslam Dinini, Şeyhlik, Müritlik Dini değil, Ruhbanlık Cemaati Dini yaparak değil,

İslam Dinini, Dedeler, Babalar, Bacılar, Pirler Dini değil, Sema veya Semah Fokloru Dini değil,

İslam Dinini, İlahi, Gazel, Kaside, Mevlid, Naat, Şiir, Değiş, Türkü okuma Dini değil,

İslam Dinini, Masal, Hikaye, Kıssa, Menkıbe anlatımıyla İroni Dini değil, Afyon gibi anlatımla Uyuşturma Dini değil,

İslam Dinini, Hanefilere göre şöyle, Şafilere göre şöyle diyerek, İslam Dinini, Mezheplere uydurulmuş,

                        Mezheplere yapıştırılmış, Birbirinin Tam Zıddı olan Fetvalarla, Mezhep Fetvaları Dini değil,

İslam Dinini, Peygamberimizin Mezhebi hangisiydi dedirten Mezhepçilikle, Mezhep Dini değil,

İslam Dinini, Peygamberimizin Tarikatı hangisiydi dedirten Tarikatçılıkla, Tarikat Dini değil,

İslam Dinini, Onun Bunun Söylediklerine göre, Onun Bunun Fetva verdiklerine göre, Fetva Dini değil,

     Dinayet, Din İşleri Yüksek Kurulu, Yüksek Atma Dini değil, Güzel Kuran Okuma diyerek, TEGANNİ Dini değil,

     Bence Diyerek, Kendi Fikrini, Allah Zül Celale ve Rasulune, Şirk koşmuş olmakla, Şirk Dini Değil,

     Entel Dantel Sosyete İlahiyat Profları Dini değil, İslamcı Yazar Dini değil,

     Yahudiler ve Hristiyanlar gibi Sadece ve Sadece İlahi söylemek, Dua yapmak ile, İlahi ile Dua Dini değil,

     Müslümanın Yahudisi, Hristiyanı Dini değil, Müslümanın Ateistliği Dini değil, Kendi Fikri Dini değil,

     Çağdaşlık, İlericilik, Kemalistlik, Dinine, Modernlik, Şıklık, Cinsel Özgürlük, Cinsel Teşhircilik, Dekoltelik Dini değil,

     Pornfösör Adnan Oktar ve Hayasız Kediciklerinden, Hayasızlık ve İffetsizlikle, İffetsizlik ve Hayasızlık Dini değil,

     İslam Dininden Nefret ettirmek için kurulmuş olan teşkilatlar, Işıd, Hizbul Vahşi, Hizbul Tahrir, Elkaide Dini değil,

     Dini özgürlük, İfade özgürlüğü diyerek yutturdukları, Laiklik Dini değil, 

     İslam Dinini, Allah Zül Celale Miraç ile, Tamamen Allah Zül Celalin Kitabı Kuranı Kerim Ayetlerinde Emrettiği,

Allah Rasulunun Hadislerinde Bildirdiği ve Sünnetlerinde gösterdiği Din, Allah ve Rasulunun Dini oluncaya kadar,

     İslam Dininin Doğrusunu, Allah Zül Celalin Kitabı Kuranı Kerim Ayetlerinden, Allah Rasulunun Sözlerinden,

Hadislerinden, Sünnetinden Öğrenip, Nefislerinizle yapmakla, Doğru olanı Helal olanı yapmakla,

Yanlış olandan, Haram olandan sakınıp kaçınmakla, yapmamakla, Evladlarınıza ve Başkalarına anlatıp Öğretmekle,

Dillerinizle, Doğrusunu söyleyip Yanlışı terk ettirmeye çalışmakla,

Allah Zül Celale, Allahın ve Rasulunun bildirdiği gibi Canla Başla, Gayretle Cehd ederek, ibadet ediniz der,

 

 

     DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK          İNSAN SURESİ AYET 2

“ İnsanı İmtihan etmek için, Gören ve İşiten Düşünen olarak Yarattım, “ der,

 

     DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK          HUUD SURESİ AYET 7

“ Allah Sizi Yarattım ki, Hanginizin Daha Güzel işler yapacağı hakkında denenmektesiniz,  “ der,

 

     DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK          ZÜMER SURESİ AYET 7

“ Şüphesiz, Allah Zül Celal, Sizin Namazınıza, İbadetinize Muhtaç değildir “ der,

 

     DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK          FATIR SURESİ AYET 15

“ Ey İnsanlar, Siz Allah Zül Celale Muhtaçsınız,” der,

 

     DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK          RAAD SURESİ AYET 19

“ Rabbinden, Sana İndirilenin, Hak olduğunu bilen ve kabul eden kimse ile,

Hak olduğunu, İnkar eden kabul etmeyen kimse bir olurmu ? 

Bunu, Ancak Akılı Selim Sahipleri Düşünür ve Anlar “ der,

 

     DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK          HUUD SURESİ AYET 24 ve 30

“ Gören, İşiten, Duyan, Gördüğü, İşittiği, Duyduğunun üzerinde Düşünenlerle,

Fasık Kör Olanlar, Baktığı halde görmeyenler, Görmek istemeyenler,

Fasık Sağır olanlar, İşittiği halde Duymayanlar, Duymak istemeyenler Bir ve Eşit olumu, ? 

Haala Düşünmeyecekmisiniz ? Siz Hiç Düşünmeyecekmisiniz ? ”  diye soruyor,

 

     DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK          CAMİUSSAGIR HADİS No 39

  Sahabeden Ebu Hureyre (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Ey İnsan oğlu, Rabbine İtaat etki, Düşünceli ve Akıllı olasın,

Rabbine İsyan edersen, İnkarcılardan olursun, “ dedi der,

 

     DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK          RAMUZELHADİS HADİS No C/5 S/482 H 3

  Sahabeden Haris (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Cahil Olmaktan, Cehaletten şiddetli Fakirlik yoktur,

 Akıldan daha faydalı Zenginlik, Tefekkür ( Düşünmek ) gibi de İbadet yoktur,

Tefekkür etmeden, Düşünmeden İbadet yapmakta yoktur,

( Yani Düşünmeden yapılan bir şey, İbadet dahi olsa size bir faydası yoktur,) ” dedi der,

 

     DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK          NİSA SURESİ AYET 82

“ Kuranı Kerimi, İslam Dinini, Haala, Gereği gibi Hiç Düşünmeyecekmisiniz, ?

 

     Güya İslam Dinini Anlatıyorlar,

Sadece ve sadece İslamın Tarihi ve Muhterem Zaatlar Menkıbeleri, Kerametleri anlatılıyor,

İslam Dini diyerek, Sadece ve sadece etrafında, Tarihinde, Sahabe ve Muhterem Zaatlar Menkıbelerinde,

Kıssalarında dolaşmayın, İslam Dininin içine, Olmazsa olmaz Amellerine giriniz,

     Zira, YEVMİ MAHŞER HESABIN da,  İslamın etrafında dolaşmaktan değil, Muhterem Zaatlar Kerametlerinden,

Kıssalardan, Hikayelerden, Masallardan sorulacak değil, İslamın Tarihinden sorulacak değil,

 

     İslam Dininin, İman Etmiş olma Şartlarından,                                        SORGULANACAKSINIZ,

     İslam Dininin, Olmazsa Olmaz Amellerini yapıp yapmadığınızdan,            SORGULANACAKSINIZ,

     İslam Dininin, Olmaması Gerekenlerinden,                                            SORGULANACAKSINIZ,

 

     Yani, Mahşerde, İlk Önce, İmanınızın Olup Olmadığından Sorgulanacaksınız,

sonra, İmanınızın Olmazsa Olmaz Şartlarını, Yerine getirip getirmediğinizden Sorgulanacaksınız,

sonra, İbadetlerinizi yapıp yapmadığınızdan ve Eksikliklerinden Sorgulanacaksınız,

 

     İslam Dinine İman Etmiş olmanızı, Yapmanız Şart olan Olmasa Olmaz Amellerini, Yapmamanız Şart olan Olmazları,

İslam Dininin Sahibine, Allah Zül Celale ve Rasulune İspat etmek Zorundasınız, !!!

Hiç, İmanınızı ve Amellerinizi, Sahibine İspat etmeyi Düşündünüzmü ? !!!

 

     Şimdi, Sizin Dininiz, Kimin Dini oluyor ?  Şimdiden düşünerek okuyunuz,  

 

 

     DEVLET ve REJİM TARTIŞMALARI                    NİSA SURESİ AYET 58 ve 59

  Bütün İşlerin ve Devlet idaresi İşlerinin en doğru şekilde yapılması gerekliliği ve zorunluluğu için,

“ Allah Size : Emanetleri, ( yani Her türlü işinizi ve Devlet İdaresi işlerini, ) Mutlaka,

Bıranşında bilgili ve Uzman olan Ehline vermenizi, ( Ehlini seçmenizi ) Emreder,

İnsanlar arasında bir Hükme varırken,( Bir seçim yaparken Adaletle Seçmenizi ) Adaletle Hüküm vermenizi,

Allah Zül Celale ve Rasulune ve aranızdan Şeçtiğiniz Yöneticilerinize, İtaat etmenizi Emreder,  “der

 

     DEVLET ve REJİM TARTIŞMALARI                    ENFAL SURESİ AYET 46

“ ( Muhalefette olması gerek diyerek ) Birbirinizle hırlaşmayın, Birbirinizle çekişmeyin,

Toplumunuz içinde, Devletiniz içinde huzursuzluk kargaşa ve istikrarsızlık çıkarmayın,

Zira korkuya kapılıp Devletinizin Gücünü ve Devletinizi kaybedersiniz,

( Devletini Kaybedenlerin Halini Görmüyormusunuz ? ) der.

 

     DEVLET ve REJİM TARTIŞMALARI                    DARİMİ HADİS No 257

  Sahabeden Temim Ed Dari ( ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

" Ey İnsanlar, Dünyanın, Ahiretinizi çelmesinden Sakının, Dünyanın Menfaatperestliğinden Sakının,

Durum şu ki Müslümanlık, başka şeylerle değil, ancak Cemâatle olur, Cemâat de, başka şeyle değil,

Ancak Devletle olur, Devlet de, başka şeyle değil, ancak İtaatle olur,

Toplum Kimi bilgisine güvenerek Devlet başkanı, İdareci, Amir yaparsa, bu hem kendisi için, hem de Toplumu

için Dirlik, Düzenlilik sebebidir, Toplum Kimi de, Bilgisiz, Cahil birini Devlet Başkanı, İdareci veya Amir yaparsa,

bu hem kendisi, hem de O Toplum için helak sebebi olur, “ dedi der,

 

     DEVLET ve REJİM TARTIŞMALARI                    RAMUZ EL HADİS HADİS No C5 S464 H 9

  Sahabeden İbni Mesud (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Halkın İdaresi için, İyi veya Facirde ( yani Kötüde ) olsa, bir Hükümet İdaresi lazımdır, gerekli şarttır,

Hükümetin İdaresinin İyisi, Halkı yönetimde Adaletli hareket eder, Devletin Ganimetini, Maddi varlığını,

Halk için doğru şekilde sarf eder, Halkın Rahatı ve Mutluluğu için çalışır,

  Facir, ( yani Kötü ) Hükümet İdaresi, Halkı yönetimde Adaletle hareket etmez, Devletin Ganimetini,

Maddi varlığını, Doğru şekilde sarfetmez Heba eder, Milletini Muhtaç hale getirir,

Müminler Acizliğe Müptela kılınmış olur, Facir ( yani Kötü ) Hükümet idaresi dahi, Herç olaylarından hayırlıdır,

Ey Allahın Rasulu, Herç Nedir diye sorduk, Halk içinde ( ideolojik olarak, Anarşi olarak ) öldürülme olayları ile

Asliyeti doğru olmayan ve Yalanlara Hizipciliğe dayanan Devlet İdaresidir, “ dedi der,

 

     DEVLET ve REJİM TARTIŞMALARI                    EBU DAVUD HADİS No 2533

  Sahabeden Ebu Hüreyre (ra) anlatıyor, Allah Rasulu, Sallallahu Aleyhi ve Sellem, 

“ İyi biri olsun, Kötü Biri olsun, Her Emirle, Devlet Başkanı ile, Komutan ile birlikte Cihad yapmak Size Vacibtir,

İyi biri olsun, Kötü Biri olsun, Her Müslümanın İmamlığında arkasında Namaz kılmak Size Vacibtir,

İyi biri olsun, Kötü Biri olsun, Her Ne kadar Büyük bir Günah işlesede,

Her Müslümanın Cenaze Namazını Kılmak Size Vacibtir, “ dedi der, 

 

     DEVLET ve REJİM TARTIŞMALARI                    RAMUZ EL HADİS No C3 S260 H2

  Sahabeden Enes Bin Malik (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Her Kim Şu üç şeyi bir kimse yaparsa, göreceği Zararı, Darlığı, Geçimsizliği, Huzursuzluğu, İstikrasızlığı

Kendi eliyle hazırlamıştır, Zararı kendine aittir, Bedelini Kendisi öder,

Hangi Muamelesinde, İşinde, Davranışında olursa olsun Hile yapmaktır, Hıyanet yapmaktır,

Ahid veripte, Söz veripte, Anlaşıpta, Ahdine, Sözüne Anlaşmasına uymamaktır, Bozmaktır,

Milletine, Devletine, Doğrulukla idame eden Hükümetine İsyan ve Asilik çıkarmaktır,

İsyan yapmaktır, “ dedi der,

 

     DEVLET ve REJİM TARTIŞMALARI                    NESAİ HADİS No 4045

  Sahabeden Ebu Hureyre  (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

" Her Kim, Allah Zül Celale İtaatten Uzak durursa, Her Kim, İslam Ümmetine karşı Sözünde durmazsa,

Her Kim, Benim Ümmetim, İslam Ümmetine karşı ayaklanırsa, İslam Cemaatinden ayrılırsa,

Her Kim, İslam Ümmeti dışında bir guruplaşma yaparak, Irkcılık yaparak,

Guruplaşma ve Irkcılık için ayaklanırsa, Her Kim, Müslümanlara Silah Çekerse,

Benden değildir, Benle değildir, İslam Ümmetinden değildir, " dedi der,

 

     Yani, Mumin olanı sevmemek, Kibirlenmektir, Kendini Üstün görmektir, Kendini Üstün gören ise,

Allah Rasulunun İfadesine göre, Müslümanlardan değildir,

 

 

     DEVLET ve REJİM TARTIŞMALARI                    İBNİ MACE HADİS No 4036

  Sahabeden Ebu Hureyre (ra) anlatıyor, Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem, 

“ İnsanlar öyle aldatıcı yıllar görecek ki ! O Yıllarda aslında hiçbir değeri, ( İyi bir kişiliği, İyi bir kariyeri,

İyi bir karakteri olmayan ) Ruvaybıda İnsanlar türeyecek, Devlet işlerinde Makam ve yetki sahibi olacaklar,

O yıllarda, Yalan söyleyenler, doğru söylüyor diye tastik edilecek, Doğru söyleyenler, yalan söylüyor diye

yalanlanacak, O yıllarda haine itimat edilecek, Emin olan kimseye, sen hainsin denilecek “ dedi der.

 

     DEVLET ve REJİM TARTIŞMALARI                    BUHARİ HADİS No 54

  Sahabeden Ebu Hüreyre (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Emanetler, Yetkiler ve işler, Ehli olmayanlar seçilerek onlara teslim edilince, Haksızlık ve Adaletsizliği

bekleyin, karşılığı budur, Topluma Huzursuzluk, İstikrarsızlık, Yolsuzluk. Vurgunculuk, Kazançta bereketsizlik,

İşsizlik,Geçim korkuları gelir, her alanda Yok oluşunuzu ve Felaketinizi kendi elinizle seçmiş olursunuz,

O Zaman Kıyametiniz kopmuş demektir, “ dedi der,

 

     Yukarıdaki Ayet ve Hadisler Sanki Bu Günümüzdeki Şarlatanlıkları tarif ediyor, 

     Ata Sözlerimiz, Yukarıdaki Ayet ve Hadisleri “ Balık Baştan Kokar “ diye açıklar,

 

     Yani Devlet Rejimi, Rejimin kendisi ile değil, O Rejimde Devleti yönetenlerle ilişkilidir,

En kötü dediğiniz Devlet Rejiminde, Devleti idare edenler iyi Doğru Dürüst kişilerse,

O Devlet ve Halkı iyi yönetiliyor demektir,

     En iyi Devlet Rejimi dediğiniz Rejimde, Devleti yönetenler, Doğru ve Dürüst değillerse,

O Devlet ve Halkı kötü yönetiliyor demektir,

 

 

     DEVLET ve REJİM TARTIŞMALARI                    METEALİBUL ALİYE HADİS No 2091

  Sahabe Kadınlardan Ümmü Eymen (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

" Haklı olduğunu düşünsen bile, İdare konusunda yöneticilerle çekişme, “ dedi der,

 

     DEVLET ve REJİM TARTIŞMALARI                    ENFAL SURESİ AYET 46

“ Birbirinizle hırlaşmayın, Birbirinizle çekişmeyin, Toplum içinde huzursuzluk,

kargaşa ve istikrarsızlık çıkarmayın, Yoksa, Korkuya kapılıp gücünüzü ve Devletinizi kaybedersiniz “ der,

 

     DEVLET ve REJİM TARTIŞMALARI                    RAMUZ EL HADİS No C3 S263 H8

  Sahabeden Muaz Bin Cebel (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

Anaya Babaya Asi olan, Ana Babasını Çemkirip atan, Onların Kalplerini kıran, Onları Mutsuz ve Huzursuz eden,

( Protesto ediyorum diyerek) Haksız yere ( Hükümetine ) Bayrak ( Pankart ) çekenler,

Ve bunlara önayak olanlar, Zalime yardımcı olarak onunla beraber gezenler,

Muhakkak ki bunları yapanlar Cürüm işlemiştir,  Allah Zül Celal " Muhakkak O Mücrimlerden intikam alacağım,

Onlar Benim İntikamıma Müstehak olurlar, " dedi der,

 

     Türkiyenin yarısından ve Sözde Kürt Devletinin Sınırları ile,

Büyük Ortadoğu Projesinin haritasını Resmen ilan eden Amerikanın,

Türkiye yi parçalamak içinde planladığını hala anlamak istemiyormusunuz ?

 

     Afganistan Halkı, Irak Halkı, Tunus Halkı, Mısır Halkı, Libya Halkı, Suriye Halkı,  Amerikanın, İngilizlerin

Demokrasi ve Özgürlük yalanı kışkırtması ile, Devletlerine Baş Kaldırıp Devletlerini kaybetmedilermi ? 

 

     Mehmet Akif Ersoyun ifadesi ile “ Girmedikce Bir Millete Tefrika, Oraya Düşman giremez,

                                                          Toplu vurdukca Yürekler, Onları, Tank Top Tüfek sindiremez “

 

     Yukarıdaki Ayet ve Hadislerin

“ Huzursuzluk, Kargaşa, İstikrarsızlık çıkarmayın, yoksa Devletinizi kaybedersiniz “

dediği ifadeyi şimdi anladınızmı ?

 

 

     DEVLET ve REJİM TARTIŞMALARI                    YUNUS SURESİ AYET 100

“ Allah : Rezilliği, Pisliği, Ekonomik darlığı, İşsizliği, Huzursuzluğu, İstikrarsızlığı ve Bereketsizliği : Akıllarını,

Beyinlerini, Düşüncelerini, Doğruluktan Dürüstlükten yana, Hak ve Adaletli olarak kullanmayanlara verir “ der.

 

     DEVLET ve REJİM TARTIŞMALARI                    ENFAL SURESİ AYET 53  

“ Bir Millet, yalan uydurma hile fitne nifak ve bozgunculuk yapmadıkca, kendilerinde bulunan doğruluğu,

dürüstlüğü, Hak ve Adaleti, güzel meziyetleri ortadan kaldırmadıkca,

Allahta O Millete verdiği Niymetleri bolluğu Bereketi eksiltmez ve değiştirmez,

Allah O Milletin üzerinden ekonomik darlığı, işsizliği, huzursuzluğu, istikrarsızlığı ve Bereketsizliği kaldırır,

  Lakin : Yalan uydurmalar, hile, fitne, nifak, bozgunculuk, yolsuzluk, vurgunculuk,Haksızlık Adaletsizlik yapılırsa,

Hak ve Adalet yerini bulmazsa, Allah O Millete, İşsizlik, huzursuzluk, istikrasızlık ve bereketsizlik verecektir,” der

 

     Allah, O Milletin üzerinden, Ekonomik darlığı, İşsizliği, Huzursuzluğu, İstikrarsızlığı ve Bereketsizliği kaldırır,

Fakat, Yalan uydurmalar, Hile, Fitne, Nifak, bozgunculuk ve yolsuzluk yapılırsa,

Hak ve Adalet yerini bulmazsa, Allah O Millete, İşsizlik, huzursuzluk, bereketsizlik ve istikrarsızlık verir.

 

     DEVLET ve REJİM TARTIŞMALARI                    RAMUZELHADİS HADİS No C/2 S/178 H/1

  Sahabeden İbni Cerir (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Hangi kavim ki, Çoğunlukları olduğu halde Kuvvetli ve Kalabalık oldukları halde, Masiyet le İdare yapanlara

( Hak, Adalet, Sosyal Hukuku yok eden icraatlarıyla yönetin ve İdare yapanlara)  Biatları, Seçimleri ile Mani

olmuyorsa, olmaya çalışmıyorsa, Felaketler, Musibetler Onlara Umumi olarak gelir, “ dedi der,

 

     DEVLET ve REJİM TARTIŞMALARI                    İBNİ MACE HADİS No 4019 da

  Sahabeden Abdullah Bin Ömer (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Ben Müslümanım diyen Bir Millet içinde,

Fıskı Fucur, Fuhuş, Sosyal İhtiyaçlar olarak görülüp yaygınlaşınca, Alenen ve Aşikare işlenmeye başladığında,

Zina, Toplumsal bir Suç olmaktan çıkarılıp, Şahsi özgürlük sayılıp Cezası verilmediğinde,

O Yerde Mutlaka, Daha önceki Milletlerde görülmemiş Sapıklık hastalıkları ortaya çıkıp yayınlaşır,

  Ben Müslümanım diyen Bir Millet içinde,

Ölçü, Tartılarda hile yapılarak, Eksik tartılır, Ölçülür, Millet aldatılır bu aldatma yaygınlaştığında,

  Ben Müslümanım diyen Bir Millet içinde,

Hak ve Adalet üzere yaptıkları anlaşmalardan cayıp, Haksızlık ve Adaletsizlik yapılınca,

  Ben Müslümanım diyen Bir Millet içinde,

Devlet malından ve diğerlerinden, yolsuzlukla, vurgunculukla, hırsızlık yapılıp, yaygınlaşınca,

  Ben Müslümanım diyen Bir Millet içinde,

Devlet Adamları, Masıyet olan Emirlerle, ( Kanunen Suç olmayan Şekilleri ve Davranışları Suç sayarak,

Kanunsuz ve Mesnetsiz İdari Emirlerle, Mahkemelerde dahi, Hak ve Adalet yok ettiğinde,

Kendi çıkarlarına işlerine geldiği gibi Hak ve Adalet hükmü verildiğinde, Haklının Haksız çıktığı,

Dolandırıcının, Vurguncunun, Rüşvetcinin, Tefecinin, Tecavüzcünün yaptığı yanına kar kaldığı, haklı çıktığı gibi

Adli hükümler verilip, yaygınlaştığında, Devlet Görevi) Emanet Zayi olup Kaybolup,Milletin Güveni sarsıldığında,

  Ben Müslümanım diyen Bir Millet İçinde,

Kendilerini yönetenlerin, Allahın Hak ve Sosyal Adaleti ve Rasulunun Hadisleri ile

hüküm vermekten vazgeçince, Devlet Adamlarının Millete Zulum yapması ile Cezalandırılır,

  Ben Müslümanım diyen Bir Millet İçinde,

Zekatlarını, ( Zayi etmeden ) Tam ve Doğru şekilde vermeyenler çoğaldığında,

Mallarının Zekatlarını vermekten İmtina edildiğinde,

O Millet, Mutlaka Yağmurlardan Men edilir, Yağmurlarınız kesilir,

Yağmurlarınız yağmaz olur, Kuraklık Afeti olur, Yağmur yağarsada Sel Felaketine Afete dönüşür,

Üretim, Kazanç ve Bereket yok olur, Geçim sıkıntıları başlar, Fakirlik ve Zillet yayılır, Toplumu Geçim ve yaşam

korkuları sarar, O Memlekette mutlaka Herc ( Terör)  çıkar ve yaygınlaşır, Herc ile ( Terör ile) Ölümler artar,

Allah O Memlekete ve Millete, İstilacı, İşgalci, Sömürgeci, düşmanlarını musallat eder,

  Şayet O Memlekette Yağmurdan Nasibi olan Hayvanat ta olmasa,

O Memleketin üzerine, O İnsanların üzerine Tek damla dahi Yağmur yağmaz,

Oraya yağan yağmur Sadece ve sadece Hayvanat içindir, “ dedi der.

 

     DEVLET ve REJİM TARTIŞMALARI                    İ.MÜNZİRİ HADİS No C6 S11 H 8 ve 9

  Allah Rasulunun Damadı ve Ehli Beyti Hz Ali (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Ganimetler, Hayır için Toplanan mallar, Paralar, ( Devletin Vergi olarak topladığı mallar paralar )

bir Emanettir, Emanet bırakılan ( Maddi veya Manevi varlıklar ) yağmalandığında,

( Devletin topladığı vergiler telef edildiğinde )

Yerlerine harcanmadığında, Hakkı olmayan Kimseler arasında paylaşıldığında,

Emanetlere Hıyanet, Hainlik yapılıp ve yaygınlaştığında,

  Adi ve Kötü İnsanlar İdareci olduğunda, İşin Ehli olmayan ve Fitne Fucurcu Fasık İnsanlar İdareci olduğunda,

Zalim İdarecilere, Amirlere, Şerrinden korkulduğu için Saygı ve Hürmet edildiğinde,

  İlim ve Bilim, Dinine, Milletine ve İnsanlığa Hizmet için değilde,

Sırf Makam Mevki Şan Şöhret ve Para kazanmak için öğrenildiğinde,

İnsanlar, Allaha İbadeti ve Taati bırakıp Çalgılarla, Eğlenceler vaktini geçirmeye başladığında,

Yeni Nesil Geçmiş Nesline Hakaret edip Kötülediğinde, İnsanlar İnsanlıktan çıkar Başka Mahluklara dönerler,

Kıyametiniz kopmuş demektir, O zamanda, Ard arda gelen Felaketleri, Musibetleri, Depremleri, Afetleri,

Kuraklık getiren ve Kavuran Kızıl Rüzgarları göreceksiniz, Lakin Anlamaya dahi çalışmayacaksınız “ dedi der,

 

     Allah Azze ve Celle nin, Bizlere Kıtlık gönderdiğini söyleyebilirmisiniz, ?

Bu kadar asi ve İsyankar bir duruma geldiğimiz halde, kökü kuruyup giden imha olan bir topluluk varmıdır ?

Dünya üzerinde adını çağdaşlık koydukları sapıklıkların üzerinde, bir birleşme, mutabık olma varmıdır ?

Lakin Biz, Asiliğimizle, Herşeyi kendimize uydurmakla kendi kendimizi mahvediyor, imha ediyor, sapıtıyoruz,

Kendi kendimizi Asimile yolu ile Helak ediyoruz,

 

     Kuranı Kerimde bildirilen Ayetlerde, Geçmiş Ümmetlerde, Kavimlerde, Yolsuzluk, Dolandırıcılık, Rüşvetcilik,

Fısku Fucur Fuhuş, Haksızlık, Adaletsizlik, Tefecilik yaptıklarında, Faizi, gayet meşru bir şey olarak alıp

verdiklerinde, Ani Felaketlerle Helak edildiğini bilmekteyiz, Örnekler, Nuh Kavmi, Ad Kavmi, Semud Kavmi,

Eyke Kavmi dir, Allah Rasulunun bu Hadisinde, Son Ümmet olan Bizlerin Ani bir Felaketle Helak edilmeyeceğini

söylemektedir, Fakat ayrıca diğer Hadislerinde Helak olmaktan bilgi vermektedir,

Böyle bir Toplumun yinede Helak olacağını, Yok olacağını bildirmektedir,

Günümüzde Helak olma şekli, Ani bir Felaket şekli harici, Asimile yolu ile olmaktadır,

 

     Dünya Tarihinde, Ani bir felaketle yok olanlar Arkeleojik kazılarla bilinmektedir,  Asimile ile Helak olmanın :

Birinci aşaması           : Yolsuzluk, Vurgunculuk, Dolandırıcılık, Rüşvet, Fıskı Fucur Fuhuş normal yaşam olur,

İkinci aşaması             : Faiz alıp verme ile Üretim Bereket yok olur, Faiz fayda vermez harap eder,

Ücüncü aşaması         : Doğruluk, Dürüstlük, Hak ve Adalet yok olur,

Dördüncü aşaması     : Toplum içinde huzursuzluk, geçim darlığı, işsizlik, güvensizlik, istikrarsızlık,Terör çıkar,

Beşinci aşaması         : Adaletsizlikle kendi benliğinizi kaybedersiniz, Toplum Terörden kurtulamaz,

Altıncı aşaması           : Özendiğiniz Memleketlere, Ekonomik, Siyasal ve Sosyal açıdan tamamen Köle olursunuz,

Yedinci aşaması         : Devletinizi kaybederek Ekonomik, Siyasal ve Askeri açıdan Sömürgesi olursunuz,

                                     Kölesi olduğunuz Millet içinde, Asimile ile kaybolursunuz.

 

     İnsanlık yaratıldığından bu yana, Milletler ve Devletler bu aşamaların hepsini yaşadı,

asimile olup kaybolup gittiler, Biz Şimdi hangi aşamadayız ?

Yukarıdaki  Ayet ve Hadisler Ata Sözlerimizde, “ Bataklığa düşen Yılana sarılır “ diye açıklanır,

Lakin, Böyle Bir Millet, Bataklığa düştüğünün, farkında dahi olamazki, Yılana sarıldığının farkında olabilsin.

Yani Tartışma Konunuz Sizi Mahveden, Yok eden,

Helak eden bir Konu olmamasına dikkat emeniz gerekli şarttır,

 

     ÜMMET olmak, Vatandaşlık değildir.

Dinlerde bir Peygambere ve Dine İman etmek ve O Dine Mensup olmak demektir.

Hz. Musa Peygambere ve Tevrata İman edenlere, Musevi Ümmeti,

Hz. İsa Peygambere ve İncile İman edenlere, Hristiyan Ümmeti,

Hz.Muhammed Peygambere ve Kuranı Kerime İman edenlere, Müslüman Ümmeti denir.

Tarihteki Devletlerimizde, Selçuklu ve Osmanlı Devletlerimizde de Bu Ümmetler vardı, Var olmayada devam

edecektir, Ümit ederimki, Ümmet kavramı ile Ulus ve Vatandaşlık kavramını bir daha karıştırmazsınız.

Şimdi söyleyin, Ben Araplara özendiğim içinmi Müslümanım ? Muhammed Ümmetindenim ?

Siz, Bu Üç Peygamberden biri dahi, Sizi Ümmeti olarak kabul edecekmi ? O Hesabınızı yapın,

     Bu Gaflet ve Dalalet ve Hatta Hıyanet uykusundan artık UYANIN !!!

Gözünüze taktığınız Dolap Beygiri Gözlüğünü çıkarında öyle bakın !!!

 

     Türkler, Arablar Müslüman olduğu için veya Arablara özendiği için Müslüman değildir,

Türklerin, İslam Dinini kabul etmesi ve İslam Dinini yaşayış şekli,

Arabların etkisi altında kalması veya Arab, İran ve Afgan Mollalarına özenmesi değildir.

Çünkü : İslam Dini Arab Dini değildir. Türklerin : İslam Dinini yaşayış şeklinin ve Devlet Rejiminin,

Arablarla, İranla, Hamas ve Afgan Mollaları ve diğer Rejimlerle karşılaştırılmasının manası nedir ?

 

     Türklerin : Arabcayı öğrenmelerindeki gayesi, Kuranı Kerim Ayetlerini ve İslam Dininin Peygamberi

Hz.Muhammedin Hadislerini, En doğru şekilde öğrenmek, anlamak, yaşamak ve öğretmek içindir.

Arabca olan Kuranı Kerim Ayetlerini ve Hadisleri, bu günkü Arablar anlasalar idi,

Arabların Devlet yönetimi şekli bu günkü gibi Aşiret Devleti şekli değil,

Demokratik, Laik Cumhuriyet Devleti şekli olurdu.

 

     Gelişmiş ve Medeni Ülkeler olarak sayılan, Amerikadaki, Fransadaki, Almanyadaki, İsviçredeki,

Temel Hak ve Hürriyetler, Özgürlükler, Demokratik Laik, Sosyal Hukuk ve Adalet anlayışı

Devlet Rejimi anlayışı ne kadar ise,

     Türkiyedeki, İdarecilerin ve Zırhlı Medyanın, Temel Hak ve Hürriyetler,

Özgürlükler, Demokratik Laik, Sosyal Hukuk ve Adalet anlayışı, Devlet Rejimi anlayışı ne kadar ise,

     Saudi Arabistanın, İranın, Afgan Mollalarının, Hamas Mollalarının, İslam Dinini, Şeriatı anlayış Rejimi,

Temel Hak ve Hürriyetler, Özgürlükler, Demokratik Laik, Sosyal Hukuk ve Adalet Devlet Rejimi anlayışı, O Kadardır,

yani O Rejimler, Şeriat Rejimi değil, Kıral Keyfiyeti Rejimidir,

 

     İslam Dinindeki, Şeriat taki, Temel Hak ve Hürriyetler, Özgürlükler,

Demokratik, Laik, Sosyal Hukuk ve Adalet anlayışlı Devlet Rejimi anlayışına göre,

Yukarıda Saydığım Ülkelerin Hiç birinin Tarihinde ve Hala hazırdaki Temel Hak ve Hürriyetler,

Demokratik, Laik , Sosyal Hukuk ve Sosyal Adalet anlayışlı Devlet Rejimi olma,

Şeriat taki, Temel Hak ve Hürriyetler, Demokratik, Laik , Sosyal Hukuk ve Sosyal Adalet anlayışlı Devlet Rejimi

Medeniyeti olma şekline ulaşamamıştır ulaşmasıda mümkün değildir,  

 

    Laiklik kelimesini İthal ettiğimiz Fransamı, Avrupamı, Amerikamı gerçek ve doğru Laik ?

Sizmi gerçek ve doğru Laiksiniz ?

 

     Türkiyeden başka, Devlet Rejimini hala tartışan bir Ülke daha varmı ?

     Hiçbir Rejim, Bizim Cumhuriyet Rejimimizi alakadar edermi ?

 

     85 ci yılında : Demokratik ve Laik Cumhuriyet düzenimiz,

Bizim içimizden gelen ve Devleti idare eden İdarecilerimiz ve Siyasilerimiz ve Medyamız tarafından,

hala tartışılan bir konu ise, 685 ci yılında hala tartışılan bir konu olarak devam edecekmi ?

 

     Türklerin : Devlet Rejimlerinde ve Sistemlerinde bu zamana kadar,

başka rejimlerin ve sistemlerin etkisi altında kalması, Onun himayesine girmesi, gibi bir korku Fobisi yoktu.

Bugün Rejimden ve Sistemden yana bir korku Fobisi varsa,

Gaflet, Dalalet ve Hatta Hıyanet içinde bulunan Bunak İktidar sahiplerinin,

Siyasilerin ve Medyanın İdeolojik Kimlik, Kişilik Zafiyeti Bunalımı, Şizofrenik Paranoya hastalığı değilmi ?

 

     Dünyanın En İlkel kabilesi dahi, HAKA dansı ile ilk önce kendi kimliğini ön plana çıkarırken,

Kaybettiği kimliğini, Kişiliğini ve Medeniyeti : Batıda veya Doğuda aramak,

Her İcraatımız için, Avrupa Birliği ve Amerika ne diyecek diye kendi kendimize sormak,

İslam Dininin Sosyal Yaşam biçimini, Diğer Rejimlerdeki yaşam gibi göstermek,

EN REZİL : KİMLİK ve KİŞİLİK BUNALIMI DEĞİLMİ ?

 

     İslam Ülkelerinde ve Ülkemizde, Fakirlik, Yoksulluk, Gücsüzlük ve Geri kalmışlık varsa,

Ben Müslümanın diyenin, İslam Dininin Sosyal yaşam kurallarına uymadığı veya kendine uydurduğu için vardır.

İslam Dinini Siyasal olarak niteleyenler, İslam Dinine hakaret edenler, Gavur olsa gam keder değildir,

İslam Ülkelerinin ve Türkiyenin, Ekonomide, Bilimde ve Siyasette geri kalmışlığının nedeni, İslam Dini değildir,

 

     TÜRKİYENİN GERİ KALMIŞLIĞININ NEDENİ : İslam Dini değil,

Ekonomide, Bilimde, Siyasette ilerlemeyi ve çağdaşlığı Sadece Batı bilir diyen,

İlerlemeyi ve çağdaşlığı, Kılık kıyafette Edepsizlik özgürlüğü ile Vahşi Batıya benzemek olarak zanneden,

İslam Dininin Sosyal yaşantısını, Çağdışı ve yobazlık olarak niteleyen, ortadan kaldıran,

Halkın değerleri olan Mukaddesata Hakaret eden, Yolsuzlukların ve Vurgunculuğun hamisi olan,

Siyasilerimiz ve İdarecilerimizdir.

 

 

     İsmet İnönünün Atatürke ve Türk Milletine İhaneti ve Hıyaneti,

Atatürkün Enfeksiyona bağlı Hastalığını fırsat bilip, Yahudi ve İngilizlerin verdiği

Kinin ve adı ve içeriği açıklanmayan ilaçlarla, Çok Sinsice ve birazda zamana yayarak,

Atatürkün Hastalığını Siroz Hastalığına çeviren, Atatürkü Ayağa dahi kalkamaz duruma getirerek,

Atatürke Suikasti uygulayan Tetikci, İsmet İnönü değilmidir,?

 

     İsmet İnönünün Atatürke ve Türk Milletine İhaneti ve Hıyaneti,

Atatürkün Ölümünden Sonra Milli Şef olup,

Resmi Dairelerden, Atatürkün Resmini İndirip Kendi Resmini Koydurmadımı ?

Türk Parasından Atatürkün Resimlerini kaldırıp Kendi Resmini Bastırmadımı ?  

 

     Milli Şef İsmet İnönü, İkinci Dünya Harbini bahane ederek,

Camilerden, Mescitlerden bir kısmını, Askeri Kullanım adı altında Ahıra çevirmedimi, ?

Mescitlerin ve Vakıf Mallarını satmadımı ?

 

     Milli Şef İsmet İnönü, Buğdayı ve Tahılı yetiştiren Köylümüze varıncaya kadar,

İkinci Dünya Harbini bahane ederek Milleti Ekmek Karnesine bağlanmadımı ?

 

     Milli Şef İsmet İnönü, Kılık Kıyafet ve Şapka devriminden sonra, Mütevazi ve Muhafazakar insanlarımızı,

Devlet Dairelerine girişten, Okullardan Teçrit etmesi ve aşağılaması ile, 

Batılılaşmak, Avrupalılaşmak adına, Milletin Dini ve Ahlaki Maneviyatını Yok etmedimi ?

 

     Milli Şef İsmet İnönü, Ezanı, Beynelmilel İslami Lisanı yerine, Uydurukca Türkce ile Okutturmadımı ?

 

     Milli Şef İsmet İnönü,  Atatürkün, Milletin Dinini öğrenmesi ve bilmesi için kurduğu Diyanet işleri Başkanlığını,

Fiili olarak, Uyuşturulmuş, Cahilleştirilmiş, Din Adamları Memurluğu,

Sadece ve sadece Menkıbe, Masal ve Hikaye anlatma, Namaz Kıldırma Memurluğu Başkanlığı yapmadımı ?

 

     Milli Şef İsmet İnönü, İngilizlerin direktifi ile İngilizlerin verdiği Din Eğitimi ve Öğretimi Müfredatıyla,

Uyuşturulmuş, Cahilleştirilmiş Din Adamları yetiştirmek için İmam Hatip Okullarını Açtırmadımı ?

 

     Milli Şef İsmet İnönü, Cuma Namazı Vakti, Mesai saatleri içine geldiği zaman Kamu görevlisi Memurlara

Cuma Namazını Yasak etmedimi ?

 

     Milli Şef İsmet İnönü, Askeriyemizde, Namazını kılan, Orucunu tutan, Dininin gereklerini yapmaya çalışan

Subaylarımızı, Gerici, İrticacı, Atatürkcülüğe aykırı hareketli diyerek Ordumuzdan attırmadımı ?

 

     Milli Şef İsmet İnönü, Devlet Seferberliği Zorbalığı ile, Osmanlıcayı Yok etmek için, Gerek Osmanlıca

Gerek Arabca olan Kuranı Kerimleri, Hadis Kitaplarını, İslam Kaynaklarını, Eline Geçirebildiği Bütün Osmanlıca

Eserleri, Türk Medeniyeti Kaynaklarını Askerlerle toplattırıp Yakıp Kül etmedimi ?

 

     Milli Şef İsmet İnönü,  Atatürkten ve Harf Devriminden Sonra, Atatürkün Kurduğu, Türk Dil ve Tarih Kurumu ile,

Geçmiş anlaşılamasın diye, Türkce Konuşma ve Yazma Lisanını Uyudurukca Türkceye çevirmedimi ? 

 

     Geçmiş Tarih bilgimizi, Bu gün  Uydurmasız, Yalansız, İftirasız bir doğruluğa getirebilirmisiniz ?

     Atatürk, Nutuk Kitabını Türkce yazmadımı ? Nutuk Kitabı, Atatürkten sonra 5 kez Tercüme edilmedimi ?

     Atatürke ve Cumhuriyete sahip çıkmak, İslam Dinine ve Ecdadımıza hakaret etmekmidir ?

     Soyunu reddeden Demokratların UYDURUK Türkcesi, Cumhuriyet kazanımımıdır ?

 

     Milli Şef İsmet İnönü, Milletin İtibarını kaybedince, Kendi itibarını yeniden kurabilmek için,

İnancımızın, Maneviyatımızın tam aksine, Her yere Atatürkün Heykellerini dikip,

Atatürke Saygı diyerek, Bu Heykellerin önünde Zurna Dinletisiyle

Saygı duruşunda durmayı zorunlu kılmadımı ?

 

     Milli Şef İsmet İnönü,  Yaptığı bütün Çirkefi, Pisliği, Melanetleri Atatürk ve Atatürkcülük adına yapmakla,

     O Kadarki, İstiklal Harbinde Baş Komutanının Arkasında Sıra Dağlar gibi Duran Türk Milletini,

Atatürke Hakaret ettiren şekle getiren İsmet İnönü değilmidir ?

 

     Yahudiler, Her türlü Çirkefi Pisliği Melaneti kendileri hazırlar yapar, Lakin Hiçbir şekilde Kendilerinin adı geçmez,  

Başkalarının üzerine düzenlerler, başkalarının üzerinde kalır,

     Milli Şef İsmet İnönününde Bütün Bunları Atatürk ve Atatürkcülük adına yapıyor olması,

aynen Dünyanın Başına Bela olan Yahudiler gibi yapması değilmidir ?

 

     25 Temmuz 1951 de Andan Menderes, güya bu hakaretleri önlemek için

Atatürkü Koruma Kanunu diye bir kanun çıkardı,

Bu Kanunun Metninde, “ Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar

hapis cezası ile cezalandırılır. Atatürk'ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut

Atatürk'ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir.

Yukarki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır” der,

 

     Önceki Ecdadıma Hakareti nasıl kabul etmiyorsam, Katiyetle Atatürke hakareti bende kabul etmem,

     Lakin Bu Kanunun, Atatürkü Koruma veya fikirlerini anlama yönünden bir alakası yoktur,

Zira Atatürkü koruma ve Fikirlerini anlama değil, daha ziyade Atatürkün Heykellerini, Büstlerini, koruma kanunudur,

Atatürk Heykellerinin, Büstlerinin, Resimlerinin Laiklikle, Laik Rejimle,

Atatürkün Fikirlerini anlamakla ne alakası vardır, ? Aklı olan buraya gelsin, 

 

     2021 yılında öncesindede varmı bilemiyorum, Sözde Atatürkcü Düşünce Derneği olan, Sözde Çağdaş Yaşamı

Destekleme Derneği olan Derneklerin Ana Okullarında 10 Kasımda Atatürkü anma diye Çocuklara

Atatürkün Resimlerine Heykellerine Secde ettirildiğini görmedinizmi ?

 

 

     İnönünün, Hazırladığı ve müracat ettiği Natoya giriş planı ile İnönüden Sonra, İnönünün bıraktığı Hain Siyasetle,

Adnan Menderes Hükümeti, Türkiye Cumhuriyetini 18 Şubat 1952 de Natoya Giriş yaparak ve Nato Üssü diyerek

Başkent Ankaradan, sonra İstanbul ve Şileden, İzmirden Amerikan Hava Üssü vermekle başlayan,

Tekirdağ Amerikan Üssünü, Balıkesir Amerikan Üssünü, Konya Amerikan Üssünü, Muğla Amerikan Üssünü,

Mersin ve Adana İncirlik Amerikan Üssünü, Hatay Amerikan Üssünü, Şanlıurfa ve Malatya Kürecik

Amerikan Radar Üssünü, Diyarbakır Amerikan Üssünü, Şırnak, Batman, Mardin, Batman, Amerikan Üssünü Vererek

Türkiyeyi Göbeğinden İngiliz ve Amerikan Mandasına bağladı,

     Mersin Amerikan Üssünden başlayıp Batman ve Mardine devam eden çizgideki Amerikan Üslerinin Dizilimi

ayrıca dikkatinizi çekmiyormu ? Bu Çizgi, Amerikanın Kürdistan Haritasının Türkiye üzerindeki Sınırları değilmidir ?

Daha da aslı, Kürdistan adı altında, Yahudilere Vaad edilmiş Toprakların, BOP, Büyük Ortadoğu Projesinin,

Büyük İsrail Terör Devletinin sınırları değilmidir ?  Üslerin Yerleşim Niteliğini şimdi anlayabildinizmi ?

     Buralar Nato Üsleri olarak geçmektedir, Lakin, Bu Üsler, Neden Hep Amerikan Komutası altındadır,

     Nato üssü olması hesabıyla, Türkiyeninde Nato Üyesi olması hesabıyla,

Bu Üslerdeki Komutanın, ve Komutanların Türkiyeden olması elzem ve gerekli değilmidir ?

Bu Üslere Türkiyenin, Benim Genel Kurmay Başkanım dahi, Neden Girememektedir, ?

Şayet ve Gerçekten Türkiye Nato Üyesi ise,

Bu Üslerin Komutasının Derhal Türkiyeye alınması gerekli Şart değilmidir, ?

Zira Türkiye Nato Üyeliğine Girişten bu yana Nato Yaptırımları diye 1974 den başlayan Amerikan Yaptırımları

Ambargoları ile Natodan Ne Fayda Görmüştür ? 

 

     Daha sonra Avrupa Birliğine Giriş Süreci başlatıldı,

     Avrupa Birliği denilen ittifak nedir düşünülmedi halende düşünülmüyor,

     Tarihte Orta Çağdaki adı, Haçlı Birliği, Çanakkale, İstiklal Harbindeki adı, Müttefik İşgal Kuvvetleri,

Atatürkün tanımlaması ile, Müstevliler olan, Şimdiki adı Avrupa Birliği olan, İngilizler, Fransızlar,

     Çanakkalede, İttifak Kuvvetleri olarak, İngilizler, Fransızlar Gemileriyle Boğazlara dayanmadımı ?

Daha sonra Çıkarma yaparak 500,000 İnsanımızı Katletmedilermi ?  Kendileri beceremediler,

Arkadan kışkırttıkları Yunan ile Yurdumuzu İşgal edip, İnsanlarımızı Katletmedilermi ?

O Yunanı İstiklal harbi ile Yurdumuzdan kovmadıkmı ?

Şimdi ise, İngilizlerle, Fransızlarla, Amerika ile Yunanla Nato Müttefikiyiz,

 

     1985 den bu yanada, bizim İdaremiz Hükümetleride, Muhalefet dahil Siyasilerimizde, Basınımız Medyamızda,

Aynı Müttefiklerin Avrupa Birliğine girmek için kendini parçalamakta, yalvarıp durmaktalar,

      Aynı Müttefikler, yaptırımlarıda ayrıca İstiklal harbimizdeki gibi devam etmekte değillermi, ?

Avrupa Birliği denilen İttifak, Atatürkün ifadesiyle “ Müstevliler ” değilmidir, ?

 

     Özal Hükümetinin de, Türkiyenin, Avrupa Birliği Mandasına bağlanması gayreti ile başlattığı ve

IMF ye borçlanması ile, İngiliz, Amerikan ve Avrupa Birliği Hegemonyasına giriş süreci, 

28 Şubat Süreci Demirel, Çiller ve Ecevit Hükümetleri Avrupa Birliği Uyum Yasaları adı altında,

Türkiyenin Tarım Üretimine kota koymasıyla, Tamamen İthalata dayalı Tüketim Ekonomisi oluşturmasıyla,

Tamamen, İngiliz, Amerikan ve Avrupa Mandasına Girdirdiler,

Yeşil Sermaye, Şeriatcı Sermaye, Dinci Sermaye, adı altında TMSF ile El koyulan Türk Bankalarının, % 80 nini

İngiliz, Amerikan ve Yahudi Kartellerine satıp, Memleketin Ekonomisini Bunlara teslim etmedilermi, ?

Bunlarda, Döviz Kuru ile oynayarak, Faiz Kuru ile oynayarak Bir Aşağı bir yukarı ile Memleket ekonomisini devamlı

Krız ve Bunalım halinde devam ettirmiyorlarmı ?

Erdoğan Hükümetiylede Israrla Avrupa Birliği Uyum yasaları adı altında halen devam etmekte değilmi dir, ?

 

 

     MUSTAFA KEMAL ATATÜRK,  Gençliğe Hitabesinde,

 

“    Ey, TÜRK İstikbalinin Evladı, “ Beni görmek, Beni Anlamak değildir,

( ileride, Heykellerimin, Büstlerimin, Resimlerimin önünde, Şuursuzca Kalas gibi durmak değildir,

Bana Zurna Dinletisi ile Saygı Gösterisinde bulunmak değildir,) Behamahal Benim Fikirlerimi anlamaktır,

Fikirlerimi, anlamaya ve değerlendirmeye çalışmadan Beni anlamış olamazsınız,”

“    Ey, TÜRK İstikbalinin Evladı, Manda ve Himaye Kabul olunamaz, Geçmişteki Atalarımın,

Devletleri gibi, Selçuklu ve Devleti Osmanı Aali gibi, Bağımsızlık, Benimde Karakterimdir,

     Beni de yetiştiren, Devleti Osmanı Aalidir, Sultan Abdülhamidin kurduğu Askeri Rüştiye,

İstanbul Harp Okulu ve İstanbul Harp Akademileridir, ”

“    Ey, TÜRK İstiklalinin Evladı,

Cumhuriyet, Bedava kazanılmış bir şey değildir, Cumhuriyeti elde etmek için, Kanımızı döktük, Canımızı verdik,

Vatanın her tarafına, Kırmızı Kanımızı akıttık, İcabatında, Vatanımızın, Toprağımızın, Milli ve Manevi değerlerimizin,

Müesseselerimizin Müdafası için, lazım olanı yapmaya her an hazır olun,

Esas Düstürunuz, Yurtta Sulh Cihanda Sulhtur, Zira, Zaruret olmadıkca, Harp bir Cinayettir,

     Ey, TÜRK İstiklalinin Evladı,

İstikbalde dahi, Dahili ve Harici Bedhahların olacaktır, İstiklal ve Cumhuriyete kastedecek Düşmanlar,

Bütün Dünyada Emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler, 

Bu imkân ve şerâit, çok nâmüsait bir mahiyette tezahür edebilir,

     Cebren ve Hileler ile, Aziz Vatanımızın Bütün Kaleleri Zaptedilmiş, Bütün Tersanelerine girilmiş,

Bütün Orduları dağıtılmış, Memleketin Her Köşesi Bilfiil İşgal edilmiş olabilir,

     Bütün bu Şeraitten daha Elim ve Vahim olmak üzere, Memleketin dahilinde ve İktidara sahip olanlar,

( Türkiye Cumhuriyeti Devleti İktidarına sahip olanlar, Türk Devleti ve Milletine Muhalefetle Muhalefet İktidarı olanlar,)

Gaflet, Dalalet ve Hatta Hıyanet içinde olabilirler,

     Hatta, bu İktidar sahipleri,

Şahsi Menfaatlerini, Müstevlilerin Siyasi Emelleri ile, Tevhit edebilirler, Birleştirebilirler,

( Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar, Genel Kurmay Başkanı, Öğretim Kurumu Başkan ve yöneticileri,

Ekonomi Kurumları Başkan ve Yöneticileri, Türkiye Cumhuriyeti Devleti İktidarına sahip olanlar,

Muhalefet partileri, Basın, Medya ve Güya Sivil Toplum Kuruluşları gibi,

Türk Devleti ve Milletine Muhalefetle Muhalefet İktidarı olanlar,

Müstevlilere Dost olmakla, Türk Devletine ve Türk Milletine Düşman olabilirler, )

Gaflet ve Dalalet ve Hatta Hıyanet içinde bulunabilirler,

Türk Milletini, Türk Cumhuriyeti Devletini, Fakru Zaruret içinde, Harap ve Bitap düşürebilirler,  

Geçmişteki Devletlerimizi, Selçuklu ve Devleti Osmanı Aaliyi yıkanlar bunlardır,

“    Ey, TÜRK İstikbalinin Evladı, İşte bu Ahval ve Şerait içinde dahi, birinci vazifen,

Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet Muhafaza ve Müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur, Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir,

“    Ey, TÜRK İstikbalinin Evladı, Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen,

vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin.

Türk İstiklal ve Cumhuriyetini, Türk Milletini, Müdafa ve Muhafaza etmek ve kurtarmak için,

“ MUHTAÇ OLDUĞUN KUDRET, DAMARLARINDAKİ ASİL KANDA MEVCUTTUR,”

“ Çanakkale ve İstiklal Harbini ve İstiklali kazandıran Güç ve Kudret, İşte bu Güç ve Kudrettir “ demekle

İnönünün ve Sonrakilerin Türk Milletine İhanetini ve Hıyanetini söylemiyormu ?

 

     Bu Atatürkün söylediği “ Gaflet ve dalalet ve hatta Hıyanet değilmidir ?

 

     Atatürkün, Cumhuriyeti Kurup ilan ederken “ Manda ve Himaye Kabul olunamaz, Geçmişteki Atalarımın,

Devletleri gibi, Selçuklu ve Devleti Osmanı Aali gibi, Bağımsızlık, Benimde Karakterimdir,

     Beni de yetiştiren, Devleti Osmanı Aalidir, Sultan Abdülhamidin kurduğu Askeri Rüştiye,

İstanbul Harp Okulu ve İstanbul Harp Akademileridir, ” Sözünün hilafına, Tersine,

Çanakkale ve İstiklal Harbinde, Yurdumuzu İşgal ve İstila eden ve Bizi Sömürgeleştirmek isteyen bu

Milletlere, Bugün özenti duyarak, Nato ve Avrupa Birliği diye onların hegemonyası altına gireceksek,

Çanakkale ve İstiklal harbini Neden yaptık ?

 

     Atatürkün “ İstikbalde dahi, Dahili ve Harici Bedhahların olacaktır,

İstiklal ve Cumhuriyete kastedecek Düşmanlar,

Bütün Dünyada Emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler ” dediği söz

yukarıdaki Ayet ve Hadisleri ifade etmiyormu ? Bu Ayet ve Hadisler Şeriat Kanunudur,

 

     Yukarıdaki, Allah Zül Celalin ve Rasulunun Hadisleri Size bir çağrışım vermiyormu ?

Atatürkün,“ Cebren ve Hileler ” ile başladığı sözlerini yaşamıyormusunuz ?

 

     Atatürk Milliyetciliğinde, Atatürke Saygı, Atatürkün fikirlerini anlayarak,

hiçbir kavram adı altında ayrımcılık yapmadan Milletine hizmet etmek demek değilmidir, ?

Ataya Saygı : Totemleştirilmiş Büstlerinin önünde, kalas gibi şuursuzca durmakla,

Ataya Zurna dinletmek olamaz, Fikirlerini anlama ve değerlendirmeden, Atatürkcülük olmaz, olamaz,

     Atatürk : Büstlerinin, Lahtinin Totemleştirilmesini ve önünde, şuursuzca kalas gibi durmakla ve

kendisine Zurna dinletisi ile yapılan bir saygı gösterisini istermiydi ?

bu adamların Atatürke Manevi Saygıları zaten yok, Maddi saygılarıda ancak bu kadar,

     Bizim İslam Edebimizde, Geçmişimize Zurna dinlettirerek, Kalas gibi Şuursuzda durmak değil,

Rahmet için Dua etmek vardır,

Geçmişimize Saygılı ve Sevgili olabilmek için Onların Emanetlerini korumak için 15 Temmuz gibi durulur,

 

     Şimdi diyeceksinizki, bu yazdıklarınız anlattıklarınız, Tarih Kitaplarında yok, !!!

Size, Sizin Tarihiniz olarak İngilizlerin yazdığı Tarih Kitaplarında bunlar olurmu ?

     Milli Eğitimimizde, Ders olarak okutulan, “ Türk Tarihi “ Bizden Kaynaklı, Bizim Tarihimiz değil,

Vahşi Batının, Türk Tarihi üzerine uydurdukları yalan ve iftiralardır,

Tarih Dersi Kitaplarının En arka sayfasında O Tarih Kitabı hazırlanırken yararlanılan kaynaklar bulunmaktadır,

Bakınız !!! Tarih Dersi kitapları hazırlanırken yaralanılan kaynak kitaplar,

Bizim Tarihcilerimizin, Bizim Tarihimiz kaynaklı olan, Tarih kaynaklarımıdır ?

 

    Atatürkün, Gençliğe Hitabesindeki Sözleri,

yukarıdaki Ayet ve Hadisleri İfade etmiyormu ? Bu Ayet ve Hadisler, Şeriat Kanunudur,

 

      Kuranı Kerim Ayetleri ve İslam Dininin Peygamberi Hz. Ahmet, Mahmud, Muhammed, Mustafanın Sözleri,

Hadisleri, Sünnetleri Şeriat Kanunudur, Yazımın Başından Sonuna Kadar olan, Bu Ayet ve Hadisler

ŞERİATI TANIMLAMAKTADIR,  Yukarıdaki Ayet ve Hadisler, Şeriatın, Rejim Kanunudur,

 

     Ben Müslümanım, fakat Şeriata karşıyım, demek, Şeriata karşı olmak, Şeriatı kendi hayatından dışlamak,

Devletimi kabul etmiyorum demektir,

     Müslüman olduğunu söyleyen ve kendincede İbadetlerini yerine getirmeye çalışan O İnsan,

Yaptığı İbadetlerin Şeklini ve Zamanını belirten Kanunun, Hangi Kanun olduğunu zannediyor ?

“ Ben Müslümanım, Fakat Şeriata karşıyım “ ifadesinden, daha Ahmakca bir ifade bulabilirmisiniz ?

     Her İnsanın bu andan itibaren kendi kendine sorması ve cevaplandırması gereken bir soru ?

“ Ben Ne istiyorum ? Şeriat, Bana Ne veriyor ? Benden bir Şeyler alıyor veya Mahrum bırakıyormu ?

 

     Yukarıdaki Ayet ve Hadisler, İslam Dinine, İmanınızın ve İbadetlerinin Hükümlerini ve Şekillerini açıklayan,

İmanınızın ve İbadetlerinizin nasıl olması gerektiğini açık ve net bir şekilde bildiren,

İslam Dininin Temel İbadetlerini ve Nasıl ve Ne zaman yapılacağını belirleyen,

Gayet Açık ve net ve anlaşılır olarak, Şeriatın Maddi ve Manevi İbadet Kanunlarıdır, 

Hesap Gününde, Mahşerde karşılaşacağınız, Sorulacak olan Hesap budur,

 

     İslam Dininde İman ve İbadet, yapılıp geçilen bir memuriyet değildir,

İslam Dini : Herkesin kendi vicdanına göre kendine uydurduğu ve Vicdanlara hapsedilen bir Din değildir,

İslam Dininin hiçbir hükmü, Accık ucundan tutulacak bir oyuncak değildir,

 

     İslam Dinine İman Etmek ve İslam Dininin İbadetlerini yerine getirebilmek konusunda bu Kadar hassas,

açık ve net, Ayet ve Hadislere rağmen, başkaca ifadelerle, Falanca söyledi, filanca yaptı, Ben yaptım oldu,

Mantığıyla devam ederek, Müslüman olduğunuzu, İbadetlerinizin kabul edildiğini,

başkalarına yada bana, ispat etmeye çalışarak kendinizi kandırmayın,

 

     Sizin Müslüman olduğunuza dair, İmanınızı kabul edecek olan, İbadetlerinizi kabul edecek olan,

başkası yada ben değilim, Müslüman olduğunuzu, yani İslam Dinine İmanınızı ve İbadetlerinizi,

Cenabı Hak olan Allah Zül Celale ve Habibi ve Peygamberi Hz Muhammed Aleyhisselama

kabul ettirmekle yükümlüsünüz.

 

ŞERİAT, SADECE DİNİ İBADETLER İÇİN DEĞİL,

İNSAN TOPLULUKLARI İÇİN YÖNETİM, SOSYAL HUKUK ve SOSYAL ADALET SİSTEMİDİR,

 

1983 İstanbul Eyüp İmam Hatip Lisesi Mezunu

1987 Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi Mezunu

İslam Mektebi Öğrencisi

S.M.Müşavir  a.k

Eleştirinizi ve Müzakerenizi Site İletişim Butonundan Mail yazın,

GAZİANTEP  /  TURKEY

 


 
Copyright © Tüm Hakları Saklıdır www.ilmihalim.com
Hazırlayan FERHAT'IN ŞİRİNİ
 
Tasarım Ve Kodlama  Es Yazılım Bilişim