ANA GİRİŞ SAYFASI İLMİHAL KONULARI İLETİŞİM & ULAŞIM BİLĞİ VE GÖRÜŞ İÇİN E - MAİL
 
 
  FETVA VERMEK, ARAMAK, ALMAK İLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER,
Eklenme : 07.06.2024
Okunma : 2135

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR, ?                  

     AYET ve HADİSLERİ HÜKÜMSÜZLEŞTİRMEK NEDİR ?

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ FETVACI RUHBANLAR KİMDİR ?

     RUHBANLIKTAN ve RUHBANLARDAN KORUNMAK NEDİR ?

 

     İSTİKLAL HARBİMİZDE, MİLLETİMİZİN, ARDINDA SIRA DAĞLAR GİBİ DURDUĞU, YENİ DEVLETİMİZİN  

     KURUCUSU OLAN, BAŞ KOMUTAN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ün, Kendi eliyle yazdığı “ NUTUK ” kitabında,

     TARİKATLARI TANIMLAMASI,

 

 

     İslam Dininin Sahibi, Allah Zül Celal ve Allah Rasulu Muhammed Aleyhisselamdır,

İslam Dininin Olmazsa Olmazları, Asli Hükmiyetleri, Allah Zül Celalin Ayetleri ve Allah Rasulunun Hadisleridir,

İslam Dininin, Olmazsa Olmazlarını, Ondan Bundan değil,

İslam Dinini Sahibinden, Allah Zül Celal ve Allah Rasulunden Öğrenin,

 

     İslam Dininin İnancını, İman Etmiş olma şartlarını İbadetlerini ve gereklerini,

Tam ve Doğru olarak öğrenmezseniz, Öğrenmek istemezseniz, Öğrenmeden Yaşarsanız,

Bence diyerek, Yaşadığınızın, Doğru İnanç, İman ve İbadet olduğuna inanır ve yaşarsınız,

Buda bizi, Sapıklaşmaktan ve Sapıklıktan başka bir yere götürmez, götüremez,

 

     Elzem, Olmazsa Olmaz Konuları, Anlam ve Hükmiyet sıralaması ile arka arkaya gelen Ayet ve Hadislerdeki

Hükmiyetlerin, Nasıl ve Ne şekilde Tecelli ettiğini Gerçekleştiğini Kendi yaşamınızdan göreceksiniz,

Kendi yaşamınızdan anlayacaksınız,

 

 

     İSLAM DİNİNİ ANLAYIP YAŞAMAK                    ALİ İMRAN SURESİ AYET 19

“ Mutlakki, Allah Katında Kabul edilecek olan Din, İslam Dinidir,” der,

 

     İSLAN DİNİNİ ANLAYIP YAŞAMAK                    HUCCURAT SURESİ AYET 7

“ Çok İyi ve Mutlak Biliniz ki, Allah Zül Celal Ayetleri ile,

Rasulu Muhammet aleyhisselam Sözleri ile İçinizdedir, Sizinle beraberdir,” der,

 

     İSLAM DİNİNİ ANLAYIP YAŞAMAK                    HAŞR SURESİ AYET 7

“ Ben Allah Zül Celal, Rasulum Muhammed Aleyhisselam, Ne yapacağınız, Ne yapmayacağınız konusunda,

Size Helaller, Haramlar ve Amelleriniz, İbadetleriniz olarak Size Neyi verdikse onu alın,

  Rasulum Ne Söylediyse Dinleyin, söylediklerini ve yaptıklarını yapın, yapmadıklarını değil,

  Size Neyi yasaklandı ise, Neyi Haram Kılındı ise Ondan Sakının Kaçının, Onu yapmayın,

Zira bunlar Allah Zül Celal olan Benim ve Rasulunun Hudutları Sınırlarıdır,” der, 

 

     İSLAN DİNİNİ ANLAYIP YAŞAMAK                    ZÜMER SURESİ AYET 3

“ Mutlak bilinizki, İslam Dini, Halis Din, Ancak ve Mutlak,  Allah Zül Celalin ve Rasulunun Dinidir,

( Veliler, Evliyalar, Tarikatlar diyerek, Dinde İhtilaflar, çekişmeler, ayrışmalar çıkarma Dini değildir,)

  Biz Onlarla, bu Velilerle, Evliyalarla, Tarikatlarla, bizi Allah'a daha çok yaklaştırsın diye tabi oluyoruz derler Ya,

( Veliler, Evliyalar, Tarikat diyerek,) İslam Dininde İhtilaf, çekişme, ayrışmalar çıkaranlara, Dinine ihtilâf Sokanlara,

Nifak Sokanlara, Allah Zül Celal hükmünü verdiği zaman onlarda, sizde göreceksiniz,” der,

 

     ( Allah Zül Celal, Dininizde Fırkalaşmayın, Tarikatlere, Cemaetlere ayrışmayın,

Tezatlığa, Zıtlaşmaya, Cepheleşmeye düşmeyin, Ruhbanlık yapan, Din adamı kisvesindeki, Meczuplara uymayın,

uzak durun, Zira bunlar, aranızda Düşmanlıklar çıkarır, Dininizi Allahın ve Rasulunun Dini olmaktan çıkarır,

Dininiz, Allahın ve Rasulunun dini değil, Ruhbanların uydurduğu, Kendinize uydurduğunuz, Din olur,

Yahudiler, Hrişstiyanlar gibi Ruhbanlaşmayın, Ruhban olan Din Adamlarına Tabi olmayın,

Şirk koşmuş olup, Şirkiniz ilede, İslam Dinini Kaybetmiş olursunuz, ) ” der,

 

     İSLAN DİNİNİ ANLAYIP YAŞAMAK                    ENFAL SURESİ AYET 39

“ Dininiz Tamamıyla, Allah ve Rasulunun Dini oluncaya kadar,

Dininize Fitne Sokanlarla ve Fitne sokanların Fitneleri Yok oluncaya kadar, Mücadele edin, Savaşın,” der,

 

     İSLAM DİNİNİ ANLAYIP YAŞAMAK                    CAMİUL AHLAKIR HADİS No C1 H196

  Sahabeden İbni Şirin (ra) anlatıyor, Allah Rasûlu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Sözlerim, Hadislerim konusunda Allah Zül Celalden Korkun,

Allah Zül Celalin Ayetlerindeki, Benim Sözlerimi, Hadislerimi, Kimden aldığınıza Azami Dikkat ediniz,

Ayetlerdeki, Sözlerimdeki Anlamların, Hükümlerin açıklamalarını Kimden aldığınıza Azami Dikkat ediniz,

Ayetlerdeki, Sözlerimdeki Anlamları, Hükümleri, Anlamları Daraltmadıklarına, Azami Dikkat ediniz,

Zira Ayetler ve Sözlerim, SİZİN DİNİNİZ dir,” dedi der,

 

     Yani, İslam Dinini, Şeyhlik, Müritlik Dini değil, Ruhbanlık Cemaati Dini yaparak değil,

İslam Dinini, Dedeler, Babalar, Bacılar, Pirler Dini değil, Sema veya Semah Fokloru Dini değil,

İslam Dinini, İlahi, Gazel, Kaside, Mevlid, Naat, Şiir, Değiş, Türkü okuma Dini değil,

İslam Dinini, Masal, Hikaye, Kıssa, Menkıbe anlatımıyla İroni Dini değil, Afyon gibi anlatımla Uyuşturma Dini değil,

İslam Dinini, Hanefilere göre şöyle, Şafilere göre şöyle diyerek, İslam Dinini, Mezheplere uydurulmuş,

                        Mezheplere yapıştırılmış, Birbirinin Tam Zıddı olan Fetvalarla, Mezhep Fetvaları Dini değil,

İslam Dinini, Peygamberimizin Mezhebi hangisiydi dedirten Mezhepçilikle, Mezhep Dini değil,

İslam Dinini, Peygamberimizin Tarikatı hangisiydi dedirten Tarikatçılıkla, Tarikat Dini değil,

İslam Dinini, Onun Bunun Söylediklerine göre, Onun Bunun Fetva verdiklerine göre, Fetva Dini değil,

     Dinayet, Din İşleri Yüksek Kurulu, Yüksek Atma Dini değil, Güzel Kuran Okuma diyerek, TEGANNİ Dini değil,

     Bence Diyerek, Kendi Fikrini, Allah Zül Celale ve Rasulune, Şirk koşmuş olmakla, Şirk Dini Değil,

     Entel Dantel Sosyete İlahiyat Profları Dini değil, İslamcı Yazar Dini değil,

     Yahudiler ve Hristiyanlar gibi Sadece ve Sadece İlahi söylemek, Dua yapmak ile, İlahi ile Dua Dini değil,

     Müslümanın Yahudisi, Hristiyanı Dini değil, Müslümanın Ateistliği Dini değil, Kendi Fikri Dini değil,

     Çağdaşlık, İlericilik, Kemalistlik, Dinine, Modernlik, Şıklık, Cinsel Özgürlük, Cinsel Teşhircilik, Dekoltelik Dini değil,

     Pornfösör Adnan Oktar ve Hayasız Kediciklerinden, Hayasızlık ve İffetsizlikle, İffetsizlik ve Hayasızlık Dini değil,

     İslam Dininden Nefret ettirmek için kurulmuş olan teşkilatlar, Işıd, Hizbul Vahşi, Hizbul Tahrir, Elkaide Dini değil,

     Dini özgürlük, İfade özgürlüğü diyerek yutturdukları, Laiklik Dini değil, 

     İslam Dinini, Allah Zül Celale Miraç ile, Tamamen Allah Zül Celalin Kitabı Kuranı Kerim Ayetlerinde Emrettiği,

Allah Rasulunun Hadislerinde Bildirdiği ve Sünnetlerinde gösterdiği Din, Allah ve Rasulunun Dini oluncaya kadar,

     İslam Dininin Doğrusunu, Allah Zül Celalin Kitabı Kuranı Kerim Ayetlerinden, Allah Rasulunun Sözlerinden,

Hadislerinden, Sünnetinden Öğrenip, Nefislerinizle yapmakla, Doğru olanı Helal olanı yapmakla,

Yanlış olandan, Haram olandan sakınıp kaçınmakla, yapmamakla, Evladlarınıza ve Başkalarına anlatıp Öğretmekle,

Dillerinizle, Doğrusunu söyleyip Yanlışı terk ettirmeye çalışmakla,

Allah Zül Celale, Allahın ve Rasulunun bildirdiği gibi Canla Başla, Gayretle Cehd ederek, ibadet ediniz der,

 

 

     DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK          İNSAN SURESİ AYET 2

“ İnsanı İmtihan etmek için, Gören ve İşiten Düşünen olarak Yarattım, “ der,

 

     DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK          HUUD SURESİ AYET 7

“ Allah Sizi Yarattım ki, Hanginizin Daha Güzel işler yapacağı hakkında denenmektesiniz,  “ der,

 

     DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK          ZÜMER SURESİ AYET 7

“ Şüphesiz, Allah Zül Celal, Sizin Namazınıza, İbadetinize Muhtaç değildir “ der,

 

     DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK          FATIR SURESİ AYET 15

“ Ey İnsanlar, Siz Allah Zül Celale Muhtaçsınız,” der,

 

     DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK          RAAD SURESİ AYET 19

“ Rabbinden, Sana İndirilenin, Hak olduğunu bilen ve kabul eden kimse ile,

Hak olduğunu, İnkar eden kabul etmeyen kimse bir olurmu ? 

Bunu, Ancak Akılı Selim Sahipleri Düşünür ve Anlar “ der,

 

     DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK          HUUD SURESİ AYET 24 ve 30

“ Gören, İşiten, Duyan, Gördüğü, İşittiği, Duyduğunun üzerinde Düşünenlerle,

Fasık Kör Olanlar, Baktığı halde görmeyenler, Görmek istemeyenler,

Fasık Sağır olanlar, İşittiği halde Duymayanlar, Duymak istemeyenler Bir ve Eşit olumu, ? 

Haala Düşünmeyecekmisiniz ? Siz Hiç Düşünmeyecekmisiniz ? ”  diye soruyor,

 

     DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK          CAMİUSSAGIR HADİS No 39

  Sahabeden Ebu Hureyre (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Ey İnsan oğlu, Rabbine İtaat etki, Düşünceli ve Akıllı olasın,

Rabbine İsyan edersen, İnkarcılardan olursun, “ dedi der,

 

     DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK          RAMUZELHADİS HADİS No C/5 S/482 H 3

  Sahabeden Haris (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Cahil Olmaktan, Cehaletten şiddetli Fakirlik yoktur,

 Akıldan daha faydalı Zenginlik, Tefekkür ( Düşünmek ) gibi de İbadet yoktur,

Tefekkür etmeden, Düşünmeden İbadet yapmakta yoktur,

( Yani Düşünmeden yapılan bir şey, İbadet dahi olsa size bir faydası yoktur,) ” dedi der,

 

     DÜŞÜNMEK, FELSEFELİ ve MANTIKLI OLMAK          NİSA SURESİ AYET 82

“ Kuranı Kerimi, İslam Dinini, Haala, Gereği gibi Hiç Düşünmeyecekmisiniz, ?

 

     Güya İslam Dinini Anlatıyorlar,

Sadece ve sadece İslamın Tarihi ve Muhterem Zaatlar Menkıbeleri, Kerametleri anlatılıyor,

İslam Dini diyerek, Sadece ve sadece etrafında, Tarihinde, Sahabe ve Muhterem Zaatlar Menkıbelerinde,

Kıssalarında dolaşmayın, İslam Dininin içine, Olmazsa olmaz Amellerine giriniz,

     Zira, YEVMİ MAHŞER HESABIN da,  İslamın etrafında dolaşmaktan değil, Muhterem Zaatlar Kerametlerinden,

Kıssalardan, Hikayelerden, Masallardan sorulacak değil, İslamın Tarihinden sorulacak değil,

 

     İslam Dininin, İman Etmiş olma Şartlarından,                                        SORGULANACAKSINIZ,

     İslam Dininin, Olmazsa Olmaz Amellerini yapıp yapmadığınızdan,            SORGULANACAKSINIZ,

     İslam Dininin, Olmaması Gerekenlerinden,                                            SORGULANACAKSINIZ,

 

     Yani, Mahşerde, İlk Önce, İmanınızın Olup Olmadığından Sorgulanacaksınız,

sonra, İmanınızın Olmazsa Olmaz Şartlarını, Yerine getirip getirmediğinizden Sorgulanacaksınız,

sonra, İbadetlerinizi yapıp yapmadığınızdan ve Eksikliklerinden Sorgulanacaksınız,

 

     İslam Dinine İman Etmiş olmanızı, Yapmanız Şart olan Olmasa Olmaz Amellerini, Yapmamanız Şart olan Olmazları,

İslam Dininin Sahibine, Allah Zül Celale ve Rasulune İspat etmek Zorundasınız, !!!

Hiç, İmanınızı ve Amellerinizi, Sahibine İspat etmeyi Düşündünüzmü ? !!!

 

     Şimdi, Sizin Dininiz, Kimin Dini oluyor ?  Şimdiden düşünerek okuyunuz,  

 

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     ZÜMER SURESİ AYET 11

“ Dininizi, Sadece ve sadece Dinin Sahibi Allah Zül Celale Has kılarak, İbadet etmekle yükümlü kılındınız,” der,

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     HUCCURAT SURESİ AYET 3, 1 ve 2

“ Ey İnananlar, Seslerinizi, Sözlerinizi, Hükmünüzü Allahın Habibi ve Rasulu olan Muhammed Aleyhisselamın

Sözünün, Hükmünün üzerine çıkartmayın, Allah Zül Celal ve Muhammed Aleyhisselamdan önce konuşmaya

kalkmayın,”  Allah Zül Celalin Ayetleri, Allah Zül Celalin Habibi ve Rasulu olan Muhammed Aleyhisselam

Size Bir Hüküm verdiğinde, Siz, Muhammed Aleyhisselamın verdiği Hüküme Muhalif bir Hüküm çıkartmayın, “

“ böyle yaparsanız, Bütün Amelleriniz Mahvolup, Yok olup boşa gidecektir, “ der,

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     MÜSLİM HADİS No 5

  Sahabeden Muhammed Bin Şirin (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ İslam Dini, Şüphesiz ki İlim Dinidir, Dinînizi ve İlminizi kimlerden öğrendiğinize,

Kimden aldığınıza ve yaptıklarınıza azami dikkat edin, “ dedi der,

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     CAMİUL AHLAKIR HADİS No C1 H196

  Sahabeden İbni Şirin (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Sözlerim, Hadislerim Konusunda Allah Zül Celalden Korkun, Allah Zül Celalin Ayetlerini, Benim Sözlerimi,

Hadislerimi, Sözlerimdeki, Hadislerimdeki Anlamların, Hükümlerin açıklamalarını Kimden aldığınıza

Azami Dikkat edin, Allah Zül Celalin Ayetlerindeki, Benim Sözlerimdeki, Anlamları, Hükümleri Kısırlaştırıp

Daraltmadıklarına, çok ama çok iyi dikkat edin,  Zira Sözlerim, Hadislerim, Sizin Dininizdir, “ dedi der,

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     RAMUZ EL HADİS HADİS No C/2 S/198 H/6

  Sahabeden Enes Bin Malik (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Her Kim Müslüman, İslam Dinini Tefekkuh etmekle, İslam Dinin Özünü, İcabatını, Hükümlerini öğrenmekle ve

Üzerinde Düşünmekle Mükelleftir, ve Her Müslümanın Allah Zül Celale Borcudur, “ dedi der,

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     TİRMİZİ HADİS No 1205

  Sahabeden Numan Bin Beşir (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem, 

“ Sizin için Helal olan şeyler açıklanmıştır, Sizin için Haram olan şeyler açıklanmıştır,

Helal olanda, Haram olanda Bellidir, Bir şeyin Helal veya Haram olma konusunda,

İnsanların çoğunluğunun ayırt edemediği şeylerde vardır,

Helal olan Şeyler ile Haram olan şeyler arasında Şüpheli duruma gelindiğinde,

Her kim bu tür şüpheli şeyleri terk ederse, Dinini ve Irzını korumuş olur, Selamete erer,

Kim de bunlardan birine girerse harama düşmesi kuvvetle muhtemeldir,

  Dikkat edin her otorite sahibinin bir yasak bölgesi vardır.

Dikkat edin her otorite sahibinin bir yasak bölgesi vardır.

Yasak bölgenin çevresinde sürüsünü otlatan çobanın sürüsünü o yasak bölgeye kaçırması çok çabuk olur,

Dikkat edin Allah’ın yasak kıldığı bölgelerde Size Haram kıldığı şeyler vardır,

Başkasının Yasak bölgeleri Sizin için Haramdır, ” dedi der,

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     CAMİUSSAGIR HADİS No 2177

  Allah Rasulunun Torunu ve Ehli Beyti Hz Hasan (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Herhangi bir Konuda, Herhangi bir şeyde, Sana şüphe veren şeyi bırak, Seni Şüphelendirmeyene bak,

Zira Şüphesiz doğruluk kalbin yatıştığı şeydir, Yalan ise kalbin kuşku duyduğu şeydir,” dedi der,

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     İ.MÜNZİRİ HADİS No C/4 S/41 H 4 ve 3

  Sahabeden Ebu Salabe El Huşeni ve Mabed İbni Vabısa (ra) anlatıyor,

Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ İyilik, Nefsin Sukun ve Huzur bulduğu Kalbin Mutmain olduğu, Kani olduğu, Gönül ferahlığı duyduğu şeydir,

Günah ise, Vicdanını zorlayan, Vicdanını yaralayan yok eden, Vicdanının onda Sukun bulmadığı,

Tam ve Net olarak açıklık bulmadığı, anlaşılmadığı, Kalbin mutmain olmadığı, Kalbinin Kani olmadığı,

Şüphe ve Tereddüd bırakan Gönül ferahlığı duymadığı şeydir, İyilik ve Günah konusunda, Din Adamları sana

İcazet, Fetva verse dahi, O Fetva ile yaptığın Amelini,  Allah Zül Celal kabul edermi etmezmi ? Düşüncesi ile,

Allah Zül Celal ve Rasulunun Emirleri dahilinde Sen, Fetvanı Kalbinden Vicdanından iste,” dedi der,

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     METEALİBUL ALİYE HADİS No 3105

  Sahabeden Abdullah Bin Mesud (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Hikmetin başı Allah korkusudur, Kalbteki duyguların en hayırlısı Hakkal yakin İman ve kanaattir,

Kuşku Küfürdür, Hataların en büyüğü, Yalanı alışkanlık haline getirmiş olmaktır, Körlüğün en kötüsü,

Kalp körlüğüdür, Zenginliğin en hayırlısı, Gönül zenginliğidir,  Azıkların en hayırlısı takvadır, “ dedi der,

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     MİŞKATÜL MEŞABİH HADİS No 251

  Allah Rasulunun Ehli Beyti ve Damadı Dördüncü Halife Hz Ali (a) anlatıyor,

Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem, “ Dininde Fakih olan, ( Dini Bilgileri ile, İbadetlerinde,

Günlük Yaşamında, Ticaretinde, Çalışmasında, Hukukunda Alim olan Bilgili olan,) Ne Güzel Adamdır,

Zira kendisine ihtiyaç olunduğunda fayda verecektir,”dedi der,   

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     METEALİBUL ALİYE HADİS No 1357

  Sahabeden Vasile Bin El Eska (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Selleme,

Haris olan kimse, ( yani kötü Hırslı olan kimse) Kimdir, diye sordum,

“ Kazancını, Rızkını, Helal olmayan yolardan arayan kimsedir,” dedi,

“ Mütteki olan, ( Vera,Güzel huy sahibi olan) kimdir, diye sordum,“Şüpheli yerlerden uzak duran kimsedir,” dedi,

“ Mümin kimdir, diye sordum, “ Canları için, insanların şerrinden emin oldukları kimsedir,” dedi,

“ Müslüman kimdir, diye sordum, “ Müslümanların dilinden ve elinden emin oldukları kimsedir,” dedi,

“ Hangi Cihad daha üstündür, diye sordum, “ Zalim hükümdar karşısında gerçeği haykırmaktır,” dedi,

  Bize senden sonra tutunacağımız bir konuda Fetva ver dedim, Allah Rasulu,

“ Müftüler, Fetvacılar Sana Sorduğun konuda Fetva verse bile, Sen bunu ( Bildiğin Ayet ve Hadis Hükümlerince )

Kendine danış,” dedi, Ben bunu nasıl yaparım ki ? diye sordum,  Allah Rasulu,

“ Elini kalbinin üzerine koy, Zira kalp, Helal konusunda Sakin olurken, Haram konusunda Sakin olmaz,

Kalbinde Kuşku uyandıranı bırak, Kuşku uyandırmayana Sarıl, Muhakkak ki,

Büyük Günaha düşme korkusuyla, Küçük Günahı terk etmek, Müslümanın takvasıdır,” dedi der,

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     ENAM SURESİ AYET 164

“ Rasulum deki, Herkesin kazandığı Günah yükü yalnız kendisine aittir,

Hiç kimse Başkasının Günah yükünü taşımaz, ( Yani Fetvayı Hoca efendi verdi, Günahı Onun boynuna demenin

Kabulu yoktur, Zira O Günahı işlediğinizde O Günah Size de Aittir,)” der,   

 

     Yani kendisi, İslam Dininin kaynaklarından, Ayetlerden ve Hadislerden Hüküm öğrenmek ve yaşamak yerine,

Başkalarından kendi yaptığına olur almak, Fetva almak, ancak ve ancak kendi kendini aldatmaktır,

Zira, Size Fetva verende, Verdiği Fetvasıda, Ne Sizi Nede Kendisini Kurtaramayacaktır,

     Zira, Yevmi Mahşerde, Fetvalardan sorulacak değil, İslam Dininin Olmazsa olmazlarından,

İman ve Amellerinden vedahi olmaması gerekenlerden sorulacaksınız,

     Mahşerde ilk önce İmanınızın olup olmadığından sorulacaksınız,

daha sonra İmanınızın şartlarını yerine getirip getirmediğiniz sorulacaksınız,

İmanınızın Şartlarına göre İbadetlerinizi yapıp yapmadığınızdan ve Eksikliklerinden sorulacaksınız,

 

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     ALİ İMRAN SURESİ AYET 78

“ Kendini Müslüman Alim, Bilgili, Aydın bir Din Adamı olduğunu söyleyenler

Kendilerince uydurduklarını, Kendilerince okuduklarını, Kuranı Kerimdenmiş

( ve Hz Muhammedin Hadislerindenmiş ) gibi Sizlere okurken, anlatırken, Dillerini eğip bükerler,

Kendilerince okudukları ve uydurdukları, Kuranı Kerimden ( yada Hz Muhammedin Hadislerinden ) değildir,

Söyledikleri, Kuranı Kerimden ( Hz. Muhammedin hadislerinden ) olmadığı halde,

Söylediklerim, Kuranı Kerimden ( Hz.Muhammedin ) söylediklerindendir derler “ der,

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     BAKARA SURESİ AYET 176

“ Onların, Size indirdiğimiz Kitap Hakkında, Kuranı Kerimdeki Ayetlerin Hükmiyetiyle,

( Rasulumun Sözleri Sünnetleri Hükmiyeti ile ) İhtilafa düşen Kimseler, ayrışmaya, Çelişmeye,

Çekişmeye düşen kimseler, Mutlak Hak olandan, Doğru olandan uzak olan, Bir anlaşmazlığın,

Bir Didişmenin içindedirler,” der, 

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     ALİ İMRAN SURESİ AYET 100

“ Kendilerine İlim verilenlerden, ( Dini kendine Kendilerine uyduranlardan, bir Din Adamı, Fetva adamı gurubuna )

uyarsanız, onları dinlerseniz, İmanınızdan sonra, ( Siz farkında dahi olmadan )

Sizi İnkarcılığa, İmansızlığa sevkederler “ der,

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     FATIR SURESİ AYET 5

“ Ey İnsanlar, Sakın Ha, Dünya Hayatının Sizi Cezp etmesiyle Dünya Hayatına aldanmayınız,

Sakınınki, Sizi, Allah Zül Celal Hakkında aldatıcılarada Aldanmayınız,” der,

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     CAMİUSSAGIR HADİS No 2355

  Sahabeden İbni Ömer (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem, 

“ Dininiz ve Beşeriyetiniz için, İlmi izzet ve şeref sahiplerinden sorup öğreniniz,

Onların bildik­leri varsa yazınız, Çünkü onlar yalan söylemezler, Sizi Saptırmazlar, Sapıtmazlar,” dedi der,

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     RAMUZEL HADİS HADİS No C/1 S/84 H/11 de

  Sahabeden İbni Mesud (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Kendileriyle oturduğunuz ve ilim aldığınız kimselere çok iyi dikkat ediniz,

Zira Şeytanlar Onları, Size, İlim Adamı, Din Adamı Şeklinde Temessül ederler, Gösterirler, 

Onların Sizi Sapıtacakları endişesiyle, İlmini, Memleketini, ismini, babasının ismini, aşiretini tahkik edin,

İyi araştırın, O Sizden ayrıldığında, onun izini bir daha bulamazsınız, Onların Sadece Fitneleri kalacaktır,”dedi der,

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     İBNİ MACE HADİS No 14 

  Allah Rasulunun Hanımlarından ve Müminlerin Annesi Hz Aişe (ra) anlatıyor,

Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem, “ Kim Bu İslam Dininden olmayan bir şeyi,

İslam Dininin Hükmü ve İbadeti gibi İhdas ederse, Onun, Onların İcad ve İhdas ettiği Şeyler Merdudtur Batıldır,

Hiçbir asliyeti ve hükmü yoktur Sapıklıktır “ dedi der,

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     METEALİBUL ALİYE HADİS No 3045

  Sahabeden Ebu Hureyre (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Ümmetimden, Hal ve Hareketlerini, Amellerini, İbadetlerini, Allahın Kitabına, Kuranı Kerime Danışan, yapan

Benim Sözlerime, Hadislerime, Sünnetime Danışan, yapan, Allahın Hoşnud olduğu şekilde Amel etmiş olur,

  Ümmetimden, Hal ve Hareketlerini, Amellerini, İbadetlerini, ( bence diyerek ) Kendinin veya başkalarının

Reyine göre, Görüşüne göre Amel edenler, Hem Kendilerini Hemde Başkalarını Sapıklaştırmış olur,” dedi der,

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     RAMUZ EL HADİS HADİS No C/1 S/4 H/4

  Allah Rasulunun Damadı ve Ehli Beyti Hz Ali (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Zarafetin Felaketi, Sakf dir, (övünmek ve asliyeti olmayan manasız sözler söylemektir)

Semahatin (hoşgörünün) Felaketi, Minnet etmektir, Şecaatin Felaketi, Serkeşliktir,

Gayretten sükuna düşmektir, ( Bana dokunmayan yılan bin yaşasın demektir, Riyakarlık yapmaktır )

Güzelliğin, Asaletin Felaketi, Tefahurdur, Kibir göstermektir, Sözün Felaketi, Yalancılıktır,

İlmin afeti Unutkanlıktır, Hilmin ( Ahlakın ) Felaketi Hoppalıktır, Cömertliğin Felaketi israftır, ( Nefsine uymaktır ),

Dininin Felaketi ise, Hevadır, Nasıl olsa İmanım kabul edilir diye zannetmektir,

ibadetin Felaketi, Fetrettir, Asıl İbadetleri terk edip, Bid adleri İbadet kabul etmek ve yapmaktır,“dedi der,

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     EL KAAFİ HADİS No 96

  Sahabeden Ebu Abdullah Caferi Sadık (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Şu İki şeyden uzak durunuz, Zira Onlar Sizin Felaketiniz, Helakınız nedenidir,

1 ) Bilgisizce Kulluk ve İbadet etmekten uzak durunuz,

2 ) Kişisel görüşünüze dayanarak Fetva vermekten ve Fetva aramaktan, almaktan uzak durunuz, “ dedi der,

 

     Yani, Kendisine bir konu hakkında soru sorulduğunda, O Konuya Fetva veren Kimse,

Allah Zül Celalin O Konu hakkındaki Ayetlerini, Allah Rasulunun O Konu hakkındaki Hadislerini zikretmeden,

Anlatmadan, söylemeden, Kendi görüşüne göre Fetva verirse, İşte onlardan Uzak durunuz der,

 

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     MUHAMMED SURESİ AYET 30

“ Andolsun ki, Sen Onları,( Bidadcıları, Uydurma ibadet çıkaranları veya Fetva vermek sevdalılarını,

İslam Dininin Fıtratını inkar ettirenleri) Konuşma tarzlarından tanırsın “ der,

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     DARİMİ HADİS No 159

  Sahabeden Ubeydullah Bin Ebu Cafer anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

" Dininiz, Amelleriniz, İbadetleriniz konusunda Fetva vermeye en Cüret'kâr olanlarınız,

Cehennemi kazanmaya En Cür'etkâr olanlardır, " dedi der,

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     EN”AM SURESİ AYET 112

“ Sizleri aldatmak için, birbirlerine yaldızlı, övücü, yüceltici, söyleyenleri, Onları,

( Kuranı Kerim Ayetlerini, Hz.Muhammedin Hadislerini Kendilerine uyduranları )

Uydurdukları şeylerle Başbaşa bırak, Onlara Uyma “ der

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     MAİDE SURESİ AYET 77 

“ İslam Dininin Haddini aşmayın, İslam Dinini, Kendinize ve çevrenizdekilere uydurmayın,

Daha öncede, Sapan ve Birçoklarını Saptıran, İslam Dinin Doğrusunu kaybettirenlere uymayın “ der,

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     BUHARİ HADİS No  2174

  Sahabeden Abdullah Bin Amir Bin As (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallalahu Aleyhi ve Sellem,

“ Allah, İlimi ve Bilimi okuyana ve İlim ve Bilim için çalışana verir,

Allah Size, Hak ve Adaleti, İlimi, Bilimi, Araştırmayı, Geliştirmeyi, İlerlemeyi ihsan ettikten verdikten sonra,

Allah Azze ve Celle, Size İlim, Bilim İhsan ettikten sonra, İlimi, Bilimi, Sizden Zorla çekip almaz,

  Lakin İnsanlar, Alimler, Bilginler yerine, İlimi, Bilimi, Kendisine dahi fayda vermeyen, Kara Cahil Ahmak

İnsanları, Kara Cahil Ahmak Din Adamlarını kendilerine, Alim, Bilgin ve Hoca edinip, Lider edinip, Önder edinip,

Onlara, gerek Dini bilgileri gereksede Beşeri bilgileri, İhtiyaçlarını sorduklarında,

O Cahil Zümreler, İslam Dinini, Hak ve Adaleti, Doğruluğu ve Dürüstlüğü, Şahsi arzularına, çıkarlarına,

kendi İdeolojilerine uydurarak cevap verecekler. İnsanları, kendilerinin sapıklığına ve dalaletine düşürecekler,

Süsleyerek hoş ve güzel göstererek Ahmakca, Bilgisizce Fetva ile cevap verecekler,  Kendilerinide,

Cevap verdiği İnsanlarıda, Toplumuda, Milletide, Hak ve Doğruluktan saptıracaklar, Sapıklaştıracaklar,

   İslam Dinini, kendi çıkarlarınıza uydurduğunuzda, Allah Oradaki Gerçek Alimlerin Ölümü ile,

Allah O Toplumun içinden, İlim ve Bilim adamlarını bilgileri ile beraber olarak alır,

Allah Azze ve Celle, Oradan İlimi, Bilimi kaldırmış olur, Çekip almış olur, Artık orada, İlimi, Bilimi, 

Dünyada ve Ahirette kendisine fayda vermeyen, Asliyeti görmeyen ve göstermeyen

( kendini Aydın, Modern, Çağdaş ve Din adamı zanneden, kendilerinden başkalarını dinlemeyen,

İlimi ve bilimi saptıran ve sapıtan, ) Kara Cahil bir Zümre kalır,

O Milletin Felaketi olmaya devam ederler,“ dedi der,

 

     FETVA ARAMAK, FETVA VERMEK NEDİR                     RAMUZEL HADİS HADİS No C/5 S/407 H/10

  Allah Rasulunun Damadı ve Ehli Beyti Hz Ali (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Kim Halka, ilimsiz, ( yani Onunla ilgili Ayet ve Hadis olmadan, Ayet ve Hadise dayanmadan,

yahud Ayet veya Hadis aleyhinde Bir Fetva verirse, ( veya Fetva aranırsa ) Melekler ona lanet eder,

Sürekli Cehennemle cezalandırılacaktır, “dedi der,

 

 

     YAHUDİLERİN TAHRİP ETTTİĞİ TEVRAT,                   YEREMYA B5 AYET 13, ve B29 AYET 29

“ Her Şeye Egemen Rab diyorki, Peygamberler Laf Ebesidir, Tanrının Sözü Onlarda değildir,

Aranızdaki Peygamberlere aldanmayın, Kulak asmayın, ”  diyen, Yahudilerin Tahrip ettiği Tevrattaki gibi,

 

   “ İslam Dini, Kuranı Kerimden ibarettir, Kuranı Kerimde yazmayan birşey İslam Dininin Kuralı değildir,

Hz. Muhammedin Hadisleri diye bir şey yoktur “ derler, Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler, edip yükselmiş,

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Namaz İbadetinin, Olmazsa olmaz şartlarından,  Farzlarından biri olan Namazın Kıraatinin,

Okunan Surelerin en kısasının, Kevser veya İhlas Suresi gibi bir Sure olması,

yada Bu sureler kadar Uzunlukta bir Ayet olması, olmazsa olmaz şart iken,

“ Kırat olarak Ayetel Kürsi, gibi Uzun olan Ayetleri, İkiye bölerek, Birinci Rekatta yarısını, İkinci Rekatta diğer

yarısını okuyabilirsiniz, “ derler, İslam Dinini Tahrip ederler,

Pek Yüksekten atan, Din İşleri Yüksek kurulu üyesi, Dr. Hüseyin Karapınarıymış,

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Namaz Vakitleri, Gayet Açık ve Net ve Anlaşılır şekilde kesin olarak belirtilmişken,

“ Havadaki bütün ufuklar karanlığa dönüştüğünde, Yatsı Namazınız Vakti biter,

Türkiyede ve diğer İslam Ülkelerinde, Yatsı Ezanının okunduğu Vakitte, Yatsı Namazının Vakti doluyor,

Yani, Okunan Ezan Yatsı Namazı vaktinin bittiğini ifade ediyor,

Lakin İnsanlar Okunan Ezanla Yatsı Namazı Vaktinin başladığını Zannediyor, “ derler,

Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler, Rrof Abdülaziz bayındırmış,

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Alkollu içkinin her çeşidinin ve en az miktarınında Haram olduğu, Yasak olduğu gayet açık,

net ve anlaşılır olarak Kesin olarak belirtilmişken, “ Sarhoş etmeyen İki kadeh Alkollu içki haram değildir “

derler, Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler, yaşar nuri öztürkce

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Alkollu içi kullananın İmanının ve İbadetlerinin kabul edilmeyeceği Kesin ve Net olarak belirtilmişken,

“ Alkollu İçki İçenin Kıldığı Namaz Namaz Borcundan düşer, Namazının sadece mükafatı yoktur, “ derler,

Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler, Cübbeli Ahmet Hocaymış

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Her türlü şekilde, Alkollu İçki İçmek ve kullanmak, Kesin olarak yasaklanmış, Haram kılınmışken,

“ Alkollu İçki ile yapılan yemekte, Alkollü İçkinin özelliği yok sayılır, Alkollü İçki ile Yemek yapılabilir ve

yenebilir “ diyerek Haram olan bir metayı Helal kılarlar, Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler,

yaşar nuri öztürkce

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Oruç Nedir, Ne değildir, Ne için tutulur, Adabı Nedir,  Çok açık ve Net bir şekilde belirtilmişken,

Alkollu İçki kullanma, Alkollu İçki kullanarak İbadet yapma kesin olarak yasaklanmış ve haram kılınmışken,

Allah Rasulunun “  Alkollu İçkinin zerresi dahi vucudunuzdan çıkmadan Sizin Oruç ve Hiçbir İbadetiniz olmaz “

dediği halde, Ramazan Ayı Yılbaşına rastladığında, Yılbaşı gecesi Alkollu içki kullananlara,

“ Alkollu içki kullandıktan sonra ağzınızı çalkalayıp, Orucunuzu tutabilirsiniz, “ derler, Bidadlerle

İslam Dinini Tahrip ederler, Eski Diyanet İşleri Başkanı mehmet nuri yılmazca

  Vucuda alınan bir şey ise, vucuttan tamamen enaz Kırk gün içinde ancak atılır,

Ramazan ise ancak Otuz gündür,

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Oruç Nedir, Ne değildir, Ne için tutulur, Adabı Nedir,  Çok açık ve Net bir şekilde belirtilmişken,

“ Tokluk hissi veren Açlık Hissini ortadan kaldıran, Tokluk Bandı yapıştırma Oruç ibadetini bozmaz “ derler,

Oruç İbadetinin Asliyeti sadece Açlık Hissimidir, Aç kalmakmıdır ?

Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler, Zekeriya Beyazcı ve Din İşleri Yüksek Kuruluymuş,

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Fiziki Sağlığı, kalan ömrü süresince düzelmeyecek olan İnsanlara,

başkasının yardımı olmadan hareket edemeyen çok ihtiyar ve güçsüz İnsanlara tanınanan ve

Oruç İbadetinin Açlık kısmı olan, Orucu tutma yerine verilen, Oruç Fitresi hükmünü tahrip eden,

Oruç İbadetini sadece aç kalmak zanneden, İlahiyat Dekanının “ Aşırı haraketli ve yorucu işlerde çalışanlar,

Oruç tutmak yerine, Orucun fitresini verebilirler, bu Oruç tutmuş yerine geçer “ derler,

Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler, zekeriyya beyazcı

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Oruç Nedir, Ne değildir, Ne için tutulur, Adabı Nedir,  Çok açık ve Net bir şekilde belirtilmişken,

Oruç İbadetini bozan şeyler, kesin ve net olarak belirtilmişken, Oruç İbadetinin Adabına tamamen aykırı olan

bir şekille,“ Cinsel birleşme ilede Orucunuzu açabilir İftar yapabilirsiniz “

“ Cinsel Tecavüze uğramak, Tecavüz edilmek Oruç İbadetinizi bozmaz ” derler,

Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler, zekeriyya beyazcı

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Oruç Nedir, Ne değildir, Ne için tutulur, Adabı Nedir,  Çok açık ve Net bir şekilde belirtilmişken,

Oruç İbadetini bozan şeyler, kesin ve net olarak belirtilmişken,

“ Oruçlu iken, Su yutmamak kaydıyla, Denize girebilirsiniz, Denize girmenin Oruca hiçbir zararı yoktur “ derler,

Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler, nihat hatipoğluymuş, 

  Hiç Su Yutmadan, Denize, Havuza girilebilirmi ? Denizde, Plajda seyredilen, Çıplak Deniz Anaları ve Plaj

Karpuzları Orucu Bozmuyormu ? Yok etmiyormu ? Oruç tutmak sadece ve sadece Aç ve Susuz kalmakmıdır ?

 

     Deniz Anaları ve Plaj Karpuzlarının Sadece ve Sadece Aç ve Susuz kalarak Oruç tutmalarının anlamı yoktur,

Çünkü O Oruç değildir, İslam Dininde Oruç Edep ve Haya ile tutulur, Edep ve Haya Tatile çıkmaz, çıkamaz,

Edep ve Haya, Deniz Anaları ile Plaj karpuzları ile aynı Denize, havuza giremez, aynı plajda dolaşamaz, 

Bunların Edep ve Hayası nedir, Nerededir ? Bunlar İslam Dini Hükümlerinde Edepsizlik ve Hayasızlıktır,

Tuttuğunuz Oruçta, Edep ve Haya yoksa, gereksiz yere Aç ve Susuz kalmışsınızdır,

Çünkü O İslam Dini Orucu değildir, 

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Zekat, Mal yada Para varlığı hesabında hesaplanıp ve verilmesi gereken yerlere doğru şekilde verilmesi

emredildiği, Zekatın Doğru şekilde dahi verilmezse, Zayi olacağı, Vedahi Tam ve Doğru şekilde Zekat

verilmeyen Memleketlerde, Felaketler doğacağı, çıkacağı, açık ve net bir şekilde kesin olarak belirtilmişken,

“ Ev Almak için Biriktirdiğim Paraya Zekat düşermi ? “ sorusuna,

“ Ev almak için biriktirilen paraya Zekat düşmez “ diye Fetva verirler, Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler,

Prf. Dr. Faruk başermiş,

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Zekatın Kimlere verilebileceği açık ve net olarak belirtilmişken, Memurlarada Zekat verilebilir derler,

İslam Dinini Tahrip ederler, Pek Yüksekten atan Din İşleri Yüksek Kuruluymuş,

Zekat, Kazancını Devlet Memuriyeti ile aylığıyla elde edenlere değil, Memurun kendisi için değil,

Dileyenin, Zekatı toplayıp, İhtiyaç sahiplerine ulaştırmakla görevli Devlet Memurlara Zekat teslim edilebilir,

 

     İslam Dininin Temel İbadetlerinden olan Haç İbadeti ve Haç ibadetine benzer olan Umre İbadeti için,

Yaygın bir söylenti olan ve mantık bakımından insanlara hoş bir şeymiş gibi gelen birtakım sözler vardır,

Bu sözler, “ Memlekette bu kadar Fakir varken Niye Haçça  ve Umreye gidip Arapları Zengin ediyorlar,

Hacca ve Umreye zevk için gidiyorlar boşa para harcıyorlar, Haç ve Umre paraları ile Arabları Zengin

edeceklerine, O paraları Memlekette bulunan Fakirlere versinler, bence bu daha sevaptır, “ gibi sözler diyerek,

sanki çok mantıklı ve manalı bir şeyler keşfetmiş gibi gururla buna devam ederler,

Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler,

 

     Fakirler, Güçsüzler, Muhtaçlar için, Zekat, Sadaka ve Sadakayı Cari İbadetini koyanın, Tayin edenin,

Allah Zül celalin Kendisi olduğu gibi, Haç ve Umre İbadetini koyan ve Tayin edende,  Allah Zül Celalin kendisidir,

Şayet Sadece Fakirlere, Güçsüzlere Muhtaçlara Zekat ve Sadaka fonksiyonu İbadet olarak yeterli olsa idi,

Allah Zül Celal, Haç ve Umre İbadetini koymaz ve Tayin etmezdi,

Haç ve Umre İbadetine bu şekilde yorum getirenlere, bu Yorumları Haram olduğu gibi, Şayet Fakirlerden,

Güçsüzlerden, Muhtaçlardan da bu şekilde düşünen var ise,

O aldıkları Zekat veya Sadaka da Kendilerine Haram olur, Kaldıki, bu sözleri sarfedenler,

Deniz kıyılarındaki Karpuz Tarlalarını seyretmek için, Hayvani Zevk için, Plajlara Tatil Köylerine gitmiyorlarmı ?

O Sözleri Sarf edenler, Zekatlarını ve Sadakalarını veriyorlarmı,? Size söylediklerini kendileri yapıyormu ?

cevabı bana değil, Allah Zül Celalin Kendisine verin,

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Faizin 73 çeşit olduğu, tek çeşidinin dahi, kişinin annesiyle Zina etmiş gibi olduğu bildirildiği halde,

Vade Farkıda, 73 çeşit Faizden biri olduğu bildirildiği halde,

Faizin kesin olarak yasaklanmış ve haram olduğu halde, Vade farkına,

“ Zamana göre alım gücünün sabitleştirilmesidir, Faiz değildir “ derler, Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler,

1998 / 1999 dönemi İstanbul Müftüsü

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Faizin her çeşidi kesin olarak yasaklanmışken, Faiz nedir, Tahribatı nedir anlatılmazken,

“ Banka Kredisi ile Hacca gidilebilir, fakat Haccın Sevabını alamazsınız “ derler,

Haç İbadetinin içinde Faizi sokarlar, Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler, Necmettin nursaçancı,

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Faizin her çeşidi kesin olarak yasaklanmışken,  İslam Dini Hükümlerindeki “ Zaruret Kavramı “

Amansızlığı ve Çaresizliği ifade ettiği halde,  Zaruret Kavramını kendi menfaatinine uydurarak,

“ Zaruret Faizi Mübah kılar, Lüks olmayan Ev ve Araba alımı için Faiz Caizdir “ diye Fetva verirler,

Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler, Pek yüksekten atan Din İşleri Yüksek Kuruluymuş,

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Faizin her çeşidi kesin olarak yasaklanmışken,  “ Kamu Bankalarından Faizli Konut kredisi alınabilir,

bu krediye ödenen faizler, enflasyon oranında olduğu takdirde, faizin haramlığına girmez “ derler,

Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler, ali rıza demircancı

 

     Kamu Bankası ile Özel Bankalarda veya adını İslami Özel Finans Katılım kurumları diyerek değiştiren

bankacılık sisteminde, Faizli İşlem durumu değişiyormu ?

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Kuranı Kerimi İndirenin ve Yürürlüğünü işlevini belirleyenin, Allah Azze ve Celle olduğu kesinlikle belirtildiği

halde, buğün biri çıkmış “ Kuranı Kerimin bazı Ayetleri artık günümüze cevap vermemektedir,

Bu ayetlerin ve yürürlüğü işlevi yoktur, derler, Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler, süleyman demirelmiş

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Kurban Bayramında, Kurban İbadetinin Şekli : Allah tarafından Ayetlerle belirlenmiş olduğu halde,

sadece Doğan bir Cocuk için kesilecek olan Akika kurbanının kesilmeyerek,

parasının yoksullara dağıtılması olan serbestliği, Kurban Bayramı Kurbanı içinde bir serbestlik olarak

göstererek, “ Keseceğiniz Kurbanın bedelini yoksullara dağıtarak kurban İbadetinizi yapabilirsiniz “ derler,

Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler, yaşar nuri öztürkce

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Kurban edilecek hayvanlar,  çok açık ve net olarak bildirilmişken,

“ Tavuk ve Deve Kuşu da, Kurban edilebilir “ derler, Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler, zekeriyya beyazcı

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Erkeğin Edep yerleri, Göbeği ve Diz Kapağı arası ve hatları olarak bildirilmiştir,

Kadınların Edep yerleri ise, Yüz, El ve Ayak haricindeki bütün vucudu ve vucud hatları olarak bildirilmiştir,

bu bildirilen Edep yerleri Mahrem olan ve aynı zamandada gerek İslam Dininin İbadetlerini yaparken,

gerek Toplum içinde Sosyal bir birey olarak yaşarken, gereksede kendi başımıza yalnızken,

giyili vaziyette olmanız gereken en asgari vucud bölgeleridir,

Kadının ve Erkeğin Edep ve Mahrem yerleri olan vucud bölgeleri kesin bir şekilde belirtilmiş olduğu halde,

Kadınla Erkeğin Edep ve Mahrem yerlerinin ayrı ayrı olduğu halde,

Kadınlar içinde, “ Kadının, Edep ve Mahrem yerleri Göbeği ve Dizkapağıdır “ derler,

Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler, zekeriyya beyazcı

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Kadınların Namaza duruş ve Namaz kılma şekilleri Edep ve Haya Konusu Ayet ve Hadislerde,

Çok Net  ve anlaşılır bir ifade ile belirtilmişken, Biçimsel Din ve Bireysel Din gibi Kavram kargaşaları üreterek

“ Başörtüsüz de Namaz kılınabilir, “ derler, İslam Dinini Tahrip ederler,

beyza bilgin Üretiği mukadder selçukmuş,

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Başörtüsü veya diğer adıyla Türban, Tam ve Kesin olarak belirlenmişken, Başörtüsü Türbandır,

Türban Başörtüsüdür derken, “ Kuranda, İslam Dininde Türban Başörtüsü yoktur “ derler,

Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler, yaşar nuri öztürkce

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Edep ve Haya ile ilgili  Ayet ve Hadislerdeki, Kılık Kıyafet ve Tesettürle ilgili Ayet ve Hadisleri Yok sayarak,

“İslamda Örtünme, Tesettür, Baş Bağlama diye bir şey yoktur, bunlar Din adamlarının uydurmalarıdır “ derler,

Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler, Lakin Kendilerinin yok saydıklarını ve uydurduklarını nereye koyarlar ?

Zekeriya beyazcı,  

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Kadınların ve Kızların Başlarına, Baş örtüsü, yani Türban yerine, Peruk takmak, kesinlikle yasaklanmışken,

“ Peruk takabilirsiniz “ derler, Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler, 1998 / 1999 dönemi İstanbul Müftüsü

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Haksız, Adaletsiz, Sosyal Hukuksuz, Edepsiz, Hayasız bir Emre, Masıyet Emre, Yargısız İnfaz Emre,

İnfaza, Yargı uydurması ile verilmiş emre, uymak ve yerine getirmek kesin olarak yasaklanmış ve

böyle bir Emrin ortadan kaldırılması için çalışılması emredilmişken,

Üstlerden gelen, Haksız, Adaletsiz, Sosyal Hukuksuz, Yargı uydurması emirlerine, Yargısız İnfaz emirlerine,

Edepsiz ve Hayasız emirlere, Masıyet emirlerle İnfaza, “ Ulul Emre İtaat diyerek, kayıtsız şartsız uymak ve

yerine getirmek şarttır “ derler, Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler, zekeriyya beyazcı

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Kadınlara ait bir Farz olmadığı halde, Kadınlarında, Cemaatle Cuma, Bayram ve Cenaze Namazı kılabimelerine

Allah Rasulunun izin verdiği halde, Cuma, Bayram ve Cenaze Namazı Kadınlara yasaklanmamış olduğu halde,

İsteyen Kadınların Cuma ve Bayram Namazlarınıda Cemaatle kılabileceği teşvik edildiği halde,

Cemaatle Namaz İbadetinin olmazsa olmaz şartlarından biri, Kadınların Cemaatle Namaza duruş yerleri, 

Erkeklerin arkasında olduğu kesin olarak belirtildiği ve bildirildiği halde,

Gerek kendi başına gereksede Cemaatle Namaz ibadetine durmak için, İslam Dininin İbadetleri için,

Olmazsa olmaz şartlarından biri, Edep ve Haya içinde olan bir kılık kıyafet giyilmesi,

böyle bir kıyafet ile Namaz İbadetinin yapılabileceği kesin olarak bildirildiği halde,

Kadınların, Erkeklerle yanyana veya Erkeklerin önünde Namaz İbadetini yapamayacağı

kesin olarak bildirildiği halde, Dinde Reform diyerek, Edep ve Haya şartına uymaksızın,

“ Kadınlarda, Erkeklerle yanyana veya önünde, Cuma, Cenaze ve diğer Namazları kılabilir “ derler,

Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler, Prf.beyza bilginmiş

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

İmamlık yapmak, Namaz kıldırmak,  sadece ve sadece Erkeğe verilmiş bir görev olarak bildirilmişken,

“ Kadında İmamlık yapabilir “ derler, Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler, Prf, beyza bilginmiş

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Ay Hastalığında olan Kadının,  Ay hastalığı süresince, Bedeni olarak yapılan İbadetlerden muafiyeti varken,

Ay hastalığı süresince bedeni İbadet yapması yasaklanmışken, “ Ay hastalığındaki bir Kadın,

her türlü İbadetini yapabilir, Kuran alıp okuyabilir, Namaz kılabilir, Camiye girebilir,” derler,

Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler, yaşar nuri öztürkce

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Namaz İbadetinin, Olmazsa olmaz şartlarından, Farzlarından biri olan, Namazda Okunan Surelerin,

Kuranı Kerimin kendi lisanına göre olması şart iken, Türkce İbadet diye, “ Namaz İbadeti içinde okunan

Kuranı Kerim Sureleri, Türkcede okunur “ derler, Namaz İbadetinin asliyetini kaybettirirler,

Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler, yaşar nuri öztürkce

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Teravih Namazı Şekil ve Şartları belirtilmişken ve Allah Rasulunun Sünneti iken,

Teravih Namazı diye bir Namaz yoktur, İnsanlar Oruçlarını açtıktan sonra rahatlamak için Namaz kılıyorlar,

adınada Teravih Namazı dediler, “ derler, Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler, yaşar nuri öztürkce,

 

     Kuranı Kerimde ve Allah Rasulunun Hadislerinde,

Namaz İbadeti, Hz. Peygamberimiz Miraca çıktığında, 5 Vakit olarak bildirildiği halde, Hz. Peygamber gibi,

Miraca Çıkmadan “ Namaz İbadetini 3 Vakte indirirler “ Bidadlerle İslam Dinini Tahrip ederler,

yaşar nuri öztürkce

 

     Bu adamlara soru ise, “ Sen Peygamberden daha iyimi biliyorsunuz ? “ sorusu,

İslam Dininin İbadet bilgileri ile uzaktan yada yakından alakası olmayan birinden,

Reha Muhtardan gelmedimi ? Ve Bu Adamlardan yaşar nuri öztürkce, Bunları ben bilirim demedimi ?

 

     Bu Konuda, yani Din Adamlığı konusundaki Suçun, diğer Sorumlusuda Siz Ebebeynler, Yani Anne ve Babalardır,

Zira, Çocuğun Zeki Olanını, Doktor, Mühendis olarak yetiştirmeye bakar,

Ticarete zekası olanı Tüccar yapmaya gayret eder, Doktor Mühendis Tüccar olamayanı nı

Devlet Memuru olmasına Kapağı Devlete atmasına çalışır,  

Zekası yeterli olmayanı, Kendi Kendini dahi idare edemeyecek olanıda, Bari Namaz kıldırsın İmamlık yaparak

Geçimini sağlasın diye Din Adamı yaparlar, daha sonrada bu Saçma sapan Fetvaları veren Evlatları ile

İslam Dinini Tahrip etmiş olurlar,  

 

     İslam Dinindeki, İbadetleri belirlemek, İbadetlere Şekil ve Zaman vermek yetkisi,

Sadece Dinin Sahibi olan Allaha ve Allah Rasulu olan Hz.Muhammede aittir

Başkasının yada başkalarının yetkisinde değildir,

 

     İslam Dinindeki Sosyal Yaşamı ve İbadetleri ve İbadet Şekillerini ve Zamanlarını,

en ince ayrıntısına ve sizin aklınıza ve hayalinize gelmeyecek kadar kolaylaştırmasına kadar :

İslam Dininin Asli Kaynağı olan, Kuranı Kerim Ayetleri ve İslam Dininin Peygamberi Hz.Muhammedin Hadisleri

belirler, Din Kurallarını kendine uyduranlar veya kısıtlayanlar veya yasaklayanlar veya başkaları değil,

 

     İslam Dinindeki İbadetlere şekil ve zaman belirlemek veya Bir ibadet biçimini kaldırmak veya yok saymak

veya değiştirmek veya ertelemek, başkalarının yetkisinde değildir, başkası İbadet belirleyemez, kaldıramaz,

yok sayamaz, veya Çağdışı bir şey diyerek hakaret edemez, Bu İbadetlerde başkalarını hiç ilgilendirmez.

 

     Ben Müslümanım diyeni, Sadece ve Sadece Allahın Kitabı Kuranı Kerimdeki Ayetlerindeki ve

Rasulunun Sözleri Hadislerindeki, Sünnetlerindeki İfadeler bağlar,

Allah Rasulunun Hiçbir Sözü ve Sünneti, Kuranı Kerim Ayetleri hilafına değildir ve olmaz,

Şayet Ayetlere Hilaf bir Söz yada Fiil Hadis ve Sünnet olarak veriliyorsa, Bu ne Hadis Nede Sünnettir,

Tamamen Ruhbanlık Hurafesi ve Saltanatı içinde bir Uydurmadır, Ruhban Hurafeleri olan,

Ayet ve Hadislerin hilafına herhangi bir söz yada ifade, Ben Müslümanım diyeni bağlamaz, 

 

    İslam Dininin Asliyetinde, Kuranı Kerim Ayetlerinde, Allah Rasulunun Hadislerinde, Mezhep diye bir şey yoktur,

Bugün Mezhep diye bilinen, Hanefilik, Şafilik, Malikilik, Hambeli lik ve diğerleri hesabında,

İslam Dininin Asliyetinde, Kuranı Kerim Ayetlerinde, Allah Rasulunun Hadislerinde, Mezhep diye bir şey yoktur,

Mezhep İmamları olarak bilinen, İmamı Azam, İmam Şafi, İmam Malik, İmam Ahmed Bin Hambel,

Mezhep kurmamış, Mezhep çıkarmamış ve dahi Mezhep İmamlığı yapmamıştır,

Allah Zül Celalin Ayetlerinden, Allah Rasulunun Sözlerinden, Hadislerinden, Sünnetinden aldıklarını,

Ders olarak anlatmış ve öğretmişlerdir, Zamanımıza gelinceye kadar, bu öğretiler Mezhep kavramını almıştır,

İmamı Azam, İmam Şafi, İmam Malik, İmam Ahmed Bin Hambelin, ayrı ayrı ifade ettikleri öğretim sözleri,

“ Şayet benden yana ifade edilerek, bu Farz, Vacip yada Sünnettir, yada değildir, Müstehaptır, Mübahtır, gibi

İfadelerle bir söz geldiğinde, O söz, Allah Zül Celalin Ayetleri ile, Allah Rasulunun Sözleri Hadisleri ile gelmişse

Alınız, yok şayet, sadece benim ismin zikredilerek, benim söylediğim söylenerek bir söz söylenmişse,

o benim sözüm yada fiiliyatım değildir, “ demiş değillermidir ?     

 

     Hoca Efendilerin, Profların, Doçentlerin, İlim Adamları olarak bilinen Zatı muhteremlerin,

İslam Dininin Olmazsa olmazlarını anlatmak yerine Devamlı Kıssalar, Hikayeler, Masallar anlatması ile,

Olmazsa olmazları, Ahkam Olan İslami Hükümleri dahi Kıssa, Hikaye ve Masal Yapmaları ile, 

İslam Dini, Allah Zül Celalin Dini olmaktan çıkarılmış, Din Adamlarından Alo Fetva dini yapılmıştır,

 

     Namaz Kıldırma Memurluğu Başkanlığının, Diyanet Televizyonuna Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi diye

çıkardığı şahısların Ona buna, Şu Mezhebe göre bu Mezhebe göre Muallak, yani olmasada olur gibi

Fetva vermesi ile, İslam Dini, Allah Zül Celalin Dini olmaktan çıkarılmış ve Alo Fetva dini yapılmıştır,

Cehaletin kaynağı olmuştur, Yukarıdaki Uydurmaların hepsi, İslam Dinini bozmak için sokulan Bid adlardır,

Bu Cahilleşme, Sorulan Sorulardan, Sorulara verilen cevap Fetvalardan belli değilmi ?

 

     İşte sanki bu zamanımızı anlatıyorlar, Televizyona kim çıkarsaki, başta Fetva verme sevdalısı ve

pek yüksekten atan Din İşleri Yüksek Kurulu Üyeleri, vedahi diğerleri, kendi uydurmalarını,

Hanefilere göre şöyle, Şafilere göre böyle, Malikilere göre öyle, Hambelilere görede budur, diyerek söyleyip,

Ayet ve Hadis Hükmiyeti olmaksızın, pek yüksekten atarak, Fetvalarını Mezheplere Yamamıyorlarmı ?

İslam Dinini, Allah Zül Celalin Dini değil, İslam Dinini, Alo Fetva Dini, Mezhep uydurması Dini yapmadılarmı, ?

biri çıkıp onlara, “ Peygamberimizin Mezhebi hangisi idi,” diye sormadımı ?

 

 

     AYET ve HADİSLERİ HÜKÜMSÜZLEŞTİRMEK NEDİR,                        FURKAN SURESİ AYET 30

“ Peygamberiniz Sizin için, Mahşer de, Hesap Gününüzde İşte Bunlar,

Kuranı Kerim Ayetlerindeki Hükmiyetleri, Terk edilmiş bir Şey yaptılar, diye şahitlik edecek,” der,  

 

     AYET ve HADİSLERİ HÜKÜMSÜZLEŞTİRMEK NEDİR,                        MAİDE SURESİ AYET 62

“ İnsanların Çoğunu, Günah olan Sözler konuşmada, Günah işlemede, Haram yemede,

Düşmanlıkta, yarış ediyor, gördükleri halde, ( Riyakar, Din Bezirganı İnsanlar, sadece ve sadece Kıssa, Menkıbe,

Hikaye anlatıp duruyorlar,) bunların Yaptığı şeyler ne kötüdür,” der,

 

     AYET ve HADİSLERİ HÜKÜMSÜZLEŞTİRMEK NEDİR,                        SEBE SURESİ AYET 5

“ Allah Zül Celal diyorki, Ayetlerimizi Hükümleştirmeye çalışanlar, Hükümsüz bırakmaya çalışanlar,

Hükümsüzleştirmek için Yarışanlara, Pek ama çok şiddetli elem verici Amansız bir Azap Hazırlamışızdır,”der,

 

     AYET ve HADİSLERİ HÜKÜMSÜZLEŞTİRMEK NEDİR,                        MİŞKATÜL MEŞABİH HADİS No 240

  Sahabeden Avi Bin Malik El Eşcel (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,,

“ Kuranı Kerim Ayetlerini, Benin Sözlerimi, Hadislerimi, Kıssa ve Hikaye olarak Vaaz etmeyiniz,

Emir veya Vaazu Nasihat Sevdasında olarak, Memur veya Rivayet Sevdasında olarak, Kıssa ve Hikaye olarak

Vaaz etmeyiniz, ( Zira, İslam Dininin Hiçbir Hükmü, Masal veya Hikaye Kısası değildir, ) “ dedi der, 

 

     AYET ve HADİSLERİ HÜKÜMSÜZLEŞTİRMEK NEDİR,                        MÜSLİM HADİS No 7

   Sahabeden Abdullah Bin, Amir Bin As (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Deryada, Arzda, İnsan suretinde Mahbus Şeytanlar vardır,

Bunların, Sizlerin yanına çıkması ve Sizlere Kurandan İmanınızın, Amelinizin Ahkamı yerine,

Sadece ve Sadece Geçmiş Kavimlerin kıssalarını okuması yakındır, “ dedi der,

 

     AYET ve HADİSLERİ HÜKÜMSÜZLEŞTİRMEK NEDİR,                        CAMİUSSAGIR HADİS No 2404

  Allah Rasulunun Damadı ve Ehli Beyti Hz Ali (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Benden sonra Vaiz kılığında Halka Dininizi Masallaştırarak Hikayeleştirerek yalan yanlış hikayeler anlatan

insanlar çıkacaktır, Allah onların yüzüne bakmayacaktır,” dedi der,

 

     AYET ve HADİSLERİ HÜKÜMSÜZLEŞTİRMEK NEDİR,                        RAMUZ EL HADİS HADİS No C/2 S/174 H/9

  Sahabeden Enes Bin Malik (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Size Dininizi Masallaştırarak Hikayeleleştirerek Kıssa anlatıcılardan sakınınız,

Anlattıklarında, Takdim ederler, Tehir ederler, Karıştırırlar ve Sizi Hatalara, Sapıklığa düşürürler, “ dedi der,

 

     AYET ve HADİSLERİ HÜKÜMSÜZLEŞTİRMEK NEDİR,                        CAMİUSSAGIR HADİS No 1365 ve 1211

   Sahabeden Büreyde ve Ebu Said El Hudri (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Bazı Sözler, Anlatımlar Sihir gibidir, İnsanı Büyüler, Bazı İlimler Cahilliğin Zirvesidir,

( Yani konuşulmasıda, onunla meşgul olunmasında Hiçbir yarar fayda kazanılamayan İlimler Cahiliyettir,)

İşte bu ve Bunun gibi Sözleri, Dinlemek Dahi, Allah Zül Celale Şirk koşmaktır, " Sohbet Toplantılarınız,

Karlı olan Sohbet toplantıları, Zararsız Sohbet toplantıları ve Zararlı Sohbet toplantıları olarak Üçe ayrılır,

Zararlı ve Amelinize hayırlı bir şey alamadığınız, Sohbet toplantılarından uzak durunuz, “ dedi der,

 

     AYET ve HADİSLERİ HÜKÜMSÜZLEŞTİRMEK NEDİR,                        RAMUZEL HADİS HADİS No C/1 S/13 H 5

   Sahabeden Dergame İbni Uleybeh (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Bir Mecliste bulunup da, Orada Allahın Ayetlerinden ve Benim Sözlerimden Hadislerimden anlatılırsa,

O Ayet ve Hadisler Hükmü Hikaye ve Masal olarak anlatılıp Hükümsüzleştirilmezse, O Meclise Tekrar Tekrar git,

  Şayet O Mecliste, Ayet ve Hadisler Hükmü, Hikaye ve Masallaştırılıyorsa, Ayet ve Hadisler yerine ve

Hoşuna gitmeyen şeyler konuşulup ve anlatılıyorsa, bir daha O Meclise gitme “ dedi der,

 

     AYET ve HADİSLERİ HÜKÜMSÜZLEŞTİRMEK NEDİR,                        İBNİ MACE HADİS No 3753

   Sahabeden Abdullah Bin Amir Bin El As (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“( Din Adamlığı ile Ruhbanlık ile Gösteriş yapan, Dini bir mevzunun, Asliyetini, Hükmiyetini  Masallaştıran,

Hikayeleştiren, bununla Şöhret sahibi olan,) Riyakar kişilerden başkası, Kuranı Kerimde,

Millete, Halka, Topluma, Sahıslara Emredilen Hükümleri anlatmak, anlaşılmasını kolaylaştırmak yerine,

sadece geçmiş ümmetlerin Kıssalarını, Masal ve Hikaye ile anlatıp Milleti uyutmaz,

Riyakar olmayan Kişilerden başkasıda Onları dinlemez “ dedi der,

 

     AYET ve HADİSLERİ HÜKÜMSÜZLEŞTİRMEK NEDİR,                        BAKARA SURESİ AYET 159

“ Mutlakki, Ap Açık Delilleriyle Bir Kitapla, Kuranı Kerimle İnsanlara Hidayet olsun Doğruluğa gelsinler diye

İndirdiğimiz Kuranı Kerimi, Ayetlerimiz, ( Rasulumun bildirdikleri,) Size açıklandıktan sonra,

Kuranı Kerim Ayetlerindeki, ( Rasulumun Bildirdiklerini ) Gizleyenlere, Anlatmayanlara, Masallaştıranlara,

Hikayeleştirenlere, Menkıbeleştirenlere, Hükümsüzleştirenlere, Hükmiyetini Kaybettirenlere,

Allah Zül Celal ve Lanet Ediciler Lanet ederler, İşte Onlar için Amansız bir Azap hazırladık,” der,   

 

     AYET ve HADİSLERİ HÜKÜMSÜZLEŞTİRMEK NEDİR,                        SEBE SURESİ AYET 5

“ Ayetlerimizdeki Hükümleri, Hükümsüzleştirenlere, Pek kötü Elem verici bir Azap hazırladık, 

Âyetlerimizi ( Masallaştırarak, Hikayeleştirerek, ) Etkisiz, Hükümsüz kılmağa çalışanlara 

Azabın İçinde Azâbım vardır, “ der, 

 

     AYET ve HADİSLERİ HÜKÜMSÜZLEŞTİRMEK NEDİR,                        İBNİ MACE HADİS No 256

  Sahabeden Ebu Hureyre (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Cehennemde, Cübbül Hazan, adında öyle bir Azab Vadisi vardırki,

Cübbül Hazan Vadisindeki Azabın Şiddetinden, Cehennem dahi, Günde Dörtyüz defa, Allah Zül Celale sığınır,

Allah Zül Celalden, Sizi, Cübbül Hazan vadisindeki Azab tan Esirgemesi için dua ediniz, “ dedi,

  Cehennemin Cübbül Hazan Azab Vadisine gidecekler kimlerdir diye sorduk, Allah Rasulu Cevaben,

“ Cübbül Hazan Azab Vadisi, Din Adamlığı ile, Ruhbanlık ile, Riyakarlık ile, Millete, Halka, Topluma,

Şahıslara İslam Dinindeki Emredilen Hükümleri anlatmak, anlaşılmasını kolaylaştırmak yerine,

İslam Dininin Asliyetini, bir mevzunun, Hükmiyetini yok eden, Masallaştıran, Hikayeleştiren, Milleti Cahilleştiren

Kuran anlatıcıları için, Din anlatıcıları için, ve Riyakarlıkla Amel yapanlar için hazırlanmıştır, “ dedi der,

 

     AYET ve HADİSLERİ HÜKÜMSÜZLEŞTİRMEK NEDİR,                        MÜSLİM HADİS No 1905

  Sahabeden Süleyman Bin Yesar (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Kıyamet Günü, hakkında Hüküm verileceklerden biride, İlim öğrenip İlim Öğreten, Kuran Okuyan,

( Din Adamlığı sıfatı kullanan Riyakar ) İlim Adamlarıdır,  Allah ona verdiği Nimetleri bildirecek,

O da bunları tanıyacaktır, Bu Nimetler için ne Amel işledin, Ne işler yaptın diye sorulacak,

O da İlim öğrenip öğrettim, Senin Rızan için Kuran okudum diyecek, Allahta O na, Sen, “ Alimdir, denilsin diye

Riyaklarlıkla İlim öğrendin, Sen Kuran okuyucusudur denilsin diye Riyakarlıkla Kuran okudun ,

Sen Yalan söyledin diyecek, bunun arkasından, yüz üstü olarak Cehenneme atılacak, “ dedi der,

 

     AYET ve HADİSLERİ HÜKÜMSÜZLEŞTİRMEK NEDİR,                        NİSA SURESİ AYET 48 ve 137

“ Mutlakki, Allah Zül Celal, Kendisini Allah Zül Celale Şirk Koşanı Katiyetle Affetmez, 

“ Allah Zül Celalin Yapınız dediği Emirlerine, Helallere, Yapmayınız dediği Yasaklarına, Haramlarına,

İman ettikten sonra, ( Bence böyle olmalıdır diyerek ) İnkar eden, Sonra Tekrar İman edip Sonra Tekrar

( Bence böyle olmalıdır diyerek ) İnkar eden, Sonrada İnkarlarında ( Bencelerinde ) İleri gidenleri,

( Benceleri ile Allah Zül Celalin Emirlerine Şirk koşmuş olanları, Allah Zül Celal Affetmeyecektir,

Onlar, Hesaplayamayacağınız, Hayal dahi edemeyeceğiniz Bir Azapla Azablanacaktır, “ der,

 

     AYET ve HADİSLERİ HÜKÜMSÜZLEŞTİRMEK NEDİR,                        İBNİ MACE HADİS No 185

  Sahabeden Adiy Bin Hatim (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem, “ Şüphesiz Hiç Kimse

yokturki, Ahiret günü Rabbi Allah Kendisi ile konuşacak olmasın, Rabbi ile Kulu arasında bir Tercüman

( Allah ile Kul arasına giren Ruhban Din Adamları ) bulunmayacaktır, Kul, bu esnada Sağına bakar, Varsa,

Önceden Edep ve Haya Samimiyeti ile yaptığı kabul edilen Amelini, İbadetlerini görür, Soluna Bakar,

Edep ve Haya ya riayet etmeden yaptığı kabul edilmeyen Amelini ve İbadetlerini görür, Sonra önüne bakar,

Neticesine göre Cehennem ateşi O Kula Görünür ve bir daha geri dönüşü olmayacaktır, “ dedi der, 

 

     AYET ve HADİSLERİ HÜKÜMSÜZLEŞTİRMEK NEDİR,                        MAİDE SURESİ AYET 63

“ Yaptığınız şeyler ne kötüdür, Günah olan Sözler konuşmada, Günah işlemede, Haram yemede, Düşmanlıkta,

yarış ediyorsunuz, Gerçek Dindarların, Gerçek Din Bilginlerinin, Gerçek Hoca Efendilerinin,

Onları bu yaptıklarından Men etmeleri gerekmezmiydi ki, ” der,

 

 

    Allah Rasulunun “ Kuranı Kerim Ayetlerini, Benin Sözlerimi, Hadislerimi, Kıssa ve Hikaye olarak

Vaaz etmeyiniz, Emir veya Vaazu Nasihat Sevdasında olarak, Memur veya Rivayet Sevdasında olarak,

Kıssa ve Hikaye olarak Vaaz etmeyiniz, Şayet O Mecliste, Ayet ve Hadisler Hükmü, Hikaye ve

Masallaştırılıyorsa, bir daha O Meclise gitme, Riyakar olmayan Kişilerden başkasıda Onları dinlemez,

Dininizi Masallaştırarak Hikayeleştirerek Sadece ve Sadece Kıssa anlatıcılarından sakınınız,” dediği halde,

 

    Allah Zül Celalin Kuranı Kerim Ayetlerinde, Allah Rasulunun Sözlerinde, Hadislerinde Sünnetlerinde bildirdiği

İslam Dininin Olmazsa Olmaz İbadetlerinin, Emir ve Yasaklarının, Masallaştırılması, Hikayeleştirilmesi,

Hükümsüzleştirilmesi, Olmazsa olmaz Hükmiyetler için, Olmasada olur Mantığı yerleştirilmesi,

İslam Dinini Yahudileştirmektedirler, Hiristiyanlaştırmaktadırlar,  İslam Dininin Etkisiz kılınmasıdır,

 

     İslam Dinine İman Etmiş Olmanın, Olmazsa olmazları Nedir, İslam Dininin Amel konuları nedir,

Edep ve Haya nedir, Fuhuştan kaçınmak nedir, Evlilik nedir, Faiz Nedir, Namaz Nedir, Oruç Nedir, Haç Nedir,

Zekat Nedir, Sadaka Nedir, İbadetlerimizin Hükmiyeti nedir, Mahşer Nedir, Mahşerde Hesaba çekileceğiniz

olmazsa olmaz Amelleriniz konuları hiç anlatılmazken, Sadece ve sadece, İbrahim Aleyhisselamla, Nemrud Kısası,

Süleyman Aleyhisselamla, Saba Melikesinin Kıssası, Nuh Aleyhisselamla, Tufanın Kıssası,

Musa Aleyhisselamla, Firavunun kıssası, Yusuf Aleyhisselamla, Züleyhanın kıssası gibi,

Kıssalar anlatılmaktadır, Ahkam Olan İslami Hükümleri dahi Kıssa, Hikaye ve Masal gibi Yaptıkları içinde,

alınması gereken Olmazsa olmazlar alınamamaktadır, 

Zira, Yevmi Mahşerde, Kıssalardan, Hikayelerden, Masallardan sorulacak değil,

Kıssa ve Hikaye Tarihinden değil, İslam Dininin Olmazsa olmazlarından, İman ve Amellerinden,

Edep ve Hayanızdan vedahi Sizde olmaması gerekenlerden sorulacaksınız, Hesaba çekileceksiniz,

 

    Dini Bilgilerin verilebileceği tek yer, Tek Gün ve O Gündede Tek saat kaldığı halde,

Camilere, Cuma Günü, Cuma saatinde, Cuma Vaazında, Kişinin yaşamına yönelik asli hükümler yerine,

İmanlar ve Vaizler, Masal ve Hikayeler anlattığı için,

Cami İmamları ve Vaizler tam anlamıyla görevlerini yapmadıkları için,

Cuma Namazına gelen Cemaat Sadece Cuma Namazının kılınacağı vakitte geliyor sonrada çıkıp gidiyor,

Cünkü Vaazda kendinin alabileceği bir şey bulamıyor, Bunun içindirki Cuma Namazı Vaazına gelen Cemaatin

yarısı Uyuklamaktadır, Diğer yarısının kafasında dünyalık işleri dönmektedir,

Tamamı Namazın bir an önce bitip gitmeyi beklemektedir, 

     Şayet, Kuranı anlatan, Allah Rasulunun Sözlerini anlatan, Hadislerini anlatan, Sünnetlerini anlatan,

Çobanın Koyunlara Kaval Çaldığı gibi anlatırsa, Dinleyenlerinde Koyunun Kaval Dinlediği gibi dinlerse,

O Ayet ve Hadislerden Kendisine hitap eden şekli ve hükmü anlamaya çalışmazsa, yaşamına,

Sosyal hayatına uygulamazsa, Ayet ve Hadisleri dinlediği yerden, Koyunun Ağıldan Meradan çıktığı gibi çıkarsa,

Sonra Dahada ileri giderek Bence Şu şekil olması gerek Benim Kalbim temiz demeye kalkarsa,

O Ayet ve Hadisler Anlatanada, Dinleyenede hiçbir şey vermez, Kendi Kalbinin Temizliği sapıklığında boğulur

kalır, artık Yevmi Mahşerdeki haline itiraz etmeye dahi hakkı yoktur,

 

     Bugün Din Adamı diye Kimi, Kimleri dinliyorsanız, İslam Dininin Olmazsa olmazlarını anlatmak yerine

Ya İslam Dini diye İslam Dininin sadece Tarihini anlatıyorlar,

Ya Devamlı Kıssalar, Hikayeler, Masallar anlatılıyor,

Ya Büyük Zaatların Hayat hikayeleri Menkıbelerini, Kerametlerini anlatıyorlar, 

Yada Kuranı Kerim Surelerinde, Allah Rasulunun Hadislerinde, Sünnetlerinde bulunan Hükümleri Yok ederek

Kişiyi, Dini Hükümler konusunda aldırmazlığa, uyuşukluğa, önemsizliğe sevk eden Hikayeleştirerek,

Masallaştırarak, anlatıyorlar, Ya Kuranı Kerim Surelerinde, Allah Rasulunun Hadislerinde, Sünnetlerinde

bulunan Hükümleri Yok ederek, Şu Mezhebe göre şöyle, Bu mezhebe göre böyle diyerek,

Birbirinin tam zıddı fetvalarını Mezheplere yamayarak anlatıyorlar, Kişiyi, Dini Hükümler

konusunda önemsizliğe uyuşukluğa, aldırmazlığa sevk eden Hikayeleştirerek, Masallaştırarak, anlatılıyor,

 

     Hoca Efendiler, Proflar, Doçentler, İlim Adamları olarak bilinen Zatı muhteremler,

Kuranı Kerim Ayetlerindeki, Allah Rasulunun Hadislerindekileri anlatıyorum diyenler, 

Hiç Kendi Kendinizi dinledinizmi ? Kendiniz, Kendinize Ne Anlatıyor, ?

Ayetlerdeki, Hadislerdeki Hükmiyetimi anlatıyor, ? Hükmiyetsiz Kıssalar, Masallar ve Hikayemi anlatıyor,?

 

     Hoca Efendiler, Proflar, Doçentler, İlim Adamları olarak bilinen Zatı muhteremler,

     Allah Zül Celalin Ayetleri Hükümlerini ve Rasulu Hz Muhammedin Hadisleri Hükümlerini Hikayeleştirmek,

Masallaştırmak, Anlamsızlaştırmak, Hükümsüzleştirmek, Yahud, Anlamaya çalışmamak

Allah Zül Celale Riyakarlığınızdır, Allah Rasulunun, Riyakarlıkla Kuran anlatıcıları için hazırlandığını söylediği

Cübbül Hazan Vadisi hesabında SİZ, Kuranı Anlamada, Yaşamada, yaşama geçirmede, Anlatmada

Yukarıdaki Ayet ve Hadislerdeki Hükmün Hangisine uygun geliyorsunuz ?

 

     Araştırma, Öğrenme ve Toplumun anlayacağı biçimde anlatma yerine,

İslam Dininin, İnsana ve Topluma ve Sosyal Hayata ve Sosyal yaşantıya hitap eden doğru şekli yerine,

Pornofösör Entel dantel İlahiyat Dekanlarının ve İslamcı yazarların, Televizyonlara çıkıp İslam Dini diye

Sadece Tarihini anlatmaları, Sadece Kıssaları Masallaştırarak, Hikayeleştirerek anlatmaları,

tiksinti veren asliyeti olmayan Safsatalar uydurmaları ile,

Allah Rasulunun Riyakar Din Anlatıcıları dediği anlatıcılar, Dini ve İtikadı Bozucular, Tahripciler bunlar değilmidir, ?

 

     Güya İslam Dinini anlatan, Dinin asliyeti, Dinin İman ve Amel Hükmünü değil,

Asliyetle Hükümle ilişkisi olmayan, Kişinin yaşantısına, Ameline bir faydası olmayan, Masallar, Hikayeler,

Menkıbeler, Nakaratlı değişler anlatmakla, Milleti İslam Dini konusunda uyutmakta ve cahilleştirmektedirler,

Bu Cahilleşme, Sorulan Sorulardan, Sorulara verilen cevap Fetvalardan belli değilmi ?

 

     Burada, Dünyada iken, Devletlerin koyduğu Beşeri Kanunlara göre hareket etmezseniz,

gerek kabul edilmeme gereksede cezalandırma müeyyideleri olduğunu herkes iyi bildiği gibi, 

Yevmi Mahşerde, Hesap gününde, İbadetlerinizden dolayı sorguya çekileceğiniz günde, Mahşer gününde,

Hesap Gününde, Bu Kıssalardan değil, Olmazsa olmaz olan Edep ve Haya ile

Amellerinizden Hesaba çekileceksiniz, Yaptığım İbadetlerim dediğiniz İbadetler, Şeriat Kanunlarına uygun

olursa kabul edilecektir, Şeriat Kanunlarına uygun değilse O İbadetleriniz Suratınıza çarpılacaktır,

 

     Hoca Efendiler, Proflar, Doçentler, İlim Adamları olarak bilinen Zatı muhteremler,

Bid adleştirdiğiniz, Hurafeler karıştırıp Hikayeleştirdiğiniz, Masallaştırdığınız, Anlamsızlaştırdığınız,

Uydurduğunuz, Ruhbanlaştırdığınız, Hükümsüzleştirdiğiniz, Hükmiyetini Bozduğunuz, Ayet ve Hadislerin,

Yevmi Mahşerde Suratımıza çarpılacağını bilmiyormusunuz ?

 

     Kuranı Kerim Surelerini, Ayetlerini, Allah Rasulunun Hadislerini ve Sünnetlerini, Hikayeleştirerek,

Masallaştırarak, Yok ederek anlatmak, Allah Azze ve Celleye karşı bir yolsuzluktur, Riyakarlıktır,

Kuranı Kerim Sureleri, Ayetleri, Allah Rasulunun Hadisleri ve Sünnetleri Anlamı konusunda,

Allah Azze ve Celle ile dalga geçmektir, Zaten Riyakar olmayan Kişilerden başkasıda Onları dinlemez,

 

     Bid adleştirdiğiniz, Hurafeler karıştırıp Hükmiyetini Bozduğunuz, Hikayeleştirdiğiniz, Masallaştırdığınız,

Anlamsızlaştırdığınız, Ruhbanlaştırdığınız, Uydurduğunuz, Hükümsüzleştirdiğiniz Ayet ve Hadislerin,

Yevmi Mahşerde Suratımıza çarpılacağını bilmiyormusunuz ? Yevmi Mahşer, Hesap günü, İbadetlerinizden

dolayı sorguya çekileceğiniz gün gelmeden burada Adisyonlarınızın Hesabını iyi yapın, 

 

     İslam Dininde ; Şahsi ve Toplumca yapılacak İbadetlerin şeklini ve zamanını,

Ancak ve Ancak İslam Dininin asli kaynağı Kuranı Kerim Ayetleri ve İslam Dininin Peygamberi Hz.Muhammedin

Hadisleri belirler, başkası yada başkaları değil, Kuranı Kerim Ayetleri ve Hz.Muhammedin Hadisleri,

İslam Dininin İbadet şekillerini ve Zamanlarını en ince ayrıntısına ve kolaylaştırmasına kadar,

kesin olarak belirtilmiştir. İslam Dinine İman edeceksen, İslam Dinine göre İbadet edeceksen,

Öğrenme ve Öğretme kaynağımız, İslam Dininin asli kaynağı Kuranı Kerim ve İslam Dininin Peygamberi

Hz.Muhammedin Hadisleridir. Ayet ve Hadis kaynağı dışındaki İbadet şekillerinin ve zamanlarının veya

söylemlerinin, İslam Dini ile en ufak bir alakası yoktur.

 

     İslam Dininin Ameli noktaları Olmazsa olmazlarının anlatılıp dinlenilmesi şart iken,

Kuranı Kerimden, Hadislerden, Sadece ve sadece Kıssa anlatmak, sadece ve sadece Kıssa dinlemek Bidattır,

Zira Sadece ve Sadece Kıssa anlatmak veya dinlemek, Ameli Konuları yok saymaktır, Ayetleri Reddetmektir,

 

     Milletin, Dini Konularda sorduğu Saçma Sapan sorularla, Milletin Ne Kadar Cahilleştirildiğini görüyorsunuz, 

Sorulan Soruların, Konularına göre Dinin Sahibinden, Allahın Ayetlerinden ve Rasulunun Hadislerinden, Sünnetinden, Yaşam İlmihali şeklinde anlatılması şarttır, 

 

     Cuma Günleri Cuma Vaazına gidiyorsunuzda, Dini Sohbetlere gidiyorsunuzda,

Televizyona veya Radyoya çıkıp Güya Din anlatan Profları dinliyorsunuzda,

Din Anlatanlardan dinliyorsunuzda,  Anlatımın içinde Ayet ve Hadis yok,

Anlatımın içinde Ayet ve Hadis olsa dahi, Anlatan anlattığından sonra kendinin anlattıkları ile ilgili bir Ayet veya

Hadis veriyor, Sanki Ayet ve Hadisler, Onun Kendi Anlatımını Tastikliyor, !

Ayet ve Hadisi anlatan, Ayet ve Hadislerdeki Hükümleri,

Hikayeleştiriyor, Masallaştırıyor, anlamsız bir şekle getiriyor, Hikaye ve Masal olduğundanda

İlgi ve Alaka kalmıyor, Onun içinde Ne anlatanda nede Dinleyende,

Ayet ve Hadisin, hiçbir mana, anlam ve verdiği Hükmü kalmıyor,

 

    Kuranı Kerim Surelerinde, Allah Rasulunun Hadislerinde, Geçmiş Kavimlerin Hikayeleri veya Masalları vardır,

Kuranı Kerimdeki Kıssalar, Hadislerdeki Kıssalar, Size göre sadece Masal ve Hikayemidir ?

 

     Kuranı Kerimdeki Kıssalardan veya Hadislerdeki Kıssalardan,

Bu günümüze, Kendinize, Toplum Yaşamınıza, Sosyal Hayatınıza, İşlerinize alacağınız Hükümler yokmudur ? 

Bu Hikaye ve Masallarda dahi Günümüze ait Hükümler vardır,

 

     Allah Zül Celal, Nuh Aleyhisselama, Gemiye Bin ve Tufandan kurtul demişti, O da Gemiye Binip Tufandan

kurtulmuştu, Allah Zül Celal, Musa Aleyhisselama, “ Elindeki Asanı Denize vur,” diye emretmişti,

Oda asasını denize vurduğunda, Deniz açılıp kurtulmuştu, bugün Rabbimiz Bize “ Namaz Kıl “ diye emrediyorki,

Beş Vakit Ezanlarla Seni Namaza çağrıyorki, Tufandan kurtulasın, Önündeki Deniz açılıp kurtulasın,

Yusuf Aleyhisselam ile Züleyha Kıssası, Lud Aleyhisselam Kıssası, Edep ve Hayadır,

Kuranı Kerimdeki Nuh Aleyhisselam ve Tufan Kıssası, Musa Aleyhisselamla Firavun kıssası,

Lud Aleyhisselam Kıssası, Bugün anlatılanlar gibi Masal ve Hikaye değildir, Oralardan alacağınız budur,

 

   İslam Dininin Temeli Ayet ve Hadislerdir, Ayet ve Hadislere dayanmayan bir Hüküm Bir şey,

Kesinlikle İslam Dini değildir, Bir Hüküm, Bir Şey Ayet ve Hadislere dayanırkende,

Diğer Ayet ve Hadisleri ve Hükmünü ortadan kaldıran ve Yok eden değildir,

 

     İslam Dininin asliyetinde, Herkes, Dininin İbadet ve Sosyal Yaşam Kurallarını Öğrenmek, Öğretmek ve

Yaşamak yükümlülüğündedir, Öğrenipte, Öğrendiğini yaşamayanın, Öğrendiğini Öğretmesi, Mümkün değildir,

Ruhban Din Adamlarının Din bilgisinin, Sizi Bilgili yapması Mümkün değildir,

 

     Toplumumuz içinde, Din Adamlığı Sıfatı kullananlar, buğün aynı şekilde beyanatta ve açıklamalarda bulunup,

Allahın Kitabını ve Rasulunun hadislerini, İslam Dininin Hükümlerini, Kendi menfaatlerine göre

değiştirmiyorlarmı ?  Allah Rasulunun söylediği zaman bu zaman değilmi ?

 

     İslam Dini Eğitimi ve Öğretimi, İslam Dini Kuralları anlatımı, İslam Dini anlatımı,

Ayet ve Hadislerden Soyutlanırsa, ayrıştırılırsa, Sapıtmalar, Sapıklıklar ortaya çıkar,
Din ve Sosyal Yaşam Kuralları olarak yerleşir, yerleşende Doğru İslam değildir,
 

     İnancının gereğini öğrenmek ve yaşamak istemeyenler,

Yaşadığının Doğru İnanç olduğuna inanmak zorunda kalır, Oda doğru İslam değildir,

Şayet, Ayetlerdeki ve Allah Rasulunun Sözleri Hadislerdeki,

Düşünceyi, Felsefeyi, Siz anlamaya çalışmazsanız, Tartışmazsanız,

Ayet ve Hadislerin Düşüncesini, Felsefesini, Tartışmasını, Münafıklar, Münafık Basın ve Medya yapar,

Din Adamı Sıfatına gizlenen Din Adamlığı sıfatı altındaki Münafıklar yapar,

Size Din diye Masal, Hikaye Menkıbe, Kıssadan başka bir şey anlatmazlar,

Sizde Din anlatıyor diye onları dinlersiniz, Zira Dikkat edinizki, Din Adamlığı Sıfatına gizlenen Münafıkların

Her Söylediği Nifak değildir, Aralara çok iyi gizledikleri Nifaklarını anlayamazsınız,

Nifaklarını Doğruların arasına öyle gizlerlerki, hiç fark edemezsiniz,

Bu da Sizin, Dininizi, İmanınızı, İbadetinizi Sapıklığa götürür,

Köyün altında bir yalan atarlar, üstüne çıkar kendileride inanırlar,

Onların, Çirkef Düşünce, Felsefesinde ve Tartışmasında boğulur kalırsınız,

Lakin, Tartışma yaparkende, Adam Gibi Tartışma yapacaksınız, başka şekilde değil !

 

     İslam Dinini : herkesin kendi vicdanına uydurması ve bu uydurmaya göre hareket etmesi ile,

Toplumda Huzur kalmaz, Şimdi Toplumumuzda Ne kadar Huzur vardır ?

İslam Dini : Devlet ve Millet İşlerinin Doğru ve yerinde yapılmasını, Asli İbadetlerden olarak kabul etmektedir.

İslam Dini : Devlet İşlerini, Din Adamlarına verin demiyor, Devlet İşlerine karışmıyor,

İslam Dini, Sadece bireye ait bir din değil, Toplumlara ait bir Dindir,

                  Sadece bireyin vicdanına göre değerlendirilemez,

Kişi vicdanındaki Dinin, Doğru Din anlayışı olduğu, neresinden anlaşılabilir ?

 

     Kuranı Kerim ve Hadis Tercümelerine ulaşılabilmesi Çok zor, yada İmkansız bir şey değildir,

Kuranı Kerim Ayetlerinden ve Allah Rasulunun Sözlerinden, Hadislerinden,

Kendilerini Nasıl anlattıkları, Nasıl tanımladıkları Ayet ve Hadisleri Okuyun Öğrenin Alın Verinki,

Üzerinde Düşünmeyi, Felsefe yapmayı, Tartışmayı, birazda kendiniz yapın,

 

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        VAKIA SURESİ AYET 7

“ İnsanların Karakteri Üç Sınıftır, “ der,

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        İSRA SURESİ AYET 84

“ Deki, Herkes kendi vicdani karakterine göre hareket eder,

Lakin, Herkesin kendi vicdani karakterine göre hareketi, Doğruluk, Hak ve Adalet kurallarına uymaz,

Doğruluk, Hak ve Adalet kuralları Allah Zül Celal Tarafından belirtilmiştir,

Kimin en doğru vicdani karaktere göre hareket ettiğini Sadece Allah Zül Celal bilir, “ der.

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        TİYN SURESİ AYET 4 ve 5

“ Allah Azze ve Celle Celalu hu, Muhakkakki, İnsanı En Güzel biçimde ve İnsan Sevgisi ile Yarattım,

Sonra İnsanlardan bazıları, kendi kendini, Aşağılıkların aşağılığına cevirdi “ der,

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        CAMİUSSAGIR SUYUTİ HADİS No 76

  Sahabeden Abdullah Bin Abbas (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ İnsanların Karakteri üç kısma ayrılır,

Birincisi,          Marufu emreden, Dinen yapılması Güzel ve faydalı olan, Helal olan şeyi Söyleyen,

                        yapılmasını Emreden ve Münkerden, Dinen yapılması Çirkin, Kötü olan,

                        Haram olan şeylerin de yapılmamasını Söyleyen, Men eden, Emreden, kimse ve kimselerdir,

İkincisi,            Kendisine ve başkasına zararı olmayan kimselerdir,

Üçüncüsü,       Hem kendisine hem de başkasına zararı doku­nan kimselerdir,

                        kendisinide, Başkalarınıda Helake götüren kimselerdir, “ dedi der,

 

     Buraya kadar olan Yukarıdaki Ayet ve Hadisler, bugünkü anlamıyla, Doğruyu ve Doğru olmayanı

ayırt etmeyi ifade etmektedir. Başka bir anlatımla İnsanın, Karşısındaki bir İnsanı tanıma ve anlama

bilgileridir. Buraya kadar olan Yukarıdaki Ayet ve Hadisler, tam olarak anlaşıldığında,

Üç şekil, İnsan karakterinin varlığı bildirilmektedir.

 

Birincisi ;         İnanan, İman eden, İman ettiği Dinin gereklerini öğrenen, öğreten ve yerine getiren,

                        bu bilgileri ile, kendine zarar verebilecek İnsanları teşhis ve tesbit eden, Düşünen,

                        kendini onlardan koruyan İnsan,

 

İkincisi ;           Güya İnanan ve İman eden, fakat İman ettiği Dinin gereklerini öğrenmeyen,

                        öğretmeyen ve gereklerini yerine getirmeyen, İbadetsizliği İnanç zanneden, Bilgisiz ve

                        Cahil olduğu için, kendisine zarar verebilecek İnsanları tesbit edemeyen, Düşünmeyen,

                        Dini mevzuda, yada Devlet mevzuunda, Başkalarının Kendisini kullanabileceği İnsan,

 

Üçüncüsü ;      İnanmayan, İman etmeyen yada İnanmış ve İman etmiş gibi görünen,

                        Cahil İnsanların bilgisizliğinden faydalanarak, İnsanları her konuda aldatmaya,

                        kullanmaya çalışan, Din Eğitimi ve Öğretimini kendi amaçlarına göre kısıtlayan,

                        Toplum içinde Terör meydana getiren İnsan,

 

     Siz, Bu Üç Gurup İnsan Karakterinden hangisine sahipsiniz ?

Sanki Günümüzdeki birilerini tarif ediyor, bu konuda birazda Siz düşünün,

 

 

     İSLAM DİNİNDE RUHBANLIK SINIFI ve SIFATININ OLMADIĞI NEDİR ?

 

     İSLAM DİNİNDE RUHBANLIK SINIFININ OLMADIĞI                 HADİD SURESİ AYET 27

“ ( Allah ile Kul arasına Vasıta olarak icad ettikleri, Din adamlığını, İnanç Öndeliğini ) Ruhbanlığı,

Biz Onlara yazmamıştık, Ruhbanlığı, Din Adamlığını, İnanç Önderliğini, Siz İcad ettiniz,

Ruhbanlığı ( Din Adamlığını, İnanç Önderliğini ) İcad edenler, sapıtmış ve yoldan çıkanlardır, “ der.

 

     İSLAM DİNİNDE RUHBANLIK SINIFININ OLMADIĞI                 RAMUZEL HADİS HADİS No C/2 S/144 H/3

  Sahabeden Ebu Umame (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallalahu Aleyhi ve Sellem,

“ Ben Hakiki kolay bir Din ile, kolaylaştırılmış bir Din ile gönderildim ve Sonradan Ruhbaniyet icad etmedim,

Yahudi Hahamları, Hiristiyan Papazları Dinlerinde Sonradan Ruhbaniyet icad ettiler Fakat Ruhbanlığı dahi

yerine getirmediler, Din adına sonradan ihdas ettikleri Helal ve haramları dahi yerine getirmediler, “ dedi der,

 

     İSLAM DİNİNDE RUHBANLIK SINIFININ OLMADIĞI                 İBNİ MACE HADİS No 168, 170 ve 174

  Sahabeden Abdullah İbni Mesud ve Ebu Zer ve Abdullah İbni Ömer (ra) anlatıyor,

  Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Şüphesiz benden sonra Ümmetimden akılları noksan bazı kavimler türeyecektir,

İnsanların sözlerinin en hayırlısı Benim, Sözlerimden Tebliğden bahsedecekler, Kuran okuyacaklar,

fakat okudukları Kuran ve Hadislerim, Onların boğaz çemberlerinden öteye geçmeyecektir,

Öyle Cemaatler, Topluluklar, Nesiller, İnsanlar türeyecekki ! Kuranı Kerimi okuyacaklar,

fakat okudukları Kuranı Kerim, Onların boğazlarından aşağıya inmeyecektir,

Onlar, Okun yaydan çıktığı bibi İslam Dininden çıkacaklar, Kendi Kendilerini Dinden Tard edecekler,

Kendilerini dinleyenlerine Dinden çıkaracaklar, Dinlerine Fasıklığa çevirecekler,

Onlar İslam Dininden Çıkıp Münafık olacaklar, Sonra Dine dönmeyeceklerdir,

Onlar insanların ve hayvanların en kötüleridir, İslam Dinine soktukları Bidad, Hile ve aldatmacılığından,

İnsanların En Şerlisi olan, İnsanlığın başına bela olacak olan, Kıyameti getirecek olan DECCAL,

O Topluluğun, O Kavmin, O Nesilin, O Cemaatin, O Tarikatın, Nihayetinden içinden Çıkacaktır ” dedi der,

 

     İSLAM DİNİNDE RUHBANLIK SINIFININ OLMADIĞI                 TİYN SURESİ AYET 4 ve 5

“ Allah Azze ve Celle Celalu hu, Muhakkakki, İnsanı En Güzel biçimde ve İnsan Sevgisi ile Yarattım,

Sonra İnsanlardan bazıları, kendi kendini, Aşağılıkların aşağılığına cevirdi “ der,

 

     İSLAM DİNİNDE RUHBANLIK SINIFININ OLMADIĞI                 ALİ İMRAN SURESİ AYET 85

 “ Kim, İslam Dinine Hurafeler karıştırarak İslam Dinini bozarsa, İslam Dininden başka bir Din ararsa,

Bilsinki, Muhakkakki O Din Onlardan Kabul edilmeyecektir, Onlar Ahirette kaybedenlerden olacaktır “ der,

 

     İSLAM DİNİNDE RUHBANLIK SINIFININ OLMADIĞI                 HUCCURAT SURESİ AYET 16 

“ Rasulum Onlara Deki, Dindarlığı, Allahın Dinini, Allahamı öğreteceksiniz ? “der,

 

      İSLAM DİNİNDE RUHBANLIK SINIFININ OLMADIĞI                TEVBE SURESİ AYET 65

“ Rasulum Onlara Deki ! Allah ile, Allahın Her konudaki Ayetleri ile Allahın Peygamberi ile, Alaymı ediyorsunuz ?

 

     Ruhban Din Adamları,  Dinin Asliyetini, Hükmünü değil, Asliyetle Hükmiyetle bir ilişkisi olmayan,

Kişinin yaşantısına bir faydası olmayan, hatta kişiyi Dini Mevzular konusunda uyuşukluğa, aldırmazlığa

önemsizliğe sevk eden Masal Hikaye anlatırlar der,

 

     İslam Dinindeki, İbadetleri belirlemek, İbadetlere Şekil ve Zaman vermek yetkisi,

Sadece Dinin Sahibi olan Allaha ve Allahın Rasulu olan Hz.Muhammede aittir.

Başkasının yada başkalarının yetkisinde değildir,

 

     İslam Dininde ; Şahsi ve Toplumca yapılacak İbadetlerin şeklini ve zamanını,

Ancak ve Ancak İslam Dininin asli kaynağı Kuranı Kerim Ayetleri ve İslam Dininin Peygamberi Hz.Muhammedin

Hadisleri belirler, başkası yada başkaları değil, Kuranı Kerim Ayetleri ve Hz.Muhammedin Hadisleri,

İslam Dininin İbadet şekillerini ve Zamanlarını en ince ayrıntısına ve kolaylaştırmasına kadar,

kesin olarak belirtilmiştir. İslam Dinine İman edeceksen, İslam Dinine göre İbadet edeceksen,

Öğrenme ve Öğretme kaynağımız, İslam Dininin asli kaynağı Kuranı Kerim ve İslam Dininin Peygamberi

Hz.Muhammedin Hadisleridir. Ayet ve Hadis kaynağı dışındaki İbadet şekillerinin ve zamanlarının veya

söylemlerinin, İslam Dini ile en ufak bir alakası yoktur.

 

     İslam Dinindeki İbadetlere şekil ve zaman belirlemek veya Bir ibadet biçimini kaldırmak veya yok saymak

veya değiştirmek veya ertelemek, başkalarının yetkisinde değildir, başkası İbadet belirleyemez, kaldıramaz,

yok sayamaz, veya Çağdışı bir şey diyerek hakaret edemez, Bu İbadetlerde başkalarını hiç ilgilendirmez.

 

 

     İSLAM DİNİNDE RUHBANLIK SINIFININ OLMADIĞI                 DARİMİ HADİS No 374

  Sahabeden Hişam (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ İncilin doğrusu olan Kitaptan ve Hz. İsa'nın sözlerinden haber aldığım şudur,

Dünya için ameller, işler yapıyorsunuz. Halbuki siz Dünyada iken Amelsiz Rızıklandırılmaktasnız.

Ahiret için Amel, İbadet yapmıyorsunuz. Ahiret te, sadece Amelleriniz, İbadetleriniz karşılığında

Rızıklandırılacaksınız, Amel ve İbadet sahibinin karşılığını istemesi yakındır.

Şu geniş ve Rezîl dünyadan, Kabrin karanlığına ve darlığına çıkmanız da yakındır.

O Güne kadar, Allah, size Namazı, Orucu emrettiği gibi, sizi günâhlardan menediyor, Kaçınmanızı emrediyor,  

  Allah'ın İlminden ve Kudretinden olduğunu bildiği halde, Allahın verdiği Rızkından hoşlanmayan,

Mevkiini küçümseyen kimse, ilim ehlinden olmaz,

  Allah'ın kendisine hükmettiği şeylerin doğruluğundan şüphe edip de kendisine isabet eden hiçbir şeye razı

olmayan kimse ilim ehlinden olmaz,  Dünyaya daha fazla rağbet ederek, Nazarında, Bakış açısında,

Dünyasına,  Ahiretinden daha tercihli olan kimse, İlim Ehlinden olmaz, 

  Dönüş yeri Ahiret olan, Dünyasına yönelmiş bulunan ve kendisine zarar veren şeyleri,

fayda veren şeylerden daha çok arzu eden veya Dünyayı,

Dünyalıkları, Ahretinden daha çok seven kimse, İlim Ehlinden olmaz, 

  İlimi, başkasına satmak için öğrenen, ama onunla amel etmek için öğrenmeyen kimse İlim ehlinden olmaz,

Şüphe yok ki, İlmi Dünyalık Menfaat karşılığı öğrenen Alimler, yani Menfaat perest ve Riyakar Din Adamları,

İşleriniz karşılığını alıyorsunuz ama,  Ahiret için Ameli, İbadetleri, Terk ediyorsunuz, İbadetleri yapmıyorsunuz,

Savsaklıyorsunuz veya kendinize göre değiştiriyorsunuz,” dedi der,

 

     İSLAM DİNİNDE RUHBANLIK SINIFININ OLMADIĞI                 DARİMİ HADİS No 655

  Sahabeden Es Şami El Utbe (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Allahın Kitabını tatbik etmekle açıklamakla, Fitne Fesatlarının ortaya çıkmamasından

Mevkilerinin altüst olmasından korkan, Yahudi Hahamları Tevratı, Hiristiyan Rahipleri İncili,

Allah'ın Kitâb'ını kendi görüşlerine göre Değiştirdiler, Değiştiremediklerinide gizlediler, Allaha Muhalefet ettiler,

Amelleriyle Allahın Kitabını değiştirip, karşı geldiler, aykırı işler yapma, hile yapma yollarına saptılar,

Makamlarının, Hükümranlıklarının elden gitmesinden, Mevkilerinin altüst olmasından korkmasalardı,

Hileli yorumları ile Allahın Kitabını değiştirmezlerdi, Değiştiremediklerinide gizlemezlerdi,

Yahudilerde, Hiristiyanlarda, Allahın Kitabı Tevratın ve İncilin açıklanmaması, anlaşılmaması gizlenmesi,

açığa çıkarılmaması hususunda yardımlaştılar ve yardımlaşmaya devam edecekler, 

İşte bunlar, Onların Hak olan Dinlerini yıktı Yok etti “ dedi der,

 

     İSLAM DİNİNDE RUHBANLIK SINIFININ OLMADIĞI                 DARİMİ HADİS No 475

  Sahabeden Abdullah İbni Mesud  (ra)  anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Sizden önceki Ehli Kitap, Sizden Önceki Kavimler, Allahın onlara gönderdiği Kitabı bırakarak,

Kendi Din Adamlarının Allahın Kitabına dair yazdıklarına itibar ettikleri için Helak oldular, “ dedi der,

 

   “ Kuranı Kerim Allah Kelamıdır, Onun için Kuranı Kerimde ve Hz. Muhammedin Hadisleri hükümlerinde

herhangibir değişiklik yapılamaz ve tartışılamaz, “ denilen Kuranı Kerimin ve Hz Muhammedin bu Bağlamından

kurtulun ki, Sizinle tartışalım ve görüşelim diyen 2008 yılındaki Vatikan Papalığı ve Kardinalleri,

Allah Kelamı olan İncilin, Papazlar tarafından nasıl değiştirildiğinin ispatı değilmidir ?  

 

     Yahudilikte ve Hiristiyanlıkta, Dini Öğrenmek, Dini İbadetleri yapmak, Dini Hükmiyetleri yerine getirmek,

Ayin Yapmak, Sadece ve sadece Ruhban Hahamlara, Papazlara, Piskoposlara aittir,

Sade vatandaş bunlar olmadan Dini hiçbir şey yapamaz,

     İslam Dininde ise, Dinin Öğrenilmesi, Dini İbadetleri yapılması, Dini Hükmiyetleri yerine getirilmesi,

Herkese Ferden aittir, Ferdi bir Mükellefiyettir, Zira İslam Dininde Ruhbanlık Yoktur,  

 

     Toplumumuz içinde, Din Adamlığı Sıfatı kullananlar, bugün aynı şekilde beyanatta ve açıklamalarda bulunup,

Allahın Kitabını ve Rasulunun hadislerini, İslam Dininin Hükümlerini,

Kendi menfaatlerine göre değiştirmiyorlarmı ?

 

     İndirildiği dönemden sonra Yahudi Hahamlarının ve Hristiyan Papazlarının kendince uydurarak

Tahrip ve Tahrif ederek yazdığı, Yahudiliğin Kitabı TEVRAT ve Hristiyanlığın Kitabı İNCİL de,

Suç ve Cezayı bildiren Hükümler, Sosyal Hukuk ve Adalet Sistemini bildiren Hükümler,

Yargı ve Cezalandırmanın Devlet İdaresine ait olduğu Hükümler, Seçim Sistemi ve Demokratik olma Hükümleri,

Laiklik yani Devlet İdaresi işlerinin, ; Şekli ve Zamanı belirtilmiş İbadet işlerinden ayrı olduğu Hükümler yoktur,

Hahamların ve Papazların, Ruhban Din Adamlarının, Din adına İcad ettikleri Suçlar ve Cezalar vardır.

     Bunun İspatı, Hepsi Hristiyan oldukları halde ; KATOLİK, ORTODOKS, PROTESTAN ve SÜRYANİ

Mezheplerinin İncillerinin ayrı ayrı olmasıdır, tek benzerlik gösteren noktası Hepsinde Ruhbanlık vardır.

İslam Dininde Ruhbanlık yoktur.

 

            Yahudilikte :    Yahudilik Dini olan Museviliğe kabul edilme standardı olan,

                                   Sonradan Yahudi ve Musevi olunmaz, Yahudi Musevi doğulur gibi,

                                   Patrik, Haham ve Papazlara Diz çökmek ve Secde etmek gibi,

           

            Hiristiyanlıkta : Hiristiyanlık Dinine girmeyi kabul demek olan Vaftiz edilme gibi,

                                   Dinden çıkarılmak demek olan Afaroz edilme gibi,

                                   Günah Çıkartma, Kutsanma ve Kutsama, Kutsallık addederek İkonaları öpmek gibi,

                                   Ayinlerde Sadece Papazın İncil okuyup İbadet etmesi diğerlerinin Papazı seyretmesi gibi,

 

     İslam Dininin Asliyetinde : Papalık, Papazlık, Rahibelik, Mollalık, Şeyhlik, Müritlik, Tarikat Liderliği,

Tarikat Dedeliği ve Babalığı gibi Din Adamlığı Ruhbanlık Sıfatları ve Kurumları yoktur,

İslam Dinine atfedilen, yapıştırılmaya çalışılan, Şeyhlik ve Müritlik Kavramının aslı,

Şeyhlik Öğretmenliktir, Müritlik Öğrenciliktir, Kesinlikle Ayet ve Hadisleri terk edip,

Ruhban Din Adamlarına tabi olmak değildir,

 

     İslâmın Peygamberi Hz Muhammed, özel olarak seçtiği 40 Vahiy Kâtibine,

Cenabı Hak, Ayetleri vahiy ettiği anda, Sure ve Ayet sıralarına göre yine Bizzat İslâm Dininin Peygamberi

Hz Muhammed tarafından yazdırılmış ve Sahabilerin Hafızalarına aldırılmıştır.

İslamdaki Mezheplerin hepsinde ve Dünyanın neresine giderseniz gidin Kuranı Kerim Ayetleri değişmez

değiştirilemez, Kuranı Kerim Dünyanın her yerinde, noktasına ve virgülüne varıncaya kadar aynıdır.

 

 

     HALİFELİĞİN RUHBANLIK OLMADIĞI                                       YUNUS SURESİ AYET 14

“ Yeryüzünde Sizi, Halifeler, Devlet Başkanları yaptıkki, Nasıl davranacağınızı görelim, “ der.

 

     HALİFELİĞİN RUHBANLIK OLMADIĞI                                       HUUD SURESİ AYET 7

“ Allah Sizi Yarattıki, Hanginizin Daha Güzel işler yapacağı hakkında denenmektesiniz,  “ der,

 

     HALİFELİĞİN RUHBANLIK OLMADIĞI                                       EN”AM SURESİ AYET 165

“ Sizi Yeryüzünde İmtihan etmek için, Sizi Yeryüzünün Halifeleri, Devlet Başkanları, Devlet İdarecileri olarak,

Kiminizi Kiminizden, Seçmiş ve Seçilmiş olmakla Yetkili kılan Allahtır “ der.

 

     HALİFELİĞİN RUHBANLIK OLMADIĞI                                       İBNİ MACE HADİS No 2871

  Sahabeden Ebu Hureyre (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ İsrail Oğullarının Dünya ve Ahiret işlerini, Dünya ve Din İşlerini, Peygamberler yönetirdi,

Ölen Bir Peygamberin yerini bir Başka Peygamber alırdı, Ancak ve Mutlak Benden Sonra Ne Benim yerimi

alacak Ne Bir Peygamber, Nede İslam Dininin yerini alacak Bir Din Gelmeyecek,

  Benden Sonra Sizin Üzerinize Halifeler, ( yani Devlet İdarecisi olarak, Her Milletin ayrı ayrı Yönetici,

Devlet Başkanları ) gelecektir ve sayılarıda Çoğalacaktır,” dedi,

Yanında bulunan Sahâbîler, Ay Allahın Rasulu, Halîfelerin, ( Devlet Başkanlarının veya adaylarının ) 

Sayısı Çoğalınca, Nasıl ve Ne yapmamız gereklidir ? O Zaman Ne yapmamızı Emredersin diye sordular,

Allah Rasulu, “ Bu Halifelerden, ( yani Devlet Başkanlarından ) Allah Zül Celalin Emirleri ve Benim Sünnetim

dahilinde Onlarından İlk Biat ettiğinize, İlk Seçtiğinize Sadık Kalın, İtaat edin, Onlara İtaat Haklarını verin,

Allah Zül Celal, Onların, Hak ve Adalet üzere Emir Verip vermediklerinide, Sizin Onların Hak ve Adalet üzere

olan Emirlerini Dinlemeyip, İtaat Edip Etmediğinizide, Sizin Onlar üzerindeki Haklarınızıda,

Onların Sizin üzerinizdeki haklarınıda Soracaktır, Allah Zül Celal, Onları, yaptıkları ve Yönettikleri İşlerle,

Sizleri, Hak ve Adaletli Emirlere İtaad edip etmediğinizle, Sorumlu ve Mesul tutacaktır, “ diye cevap verdi der,

 

     HALİFELİĞİN RUHBANLIK OLMADIĞI                                       RAMUZEL HADİS HADİS No C/1 S/9 H/8

  Sahabeden Cabir (ra)  anlatıyor, Allah Rasulu Sallalllahu Aleyhi ve Sellem,

“ Ebu Bekir Sıddıyk Vezirimdir ve Benden sonra Ümmetim üzerine Halifemdir,

Hattap oğlu Ömer, Benim lisanım üzerine konuşur, Osmanı Zinnureyn, Bendendir ve Ben de Osman danım,

Ebu Talibin Oğlu Ali, Amcamın oğludur, kardeşimdir ve Ehli Beytimdir,  Bayrağımın Hamilidir, “ dedi der,

 

     HALİFELİĞİN RUHBANLIK OLMADIĞI                                       BUHARİ HADİS No 1915

  Allah Rasulunun Hanımlarından ve Müminlerin Annesi Aişe (ra) anlatıyor,  Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve

Sellem bana, Yâ Âişe, “ Ebu Bekirin oğlunla, Ebu Bekire haber göndererek Benden Sonra, Hilâfeti,

Devlet Başkanlığını, Ebû Bekire, Vâsıyyet etmeyi arzu ettim. Fakat Sonra,

Hilâfet dedikoducularının sözlerinden ve Hilâfet umanların temennîlerinden nefret ederek düşündüm ki,

Allah, Azze ve Celle, Ebû Bekir`den başkasının Halîfe olmasını Men`edebilir, Hilafeti vermeyebilir,

Yahud, Allah Azze ve Celle, Hilafeti, Halifeliği, Ebû Bekir`den başkasına Müyesser kılmayabilir, 

Mü`minler de Ebû Bekir`den başkasının Halîfe olmasını men` edebilirler, İstemeyebilirler,

Mü`minler, Ebû Bekir`den başkasını, Bî`at ve Mutâba`attan, Seçmekten ve Tabi olmaktan imtinâ edebilirler,

çekinebilirler, Hilafeti, Devlet Başkanlığını, Birine Vasiyet edersem,

Müslümanlardan Başka birininde Halife, Devlet Başkanı olabileceği men edilirse,

Vasiyet edilen, İyi Basiretli bir Devlet adamı olacak olmazsa,

Müminler arasına karışıklık, kargaşa, bozgunculuk ve nifak çıkacağını gördüm,

Hilafeti, Halifeliği, Devlet Başkanlığını birine Vasiyet etmekten vazgeçtim, “ dedi der.

 

     HALİFELİĞİN RUHBANLIK OLMADIĞI                                       RAMUZELHADİS HADİS No C/5 S/410 H/3

  Sahabe Kadınlardan Sevban (ra)  anlatıyor, Allah Rasulu Sallalllahu Aleyhi ve Sellem,

“ Bir Kimse Marufla Emreder, Münkerden Nehyederse,

O Allah'ın Yeryüzünde Halifesidir, Kitabının Halifesidir ve Rasulünün Halifesidir, “ dedi der,

 

     HALİFELİĞİN RUHBANLIK OLMADIĞI                                       CAMİUSSAGIR HADİS No 2420

  Sahabeden Enes Bin Malik (ra) Allah Rasulu Sallalllahu Aleyhi ve Sellem,

“ İdarecileriniz, Allah Zül Celalin, Yeryüzündeki Halifeleridir, Onu aldatan, Hak yoldan sapar,

Onun iyiliğini düşünüp yol gösteren ise doğru yoldadır, “ dedi, der,

 

     HALİFELİĞİN RUHBANLIK OLMADIĞI                                       METEALİBUL ALİYE HADİS No 2039

  Sahabeden Ebu Salebe El Huşeni (ra) Allah Rasulu Sallalllahu Aleyhi ve Sellem,

" Bu ümmetin başlangıcı Nübüvvet ve Rahmettir, ondan sonra Hilâfetle Rahmet dönemi başlayacaktır,

Hilafetten Sonra, Zulüm dolu Krallık, onun peşinden Azgınlık, Zorbalık ve Fesat dönemi başlayacaktır,” dedi der,

 

     Hilafet veya Halifelik, Ruhbanlık değildir veya Babadan Oğula geçen bir Vasiyet değildir,

Devlet Başkanlığıdır.Seçim Sistemi ile Devlet Başkanı seçilmesi, Demokrasi, Demokratiklik ve Laiklik,

Hiçbir Medeniyet Mitolojisinde yokken, Kuranı Kerimin Ayetlerinde ve İslam Dininin Peygamberi

Hz.Muhammedin Hadislerinde açık ve net olarak bildirilmiştir,

 

     İslam Dininin Peygamberi Hz. Muhammed ten sonra, Beş Halife, yani Beş Devlet Başkanı,

Hz. Ebu Bekir, Hz Ömer, Hz. Osman. Hz.Ali ve Hz. Hasan bu Seçim Sistemi ile Halife,

yani Devlet Başkanı olmuşlardır.  Bu Beş Halife şimdiki gibi,

Yargı dokunulmazlığı ve Yargı ayrıcalığı ile Sefahat ve Saltanat sürmekle değil,

“ Fırat kenarındaki bir koyunun, ayağının kayarak Nehre düşmesinden, ben sorumluyum “ diyen ve

İdaresi altındaki Toplumların tüm sıkıntılarını kendisi arayıp bularak ve dahi,

Devlet işi yaparken Devletin Mumunu, Namaz kılarken kendi Mumunu kullanma, hassasiyetinde LAİKLERDİ.

 

     Bizim Ecdadımız da, bu Laiklik anlayışı hassasiyetinden şaşmadan, İdaresi altındaki Toplumları,

Bu Laiklik anlayışı hassasiyetinden en ufak bir şaşma dahi göstermeden,

Toplumları bir biriyle zıtlaştırmadan, Cepheleştirmeden ve Tahriklere meydan vermeden İdare etmişlerdir,

Şayet, Halifelik ve Hilafet, Ruhbanlık olsa idi, aynı zamanda Halife olan Osmanlı Padişahları,

İlim sahibi Alimlerin, Bilginlerin önünde, Ders almak, Fikir almak için Diz çökmezdi.

 

     Yeni Türkiye Cumhuriyeti Devletimiz kurulduğunda,  Atatürk, Tevhidi Tedrisat Kanununu,

yani Dini Eğitimin ve Öğretimin Diğer derslerle birleştirilmesi Kanununu çıkarmakla,

Ruhbanlık Eğitimi ve öğretimi vermeye başlayan Tekke ve Zaviyeleri kapattı,

Halifeliği ve Hilafeti, Resmen kaldırdı,

     Lakin, Halifeliğin Bir İslam Birliği Sıfatı bulunduğunu ve Gelecekte birdaha telafi edilemeyecek kadar

İslam Birliğinin bozulabileceğini, İslam Ülkelerinin, Haçlılar ve Yahudiler karşısında

Çok zayıf ve kuvvetsiz kalacağını, Param Parça Parçalanacağını düşünmedi, !!!

Hilafet Kaldırılmazdan Önce Bütün Dünya Müslümanları Osmanlı Hilafetine Bağlı idi,

Zira Bugün Hilafet Kurulmaya kalkılsa, Hiçbir Ülke Diğer Bir Ülkedeki Hilafet Makamını Kabul edermi, ?

 

     Türklerin : Devlet Rejimlerinde ve Sistemlerinde bu zamana kadar,

başka rejimlerin ve sistemlerin etkisi altında kalması, Onun himayesine girmesi, gibi bir korku Fobisi yoktu.

Bugün Rejimden ve Sistemden yana bir korku Fobisi varsa,

Gaflet, Dalalet ve Hatta Hıyanet içinde bulunan Bunak İktidar sahiplerinin,

Siyasilerin ve Medyanın İdeolojik Kimlik, Kişilik Zafiyeti Bunalımı, Şizofrenik Paranoya hastalığı değilmi ?

 

     Osmanlı Devletimizde, Devşirme Ocağından yetişen ve Sırp Asıllı ve dahi Kıbrıs Fatihi olan,

Sokullu Mehmet Paşa, Padişahlıktan sonra En yüksek Devlet Makamı olan Sadrazamlığa,

yani Başbakanılığa gelebiliyor iken, Osmanlı Askeriyesinde ve İdaresinde,

Ermeni ve Yahudi Paşalara Hiçbir ayrımcılık ve bölücülük yapılmazken,

Bugün : Kamusal Alan Kavramları adı altında, Devletine İtaat ve Hizmet ederek, İbadetlerini yerine getirmeye

çalışan İnsanlarımızı, İrticai faaliyet yapıyor uydurmaları ile, Temel Hak ve Hürriyetleri Gasp ediliyor,

ayrımcılık yapılıyor, bölücülülük yapılıyor, Anayasal olarak, Devlet İdaresinde bulunma, Memuriyet yapma,

Kamu hizmetinde bulunma hakları, İrticacı damgası ile, Amirlerin, İnfaza Yargı uydurması ile,

İtiraz dahi edilemeyecek ve başka yerde İş bulamayacak şekilde görevinden atılıyor,

Eğitim ve Öğrenim göremeyecek şekilde Okullarından atılıyor,

Anayasal, Demokratik, Laik ve Sosyal Hukuk Devleti nerede ? Siz bu Laiklik anlayışını anlayabildinizmi ?

Osmanlıdaki bu Laiklik anlayışına ulaşabildinizmi ?

 

     Tarihte : Ecdadımızın Kurduğu Devletlerde ve Osmanlı Devletinde, Devletin ve Devlet İdarecilerinin :

Halkın, Dini ve Sosyal Yaşantısı ile bir proplemi ve aykırılığı yoktur, Hangi Milletten ve Hangi İnanışta olursa

olsun, Devlet İdaresinde : Toplumları birbirine düşman eden saçma sapan yasaklar getirilmemiş, aksine 

Toplumların kendi inançları gereğini yapmalarına özen gösterilmiştir,

 Ayrı Dinde ve Ayrı İnanışta olan Milletleri, Yüzyıllarca aynı İdare altında,

Toplumsal çatışmalara yol açmadan, Toplumsal Huzur içinde, Rahat içinde, yaşamalarını temin etmiştir,

Şimdiki İdarecilerimiz, Kendi Toplumumuz içinde aynısını yapıyormu ?

 

     Tarihteki Devletlerimizde ve Din Devleti olduğu ileri sürülen Osmanlı Devletimizde,

Kime ve Zorla, İslam Dini kabul ettirilmeye çalışılmıştır ?

İdare zoru ile, Kanun zoru ile ve Saçma sapan yasaklarla, Kimin,

Mensubu olduğu Dinin gereklerini yerine getirmesine, engel olunmuş ve bu hürriyetleri yok sayılmışmıdır ?

Şimdiki Bizim İdaremiz , Bize : Dinimizin Sosyal Yaşam biçimini kısıtlayıp, yasaklayıp ve teçrit edince,

Laikliği İthal ettiğimiz Fransa da, İslam Dininin Sosyal Yaşam biçimine, Türbana yasaklama ve kısıtlama getirir,

Hani, Ecdadımızdaki Laiklik, Hani Fransadaki Laiklik, Hani Şimdi Bizde uygulanan Laiklik ?

 

     Osmanlı Devletimizde : Devlet Başkanlığı, Padişahlıktı, Lakin, Devlet adına bir iş yapılırken, karar alınırken,

Osmanlı Devleti Yasama Organı olan, Divanı Hümayunda, İNSANLIK MECLİSİNDE,

Devlet Adamlarının tamamının görüşleri alınır, Hak ve Sosyal Adalet ilkeleri dahilinde getirdikleri dayanaklara

göre, Doğru olan çoğunluğun fikirleri neticesinde Demokratik olarak Kararlar alınırdı,

Osmanlı Devleti, Padişahlıktı, Lakin Diktatörlük değildi,

Şimdi Makam yetkisini eline geçiren, Ben Ne dersem O olur diyor, adı Demokratik Fiil, Despot Diktatörlük !!!

 

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        HADİD SURESİ AYET 27

“ ( Allah ile Kul arasına Vasıta olarak icad ettikleri, Din adamlığını, İnanç Öndreliğini ) Ruhbanlığı,

Biz Onlara yazmamıştık, Ruhbanlığı, Din Adamlığını, İnanç Önderliğini, Siz İcad ettiniz,

Ruhbanlığı ( Din Adamlığını, İnanç Önderliğini ) İcad edenler, sapıtmış ve yoldan çıkanlardır, “ der.

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        RAMUZEL HADİS HADİS No C/2 S/144 H/3

  Sahabeden Ebu Umame (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallalahu Aleyhi ve Sellem,

“ Ben Hakiki kolay bir Din ile, kolaylaştırılmış bir Din ile gönderildim ve Sonradan Ruhbaniyet icad etmedim,

Yahudi Hahamları, Hiristiyan Papazları Dinlerinde Sonradan Ruhbaniyet icad ettiler Fakat Ruhbanlığı dahi

yerine getirmediler, Din adına sonradan ihdas ettikleri Helal ve haramları dahi yerine getirmediler, “ dedi der,

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        ALİ İMRAN SURESİ AYET 78

“ Kitap Ehlinde ( Din Adamı kisvesinde, Ruhbanlık yapanlarda ) Öyle bir Günah vardırki,

Size Anlattıklarını, Kitaptan, Kuranı Kerimden, Sanasınız diye Dillerini, Sözlerini eğip bükerler, Süslerler,

Şöylede olur, böylede olur derler, Yumuşak Karnınızdan girerler, yumuşak yumuşak anlatırlar,

Bu Anlattıklarımız, Allah Katındandır, Kitap, Kuranı Kerimdendir derler,

Oysa O Anlattıkları Ne Allah Zül Celaldendir, Nede Kitap Kuranı Kerimdendir,

Kendileride bildikleri halde, Allaha Karşı, Size Karşı Bile bile Yalan uydururlar, Yalan Söylerler,  

ikna kabiliyetleri ile sizi ikna edebilirler,” der,

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        DARİMİ HADİS No 306

  Sahabeden Herim Bin Hayyan (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Fasık olan, Günahkar olan, İslam Dinine, Ayet ve Hadislere dayanmayan, uydurma İnanç ve İbadetlerle

Dini değiştiren, Alim sıfatındaki, Soytarılardan, Soysuzlardan Sakının, Biri Alim olduğunu söyleyerek,

güya İlimle konuşur ama, İsyan ve İtaatsizlik yapar, Konuştuğu İlime göre yaşamaz ve hareket etmez,

Böylece Halkın kafasının karışmasına ve Toplum içinde karışıklığa sebep olacaktır,

bu yaptıkları konuşmalar ile Kendilerini dinleyen Halkı da, kendilerinide sapıtacaklar, “ dedi der,

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        MÜSLİM HADİS No 118

  Sahabeden Ebu Hüreyre (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallalahu Aleyhi ve Sellem,

“ Karanlık gecelerin parçaları gibi Kavram kargaşaları Fitneleri geldiğinde, Kişi Müslüman olarak sabahlar,

Kafir olarak akşamlar, Kimileride Müslüman olarak akşamlar, Kafir olarak sabahlar,

O İnsanlar, Maddi ve Manevi çıkarları karşılığında, Bir Dünyalık Meta karşılığında, Dinlerini Satarlar, “ dedi der,

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        RAMUZ EL HADİS HADİS No C/1 S/4 H/ 5

   Sahabeden Abdullah İbni Abbas (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Dinin afeti üçtür, Birincisi,  Din Alimi sıfatındaki Riyakar Fasıklardır, İkincisi Cahil Sofulardır,

Üçüncüsü, Cahil ve Zalim Reislerdir, ( Devlet adamlarıdır ) İbadetleri yaparlar veya yapıyor gözükürler,

fakat Bu Cahil Zümreler, Din Namına yıkımdır, “ dedi der,

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        RAMUZEL HADİS HADİS No C/1 S/73 H 8

  Sahabeden Ebu Hureyre (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ İlmi ve ilimle beraber,  Sekinet ve Hilmi de Taleb ediniz, ( Güzel Ahlakıda öğreniniz, öğretiniz ve yaşayınız )

Öğrettiğineze de mülâyim, ( anlaşılır ve akılda kalır ve faydalanılır)  anlatımlı olun.

Cebabiri Ulemadan ( yani Hikayeleştiren Masallaştıran ) olursanız,

Cehaletiniz ilminizi yener, Yok eder “ dedi der,

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        DARİMİ HADİS No 299 

  Sahabeden Ebu Derda (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Öğrenici olmadıkça, Alim olmazsın, Sahip olduğun İlminle Amel etmedikçe ilimden dolayı Alim olmazsın,

İlminle Hep Münâkaşaci olman, Günahkâr olman için sana yeter,

İlminle Hep Çekişmeci olman, Günahkâr olman için sana yeter,

İlminle Allah'ın Rızası dışında konuşman, Yalancı olman için sana yeter, “ dedi der,

 

    DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                         MÜSLİM HADİS No 50

  Sahabeden Abdullah Bin Mesud (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Benden sonra, Yapmadıklarını söyleyen ve Emrolunmadıklari şeyleri yapan,

İbadetlerin asıllarını Biatlerle değiştiren, yapan, bir takım Riyakar Kötü nesiller meydana çıkacak,

Alim Sıfatında, Din Adamlığı Sıfatında, İnanç Önderleri sıfatında, Fasık Adamlar meydana çıkacak,

İşte kim bunlarla Eliyle mücâdele ederse O Mü'mindir,

Kim onlara karşı diliyle mücâdele ederse O da Mü'm indir,

onlarla kalbiyle mücâdele edende Mümindir, Onlarla Mücadele etmeyenin Kalbinde İman yoktur,“dedi der,

 

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        DARİMİ HADİS No 434

  Sahabeden Abdullah İbni Mesud (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ İnsanları Din konusunda bilgilendirmek adı altında, İnsanları aldatmak ve sapıtmak için,

Şeytanlaşmış, Riyakar Din Adamları çıkacaktır,  “ dedi der,

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        MUVATTA HADİS No. KISALTMA  88

  Sahabeden Abdullah Bin Mesud (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem, bana,

“ Sen, Fakihi, ( Dinini bilen, İlmini bilen, İlmi ile yaşayan ve yaşanmasına çalışan ) çok olan,

Kuranın Ahkamına hükümlerine uyulan, Vaazların ve Hutbenin anlamlı olarak kısa tutulduğu,

( Bir Vaaz ve Hutbe verilirken, Dinleyenlerin O Vaazdan ve Hutbeden çok şey anladıkları ve yaşadıkları )

Amellerin, ( Allahın ve Rasulunun İbadet ve Sosyal yaşam biçimi olarak gösterdiği,

İyi, Güzel, Doğru ve Yararlı işlerin, ) Arzulara ( Şahsi Menfaatlere ) tercih edildiği,

Dilenenin az, Verenin çok olduğu,  bir zamanda yaşıyorsun,

  Öyle bir Zaman gelecekki ! O Zamanda, Dilencinin çok, verenlerin az olduğu, 

Kuranı Kerimin Ahkamına, hükümlerine uyulmadığı, Vaazların ve Hutbelerin anlamsızlaştırılıp ve uzun tutulduğu,

( Vaaz ve Hutbeler uzun okunduğu halde, Dinleyenlerin, Vaazın ve Hutbenin içeriğinden hiçbir şey anlamadığı,

yaşamadığı ) Fakih olanların çok Az olduğu, ( yani Dinini, İlmini bilen, İlmi ile yaşayan ve yaşanmasına

çalışanların az olduğu ) İyi ve Doğru Ameller yerine, Allah ve Rasulunun Emrettiği Ameller yerine,

( Allahın, Rasulunun İbadet ve Sosyal yaşam biçimi olarak gösterdiği, İyi, güzel, Doğru ve yararlı işler yerine, 

Şahsi menfaatlerin, Cinsel ) Arzuların tercih edildiği bir zaman gelecek, “ dedi der,

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        DARİMİ HADİS No 194

   Sahabeden Abdullah Bin Mesud (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Alimleriniz, Fakihleriniz, Bilim Adamlarınız, İslam Dinini Tam Manasıyla bilen ve Öğretenleriniz ölüp gidecek

sonra Onların yerini tutacak birini bulamayacaksınız, Sonra, Dünyevi ve Dini Bilgileri, kendi görüşlerine,

kendi çıkarlarına göre uyduran, mukayese eden hüküm veren bir topluluk gelecek “ dedi der,

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        DARİMİ HADİS No 345 

  Sahabeden Ebu Umame (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallalahu Aleyhi ve Sellem,

“ Benden sora Ümmetim içinde fitneler, Çirkefler doğacak, O Çirkefler yaşama geçtiğinde,

Kişi Müslüman olarak sabahlar, Kafir olmuş, Yoldan sapıtmış inkarcı olarak akşamlar, Kuranı Kerimin Ayetlerini

ve Benim Hadislerimi öğrenenler ve öğretenler, sadece Allaha İbadet edenler hariçtir “ dedi der,

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        HAŞR SURESİ AYET 14

“ Sen, Onları, Derli Toplu sanırsında, Gerçekte, Gerçek gözünle bakarsan,

Onların Kalpleri Paçavra bibi Nifak dolu ve Bozuktur, Kendi aralarındaki çekişmeleri hiç bitmez,

çokda şiddetlidir, Zira Onlar, Kendilerini Akıllı ve Aydın gördükleri halde, Akıllarını kullanmayan,

Akıllarını İpotek vermiş Kimselerdir, Topluluklardır,  “ der,  

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        METEALİBUL ALİYE HADİS No 2934

  Sahabeden Rafi Bin Hadic (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Selleme,

“ Ey Allah'ın Rasulu, Kadere iman nedir ? " diye soruldu, Allah Rasulu “ Allah Zül Celale Mutlak İman etmek,

Ondan başka kimsenin zarar ya da fayda veremeyeceğine İman etmek, Allah Zül Celalin,

Cennet ve Cehennemi Sair mahlukattan önce yarattığını, sonra mahlukatı yarattığını ve onlardan

kendi iradeleri ile Cennetlik, Yada Cehennemlik olduğuna İman etmektir, 

  Ümmetim içinde Öyle kimseler vardır ki, bunlar Kader konusunda farkında olmadan,

Yahudi ve Hıristiyanların inkar ettikleri gibi Allah'ı inkar ederler,

  Bazı insanlar Allah Şer dışında her şeyi takdir etmiştir derler,

Hayır Allah Zül Celalden, Şer ise İblis'ten, Şeytandandır derler,

Bu düşünceyle Allah'ın Kitabını okurlar, İman ve marifet ( yani hakikat bilgisine) erdikten sonra

kendi kendilerinin dahi farkında olmadan, hem Allah'ı, hem de Kur'ân'ı inkar etmiş olurlar,

  Bunlardan niceleri, Ümmetim içinde, Laf kalabalığı ile, Polemik ile Kin ve Düşmanlık çıkaracaklardır,

İşte Onlar Ümmetimin Zındıklarıdır, O zamanda Yöneticilerde Halka zulmedecektir,

Onun için O zamanda, Mü'minin Sevinci az, Üzüntüsü büyük olacaktır,

Ah keşke mesele zulüm, taşkınlık ve bencillikle kalsaydı, ” dedi der,

 

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        TİRMİZİ HADİS No 2404

  Sahabeden Ebu Hureyre (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Ahir Zamanda, İslam Dinini bozmaya çalışacak olan, Dindar gibi gözükerek

Riyakarlıkla Kazanç ve menfaat sağlamaya çalışan, Münafık Din Adamları ortaya çıkacak,

Sadece Kendilerini iyi, bilgili, kariyerli gibi gösterecek, Konuşmaları ile öyle bir yumuşak kişiliğe bürünecek

gizlenecekki ! Bunlar, Halka Bol Bol Sapıtıcı Saptırıcı Fetva verecek, gösteriş yapacak, İnsanları aldatacak,

Kalplerinde gizledikleri, besledikleri kötülükleri, fitneleri, fesatları, nifakları ve düzenbazlıkları

ile O Münafıklar, Vahşi Kurtlardan, daha Vahşi olacaklardır, “ der.

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        İBNİ MACE HADİS No 168, 170 ve 174

  Sahabeden Abdullah İbni Mesud ve Ebu Zer ve Abdullah İbni Ömer (ra) anlatıyor,

  Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem, “ Şüphesiz benden sonra Ümmetimden akılları noksan

bazı kavimler türeyecektir, İnsanların sözlerinin en hayırlısı Benim, Sözlerimden Tebliğden bahsedecekler,

Kuran okuyacaklar, fakat okudukları Kuran ve Hadislerim, Onların boğaz çemberlerinden öteye geçmeyecektir,

Öyle Cemaatler, Topluluklar, Nesiller, İnsanlar türeyecekki ! Kuranı Kerimi okuyacaklar,

fakat okudukları Kuranı Kerim, Onların boğazlarından aşağıya inmeyecektir,

Onlar, Okun yaydan çıktığı bibi İslam Dininden çıkacaklar, Kendi Kendilerini Dinden Tard edecekler,

Kendilerini dinleyenlerine Dinden çıkaracaklar, Dinlerine Fasıklığa çevirecekler,

Onlar İslam Dininden Çıkıp Münafık olacaklar, Sonra Dine dönmeyeceklerdir,

Onlar insanların ve hayvanların en kötüleridir, İslam Dinine soktukları Bidad, Hile ve aldatmacılığından,

İnsanların En Şerlisi olan, İnsanlığın başına bela olacak olan, Kıyameti getirecek olan DECCAL,

O Topluluğun, O Kavmin, O Nesilin, O Cemaatin, O Tarikatın içinden Çıkacaktır, ” dedi der,

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        CUMA SURESİ AYET 5

“ Kendilerine gerçek İlim verilip de, O geçek İlimi hakkıyla taşımayanların, O gerçek İlimle yaşamayanların,

O gerçek İlimle hareket etmeyenlerin, O gerçek İlimi kendilerine göre sapıtarak anlatanların,

Din Adamı Sıfatındakilerin durumu, Kitablar taşıyan Eşşekler gibidir “ der,

 

     Ata Sözlerimizde ise “ Eşşeğe Altın Semer taksan, Eşşek, Yine Eşşektir “ der,

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        RAMUZ EL HADİS HADİS No C/1 S/72 H/5

  Sahabeden Ebu Ümame (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Bid'at ehli, ( yani İslam Dininde olmayan bir hükmü, sonradan eklemeler yapan ve

Din Adamlığı Sıfatı kullananlardır, Din Adamlığı) İhdas edenler veya İslam Dininde belirli olupta,

bu Çağda diyerek,  O Hükmü İslam dininden çıkaranlar, Reddedenler, İnkar edenler ) 

Cehennem köpekleridir” dedi der,

 

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        MAİDE SURESİ AYET 3

“ Size Dininizi Tamamladım diyen “ Allahın,  Dininde bir Eksiklikmi, Bir Fazlalıkmı var, ? diye sorduğu halde,

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        RAAD SURESİ AYET 33

“ Rasulum Onlara Sor, Allahın Bilmediği bir İbadetimi, Allaha öğretiyorsunuz ?

Yoka Hiçbir Asliyeti olmayan Kendinizin uydurduğu Sözler söyleyip,

Uydurduğunuz İbadetlerimi yapıyorsunuz?”der

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        HUCCURAT SURESİ AYET 16

“ Rasulum Onlara Sor, Dindarlığı, Allahın Dinini, Allahamı öğretiyorsunuz ? “diye sorduğu halde,

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        TEVBE SURESİ AYET 65

“ Rasulum Onlara Deki ! Allah ile, Allahın Her konudaki Ayetleri ile Allahın Rasulu ile, Alaymı ediyorsunuz ?”der

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        CAMİUSSAGIR SUYUTİ HADİS No 65 ve 66

   Sahabeden Abdullah Bin Mesud (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Cahilleri Öğretmeyen Alimlerin, İlim adamlarının Vay Haline, Vaylar Haline,

Alimlere, İlim Adamlarına İtaat ediyorum diyerek, Öğrenmeyenlerin Vay Haline, Vaylar Haline,

  Din Alimi sıfatındaki Riyakar Fasık ve Kötü huylu Din Adamlarından, Ümmetimin Vay Haline, Vaylar Haline,

Zira Halk, Fasık olup olmadığını ayırt edemeden, bilemeden İlim Adamlarının, Bilim Adamlarının, Davranışlarını

ve Söylediklerini alır, Onların Söylediklerini, Yaptıklarını, İslam Dinine uygun olduğunu sanarlar,

Halk, Bu Fasık Din Adamlarının Söylediklerinin ve Yaptıklarının doğru olduğunu sanarak Onlara tabi

olduklarında, Sapıttıklarının farkında dahi olmayarak İslam Dininden çıkmış olurlar, “ dedi der,

 

     İslam Dinini en iyi şekilde yorumladıklarını ve sentezlediklerini söyleyen Prof bozuntuları, Siz,

İslam Dinini, Cenabı Allahtan, Allahın ve İslam Dininin Peygamberi Hz. Muhammedden,

dahamı iyi biliyorsunuz ?, Ruhban Proflar, Dine, Dinde olmayan şeyleri ekliyor, Dinimizde Asıl olan İbadetleri,

Yoktur, diyerek çıkarıyorsunuz, bu Yetkiyi nereden alıyorsunuz ?

 

     Ruhbanlık yapan Din Adamları ve Prof Bozuntuları, İslam Dinine, Dinde olmayan şeyleri ekliyor,

İslam Dininde Asıl olan İbadetlerine, Yoktur diyerek çıkarıp Hakaret ediyorsunuz ?

bu Yetkiyi nereden alıyorsunuz ?  Allahın Dinini, Allaha ve Rasulunemi öğretiyorsunuz ?

 

Maide Suresi Ayet  3            “ Size Dininizi Tamamladım diyen “ Allahın,  Dininde bir Eksiklikmi, Bir Fazlalıkmı var, ?

Raad Suresi Ayet 33            “ Rasulum Onlara Sor, Allahın Bilmediği bir İbadetimi, Allaha öğretiyorsunuz ?

                                               Yoksa Hiçbir Asliyeti olmayan Kendinizin uydurduğu Sözler söyleyip,

                                               Uydurduğunuz İbadetlerimi yapıyorsunuz ?

Huccurat Suresi  Ayet 16      “Rasulum Onlara Sor, Dindarlığı, Allahın Dinini, Allahamı öğretiyorsunuz ? “ ve

Tevbe Suresi Ayet 65          “ Rasulum Onlara Sor,  Allah ile, Allahın Her konudaki Ayetleri ile,

                                              Allahın Peygamberi ile, Alaymı ediyorsunuz ? diyen

Soru ayetlerine ne şekil bir cevap verebileceksiniz ? 

 

     DİN ADAMI SIFATINDAKİ RUHBANLAR,                        ZÜMER SURESİ AYET 7

“ Şüphesiz, Allah Sizin İbadetinize Muhtaç değildir “ dedi der,

 

     Allah Zül Celalin, İnsan aklının ölçemeyeceği hassasiyette dahi, en ufak ibadetinize ihtiyacı yoktur,

Lakin biz İnsanların Allaha, Allahın Kuranı Kerim ayetlerinde bildirdiği ve Rasulunun gösterdiği şekilde

İbadet yapmaya ihtiyacımız vardır.

 

     Yahudilikte ve Hiristiyanlıkta, Dini Öğrenmek, Dini İbadetleri yapmak, Dini Hükmiyetleri yerine getirmek,

Ayin Yapmak, Sadece ve sadece Ruhban Hahamlara, Papazlara, Piskoposlara aittir,

Sade vatandaş bunlar olmadan Dini hiçbir şey yapamaz,

     İslam Dininde ise, Dinin Öğrenilmesi, Dini İbadetleri yapılması, Dini Hükmiyetleri yerine getirilmesi,

Herkese Ferden aittir, Ferdi bir Mükellefiyettir, Zira İslam Dininde Ruhbanlık Yoktur,  

 

 

     RUHBANLIKTAN ve RUHBANLARDAN KORUNMAK,               MÜNZİRİ HADİS No C/1 S/183 H 12

  Sahabeden Amir Bin Abdullah (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Nice ( Din Adamlığı sıfatı kullanan ) Alimler vardırki, Gerçekte Alim değildir, Bunlara karşı çok dikkatli olunuz,

Kuranı, Kendin Oku, Öğren, Kuranı Okuman Öğrenmen, Seni Kötülüklerden cevirip İyiliklere yönelttiği sürece,

Kuranı anlamış olursun, yoksa Kuranı okumamış ve anlamamış olursun,

Bir Kimseye Okuduğu İlim fayda vermezse, Cahil kalır, Cahillerle birlikte, Cahilliğin sapıklığına uğrar, “dedi der,

 

     RUHBANLIKTAN ve RUHBANLARDAN KORUNMAK,               BUHARİ HADİS No 1696

  Allah Rasulunun Hanımlarından ve Müminlerin Annesi Hz Aişe (ra) anlatıyor,

Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Alim Sıfatında, Din Adamlığı Sıfatında, Riyakar İnanç Önderleri sıfatında, Fasık Adamları gördüğünüz zaman,

Onları kendilerini Tanıyın ve Onlardan Sakının ve onlardan uzak durunuz,” dedi der,

 

     RUHBANLIKTAN ve RUHBANLARDAN KORUNMAK,               DARİMİ HADİS No 375

  Sahabeden Cerir Bin Habib (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ İlimi ve Bilim öğreniniz öğretiniz, Öğrendiğinizde İlinizden ve Biliminizden faydalanın ve faydalandırın,

İlimi ve Bilimi, Büyüklük taslamak, Kibirlenmek, başkalarını küçük görmek için öğrenmeyiniz, 

Kıyafet sahibinin, Güzel kıyafeti ile güzel görünmeye çalıştığı gibi, Güzel görünmek için İlim tahsil eden kimse,

İlmiyle Güzel görünmeye, (İnsanları aldatmaya ) çalışacaktır, Bunlardan uzak durunuz ,” dedi der,

 

     RUHBANLIKTAN ve RUHBANLARDAN KORUNMAK,               DARİMİ HADİS No 391 

  Allah Rasulunun Torunu ve Ehli Beyti Hz Hasan (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Her Kim, İlimden Hakikaten bir konuyu alıp İlimle Amel ederse, bu Ameli Onun Dünya ve Ahireti için hayırlı olur,

O Kişiye, Dünya ve İçindekilerin sadece kendisinin olmasından, kendisine daha kazançlı olur,

Kişi,  İlim Tahsil ettiği zaman, Tahsil ettiği İlim ve Bilim, Onun Basiretinde, Onun davranışlarında,

Onun Huşuunda, Edep ve Terbiyesinde, Dilinde, Konuşmasında, Anlatmasında,

Elinde, Yaptığı işlerde, İbadetlerinde, İşlerinde ve Çalışmalarında, görülür,

( Kendini Alim Din adamı olarak tanıtan kimsede bu özellikler yoksa Onlardan uzak durunuz )” dedi der,

 

     RUHBANLIKTAN ve RUHBANLARDAN KORUNMAK,               İBNİ MACE HADİS No 12 ve 42

  Sahabeden El Kindiy (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Süslü koltuklarına yaslanmış oturan Kimselere, Benim Hadislerimden biri okunurda,

O Kişi, “ Bizlerle,  Sizler arasında Allahın Kitabı Kuranı Kerim vardır,

Kuranı Kerimde bulduğumuz Helal olarak bulduğumuz şeyleri, Helal kabul ediyoruz,

Haram olarak bulduğumuz şeyleri Haram kabul ediyoruz, Hadis, Kuranı Kerimde bulunan Hükümlerin dışındadır,

Onun için Hadislere ve Sünnetlere İtibar etmeyiz ” diyecekleri zaman yakındır,

  Ey İman Edenler, Sizleri İkaz ediyorum, Kuranı Kerimdeki Helal ve Haram, Bütün Hükümler Haktır,

Benim Hadislerimdeki, Sünnetimdeki Helal ve Haram Bütün Hükümler Haktır,

Benim, Helal ve Haram kıldığı şeylerde, Allahın Helal ve Haram kıldığı şeylerdir,

Kuranı Kerim Ayetleri ve Hadislerim, Sünnetlerim arasında bir ayrım yoktur, yapılamaz, 

İslam Dininde Dayanağı kaynağı olmayan, İslam Dinine İhdas edilen, şeylerden SAKININ,

Benden Sonra İslam Dini adına Her İhdas edilen Şeyler, Bid attir, Sapıklıktır, Sapıtmışlıktır,

Çünkü bunlar Dalalettir, Bid at, İbadetlerde, Allaha Yalan Söylemektir, dedi “ der,

 

     RUHBANLIKTAN ve RUHBANLARDAN KORUNMAK,               DARİMİ HADİS No 217 ve 145

  Sahabeden Ebu Derda (ra) ve Abdullah Bin Mesud (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Şüphe yok ki sizin için korktuğum şeylerin en korkutucusu, Saptırıcı Din Adamları, İnanç Önderleridir,

  Siz yakında, Sizi Allahın Kitabına uymaya davet ettiklerini iddia eden bazı İnsanlar, Topluluklar göreceksiniz,

Halbuki kendileri, Allahın Kitabını ve Benim Sünnetlerimi arkalarına atmışlardır, Reddetmişlerdir,

Kendilerinin çıkardıkları uydurdukları Bidad İbadetler ile, Dinlerini Didik Didik ederler, 

Allahın Kitabına ve Benim Sünnetime uymak değil,  Allahın Kitabını ve Benim Sünnetlerimi kendi çıkarlarına göre

Uydurmuşlardır, Dininizde uydurma İbadetler, Bidadlar çıkarmaktan ve yapmaktan sakının,

Dininizi, İbadet diye uydurulan Bid adlerle Didik Didik etmekten Sakının,

Allah Zül Celalin ve Benim Sözlerime, Hadislerime, Sünnetlerime Sımsıkı Sarılın “ dedi der,

 

     RUHBANLIKTAN ve RUHBANLARDAN KORUNMAK,               DARİMİ HADİS No 121, 97, 98, 99 ve 101

  Sahabeden Amir İbni Eşca (ra) Ez Zühri (ra) Abdullah İbni Deylemi (ra) Allah Rasulunun Torunu Hz Hasan (ra)

ve Ebu Kılabe (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Bazı insanlar, Bazı İnanç Önderleri, Bazı Din Adamları çıkacak,

Size, Kur'an'ın değişik şekillerde anlaşılabilecek olan, Müteşabih âyetler"i söyleyecek delil getirecekler,

Sizinle, Kuranı Kerimin Müteşabih Ayetleri ile mücâdele edecekler,

O Zamanda onların karşısına, Benim Müteşabih Ayetler hakkındaki Sünnetlerimle çıkın,

Çünkü Sünnetlerimi bilenler,  Allah'ın Kitâbı'nı daha iyi bilirler, Müteşabih Ayetleri daha iyi anlarlar,

  Kuranı Kerim Ayetleri ile Sünnetim İlmine sarılmanız, Sizin Kurtuluşunuzdur,

yoksa İlim Sizden Süratli bir şekilde kaybolur, 

  İLİMİN ayakta tutulması, İlim ve Bilim Tahsilinin yaygınlaşması, Din ve Dünyanın devamıdır,

İlim ve Bilimin yok edilmesi, Din ve Dünyanın yok olup gitmesidir,

  İslam Dininin Yok olup gitmesinin başlangıcı, Sünnetimin önemsiz değersiz olarak görülerek,

Sünnetimin terk edilmesi ile olacaktır,   Büyük Bir Yumak İpliğin yavaş yavaş sağılarak kaybolup gitmesi gibi,

Sünnetlerimin teker teker, terk edilmesi ile Dininiz yok olup gider,

  Hiçbir Topluluk, Cemaat, Tarikat yokturki, Sünnetlerim yerine, Sünnetlerime benzeterek,

Amel ve İbadet işlediğinde, Bid ad işlemiş olur, Allahta Onlardan, Sünnetimi doğru yapmadıkları için,

Dinini, İslamı onlardan çekip alır, Onlar Hurafeleri, Bid adleri ile baş başa kalırlar,   

  İslam Dininin Amellerine, İbadetlerine, Bid adlerle, Hurafelerle, İslam Dininde olmayan şeyleri icad edip

İbadet diye karıştıranların, Bid atlerin, Hurafelerin taraftarları, Sapıklığın taraftarlarıdır,

Bu Bid ad İbadetleri ile Onların kazanacağı ve gideceği yer Cennet değil, ancak ve ancak Cehennemdir,

O Halde Onların, Sapıkların, Sapıtmışlıklarını terk edin, Benim Sünnetlerime sarılın,

Çünkü Sünnetimi bilenler, Allahın Kitabı Kuranı Kerimi daha iyi bilirler “ dedi der,

 

     RUHBANLIKTAN ve RUHBANLARDAN KORUNMAK,               BUHARİ HADİS No 1696

  Allah Rasulunun Hanımlarından ve Müminlerin Annesi Hz Aişe (ra) anlatıyor,

Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem, “ Her kim Size, Allah Rasulu olan Bana karşı, Allahın ona gönderdiği

İslâm Hükümlerinden bir şeyi sakladı Teblîğ etmedi derse, Muhakkak ki O yalan söylemiştir,

  Her Kim, Allah Azze ve Celenlin Kuranı Kerimindeki Ayetlerden, Allah Rasulu olan Benim Sözlerimdeki,

Hadislerimdeki, Sünnetlerimdeki, İslami Bir Hükmü Saklarsa, Tebliğ etmezse, Muhakkak O yalan Söylemiştir,

Zira, Allah Zül Celal bana, " Ey Peygamberim, Sana Rabbin tarafından indirilenlerin hepsini tebliğ et " diye

Emretti, Bende Bana İndirilenlerin hepsini tebliğ ettim, Şahitlerimde, İlk önce Allah Zül Celalin kendisidir,

Sonrada, Sahabilerimdir,” dedi der,

  

     RUHBANLIKTAN ve RUHBANLARDAN KORUNMAK,               DARİMİ HADİS No 655

  Sahabeden Es Şami El Utbe (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Kuranı Kerim, kendisi ile konuşulmadıkca, Kendiliğinden konuşmaz,

Sünnetim ile Amel edilmedikce, çalışılmadıkca, kendiliğinden amel yapmaz,

Sünnetimi, Amel etmeksizin benimsemek, Sünnetler çokda önemli değildir demek, Yalan Söylemektir,

İki yüzlülük demektir, Benim Gıybetimi yapmak demektir,

Başkalarının kusurlarını araştırmak yerine, Kendi kusurlarınızı bularak onları düzeltmeye bakınız “ dedi der,

 

     RUHBANLIKTAN ve RUHBANLARDAN KORUNMAK,               TİRMİZİ HADİS No 2384

  Sahabeden Ebu Hureyre (ra) anlatıyor, Allah Rasulu Sallallahu Aleyhi ve Sellem,

“ Riyakar olmayan Kimse O Kimsedirki, Bir amel işler ve onu kimse görmesin diye gizli tutar,

sonradan onu başkalarından öğrenince hoşlanır, Lakin yinede Şöhret olmaktan hoşlanmazsa,

“ O Kimseye İki Mükafat vardır, Birincisi, Riyakarlık olarak görülmesin diye İyi Amelini gizlediği için,

İkincisi, İyi Ameli Başkalarına örnek olacağı ve İyi Amellerin açıkca yapılabilme Mükafatı vardır, “ dedi der,

 

     Toplumumuz içinde, Din Adamlığı Sıfatı kullananlar, bugün aynı şekilde beyanatta ve açıklamalar yapıp,

Allahın Kitabını ve Rasulunun hadislerini, İslam Dininin Hükümlerini, Hükmiyetlerini Kendi menfaatlerine göre

değiştirmiyorlarmı ?

 

 

     İSTİKLAL HARBİMİZDE, MİLLETİMİZİN, ARDINDA SIRA DAĞLAR GİBİ DURDUĞU, YENİ DEVLETİMİZİN  

     KURUCUSU OLAN, BAŞ KOMUTAN MUSTAFA KEMAL ATATÜRK ün, Kendi eliyle yazdığı “ NUTUK ” kitabında,

     TARİKATLARI TANIMLAMASI,

 

   “ Türklere istiklâlini veren, Bizim Dinimizde, İslam Dininde Ruhbanlık yoktur,

Türk Milleti içinde, Sun'î, bâtıl îtikatlardan ibaret Tarikatlar dini vardır, İslam Dininin En Hakiki Tarikatı,

İslam Dini Medeniyetinin Kendisidir, Hiç Kimse, bir Tarikata bağımlı olmak zorunda değildir,

     Türkiye Cumhuriyeti, Gerçekte İslam Dini ile alakası olmayan, Milleti, İslam Dininin içinde ayrıştıran,

Zıtlaştıran, Meczup Tarikatlar, Ruhban Şeyhler, Dervişler, Müritler Devleti olamaz,

Dinimiz, Mezhepler, Tarikatlar hiçbir zaman, Kişi ( İdeolojisi ) Siyaseti aleti olarak kullanılamaz,

Lakin bunları benimsemiş olan câhiller, âcizler, işlerine geldiğince daha karışık tenevvür edebilirler,

Onlara ziyâya takarrüp etmek, kendilerini mahv ve mahkûm etmişler demektir, Onları Eğitimle kurtaracağız,

     Fetvâ ile veyahut, şu ve bu gibi telkînâtla milleti irticâya sevk etmek isteyenlerin yeri zindan olacaktır,

Kat'îyetle ve bilâpervâ söylerim ki, hâkimiyet-i milliyemizin bir zerresini şu veya bu sûretle takyit etmek isteyenler

en koyu mürtecîdir, Öylelere karşı milletin yapacağı şey, onların fikirleri söylemini parçalamak, kabul etmemektir,

( Eğitim ve Öğrenim yerleri Ruhbanlar ve Ruhban Kurumları değildir,

Ruhban Din Adamları, Devletin İdare İşlerine, Devlet Adamlarıda, Dinin İbadet İşlerine karışamaz, )

 

     İyi biliniz ve Dikkat edinizki, Milletin hâkimiyetini bir şahısta yâhut mahdut eşhâsın elinde bulundurmakta

menfaat bekleyen Câhil, Gâfil insanlar vardır, Nihâyet milletin kulağı bunların terennümâtı ile dolar,

o telkînâtı îcâb-i din, yada benim icabatım hakîkatını mahz telakkî ederler,

Kendilerini, Mevhum kuvvetin mümessili olarak tanırlar, bundan zevk alırlar,

Bu gibiler, Maneviyatlı İnsanlara mürtecî, Hareketlerine de irticâ derler,

Onların etrâfındaki menfaatperestler, Benim kisveme yahut Dinin kisvesine büründürerek bütün milleti iğfâle,

idlâle çalışır, Nitekim şimdiye kadar çalışmışlardır,” diye ifade etmedimi,?

 

 

    Yukarıdaki Ayet ve Hadisler, Kuranı Kerim Ayetleri ve İslam Dininin Peygamberi

Hz. Ahmet, Mahmud, Muhammed, Mustafanın Sözleri, Hadisleri, Sünnetleri Şeriat Kanunudur, 

Yazımın Başından Sonuna Kadar olan, Bu Ayet ve Hadisler ŞERİATI TANIMLAMAKTADIR, 

Şeriatın, İslam Dininine İmanınızın ve İbadetlerinin Hükümlerini ve Şekillerini

açıklayan, İslam Dininin Temel İbadetlerini ve Nasıl ve Ne zaman yapılacağını belirleyen

Açık ve net ve gayet anlaşılır ŞERİAT ın Maddi ve Manevi İman ve İbadet KANUNLARIDIR,

 

     Yukarıdaki Ayet ve Hadisler, İmanınızın ve İbadetlerinizin nasıl olması gerektiğini

açık ve net bir şekilde bildiren Şeriatın Maddi ve Manevi İbadet Kanunlarıdır, 

Hesap Gününde, Mahşerde karşılaşacağınız, Sorulacak olan Hesap budur, 

 

ŞERİAT, SADECE DİNİ İBADETLER İÇİN DEĞİL,

İNSAN TOPLULUKLARI İÇİN YÖNETİM, SOSYAL HUKUK ve SOSYAL ADALET SİSTEMİDİR,

 

1983 İstanbul Eyüp İmam Hatip Lisesi Mezunu

1987 Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi Mezunu

İslam Mektebi Öğrencisi

S.M.Müşavir  a.k

Eleştirinizi ve Müzakerenizi Site İletişim Butonundan Mail yazın,

GAZİANTEP  /  TURKEY

 

 


 
Copyright © Tüm Hakları Saklıdır www.ilmihalim.com
Hazırlayan FERHAT'IN ŞİRİNİ
 
Tasarım Ve Kodlama  Es Yazılım Bilişim